Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Mart '19

 
Kategori
Sosyoloji
 

Birbirimizi Yiyelim

Bugün içimden böyle geldi. Kendimi pek bir yerlere ait hissedemediğimde, kalabalıklar içinde olabildiğince yalnız olduğumu düşündüğümde, hani ‘batsın bu dünya’ modundayken, hayattaki tüm olumsuzlukların aslında insandan kaynaklandığını düşünürüm hep. Benden, senden, hepimizden… Darlanıp hemen kaçmak yok. Aynadakiyle yüzleşmeli…

‘Masum değiliz hiçbirimiz’. Yaklaşık yarım asırlık ömrümde, insanların iyilikleriyle birbirini yücelttiğini ve çoğalttığını görmedim, istisnalar hariç. Ama, toplumsal hafızamızı bir yoklayalım, insanların sırf farklı oldukları için birbirlerine tahammül edemediklerine, birbirlerini yok ettiklerine çok tanık olduk değil mi? Çoğumuzun hafızası yeter, askeri darbeler, ihtilaller, adı her ne olursa olsun, ‘biz’i eksiltmedi mi? Karşılıklı anlayış geliştirmek yerine, yaftalayıp birbirimizi asmadık mı duvarlara, hatta yağlı iplere?..

3. Sayfa haberlerine konu olan taciz, tecavüz, intihar, cinayet gibi insana dair kötülükleri koydum kenara. Bunlar hariç bile ne kadar kötüyüz aslında. Tanıklık ettiğim yıllarda, yaşadığım şehrin ve ülkemin nüfusu hep artsa da, çok bölündük, çok eksildik. Milli gelir verilerine baktığımızda, zenginleşmemiz gerekirken, yıldan yıla daha da fakirleştik. Birbirimizle yan yanayken, o kadar uzaklaştık ve birbirimizi o kadar anlayamaz hale geldik ki.

Adem ile Havva’nın hikayesindeki gibi. Elmayı yemek istediler ve yediler. Sonra da Tanrı’nın cennetinden kovuldular. Hayatımızdaki denklemler de bu kadar basit işte. İnandıklarımız, yapmak istediklerimiz ve attığımız adımların bir bedeli var. Bu bedel, kendi cennetlerimizden kovulmak da olabilir, başka birinin cennetinden etmenin vicdani sorumluluğu da olabilir. Sınırsız genişleyebilen tek organımız mide diye bilinir ya, bence tek değil, kefesine koyduklarınla birlikte yürek de ağırlaşır. Bazısı yüreğinde en ufak bir ağırlığı taşıyamaz, bazısınınki enginlere sığmaz taşar, yine de rahatsız olmaz.

Sen, namusunla çalışıp, en asgari gelire razı olup, bir kuru ekmeğe karnını doyurup da mutlu olduğunu sanan yüreği hafif çoğunluk.

Sen, çalıp çırpıp, herkesin hakkına, namusuna el uzatan, hem midesi hem de yüreği dolup taşan, bir türlü doymayan, doyurulamayan değerli azınlık.

Daha çok ayrışın, ayrışalım, birbirimizi farklı düşündüğümüz için, farklı yaşadığımız için her gün daha fazla katledelim. Katledemiyorsak, tüm değerleri taciz edelim, yargısız infaz edelim. ‘Vurun kahpeye’ diye bağırdığımızda arkamızda coşkulu ama sorgusuz bir kalabalık olur ne de olsa. Sağı, solu, dini imanı, adaleti, demokrasiyi, özgürlükleri parselleyelim. İnsan insanın kurdudur ne de olsa, yiyelim efendiler yiyelim birbirimizi yiyelim!

 

 
Toplam blog
: 17
: 98
Kayıt tarihi
: 22.12.14
 
 

1995 yılından bu yana yerel ve ulusal medyada çeşitli pozisyonlarda çalıştı, 1997 yılında kendi t..