Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Aralık '12

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Bireysel gelişim

Bireysel gelişim
 

Bütün bu değişimlerle birlikte, özgür, rahat ve kolay, alt yapı sorunlarını bir nebze olsun halledebilmiş, ufuk açan bilgi ve üretimle katkılı sanal gerçekliği bulma ve yaratma yollarını keşfetmiş bir kültüre eğilim duymaktayız.


Bireysel gelişim serüveni, insanlık tarihi boyunca yaşanan bir olgudur.
İnsan Mutlak Varlığın kendine bahşettiği güçlerini kontrol altına aldığı, onları daha güzel bir yaşam için kullandığı sürece ilerlemeler kaydeder.

Bugün ilerleyen teknoloji sayesinde, zaman ve mekân bağımlılığı olmaksızın yaşıyoruz. Elektronik çağ, sayısız kapılar açıyor .Örneğin, sağlık alanında  kullanılan teknoloji ile hem insanı tehdit eden hastalıklarla başa çıkmada hem de yüzyıllarca insana sır kalan bilgilere ulaşmada epeyce yol kat ediliyor. İletişim ve ulaşım için her gün yeni bir kolaylık getiriliyor.
Eğitim/öğrenim büyük çaplı dönüşümlerden geçiyor. Bu noktada eğitim sistemini, ezbercilik ve nakilcilikten, bilgi depolama alanına kaydırıp, düşünmeye sevkederek  bu yönde bir ivme kazandırmak gerekiyor.

Toplum yaşayışında köklü değişikliklerle karşı karşıya kalıyoruz. Yüzyıllardır süregelen kölelik, son iki yüzyıl içinde gezegen çapında yürütülen devrim sonucunda hemen hemen tümüyle ortadan kalkıyor. Binlerce yıldır erkeğin bir adım gerisinde yürüyen, siyasi, ekonomik iktidar kapıları kapalı tutulan kadınlar, en geri kalmış toplumlarda bile bu konularda erkeklerle eşit duruma geliyorlar. Çağdaş tarihimizde ilk kez büyük saldırı savaşları, saldırgan devletlerin yurttaşları  tarafından kınandığı için son buluyor. Körükörüne milliyetçilik ve anlamsız gurur  duygularının kışkırtılarak galeyana getirilmesi şiddetini yitiriyor. Hayat standardının yükselmesi nedeniyle, dünyanın her yerinde çocuklara daha iyi davranılıyor. Son yirmi otuz yılda gezegen çapındaki değişimler insan soyunun sürdürülebilmesi yolunda gerçekleşiyor.
Hepimizin tek bir türden geldiği bilinci yerleşmeye başlıyor.

Bütün bu değişimlerle birlikte, özgür, rahat ve kolay, alt yapı sorunlarını bir nebze olsun halledebilmiş, ufuk açan bilgi ve üretimle katkılı sanal gerçekliği bulma ve yaratma yollarını keşfetmiş bir kültüre eğilim duymaktayız. Diğer taraftan toplumsal değer yargılarımızda istikrarı yakalayıp önemli yenilikler sağlamamız gerekiyor.

Örneğin, sadece yakın çevremizdeki bireylerle ilişkilere girmek yanında, dünyanın herhangi bir ülkesinde oluşan değer ortamlarını kabul eder hale gelebilmeliyiz. Sırf bize yabancı olduğu için güvensizlik ya da nefret duygularıyla baktığımız farklı kişi ya da toplumların ayakta kalabilmek için gereksindiğimiz bilgiyi sunan kaynaklar olduğunu unutmamalıyız.

Sadece beklenti içinde olan değil, yenilik peşinde koşan ve bunu her sahaya yansıtabilme hünerine sahip toplumları örnek alabilmeliyiz. Kadercilik anlayışının üstünü örten, geleceğini köşelendiren, şekillendiren, aynı zamanda planlayan ve istenilen yönde değiştirmek için çaba gösteren birey sınıfına dahil olabilmeliyiz.

Bazen yeteri kadar bilgi birikmesi halinde köklü değişikliler yapmak gerekebilir; bunun insana acı veren ağır bedelleri de olabilir. Ancak, “İlmin ateşin arkasında olduğu” gerçeğini görmezden gelmeye devam ettikçe bireysel gelişimden de söz etmek imkânsız olacaktır.

Unutulmamalıdır ki, araştırıcı, düşünen, düşündüren, üretici, yaratıcı özelliklerin atıl bir halde kalmasına izin vermeyen bireyler, katılımcı ve paylaşımcı nitelikleriyle toplumsal yaşamda her zaman söz sahibi olabilmiş, aranan, özlenen bireyler olmuşlardır.

"Başdöndürücü bir hızın yaşandığı çağımızda geleceğin mirasçıları kendilerini yetiştirenlerdir. " diyen Eric  Hofer, teknolojinin çağımıza yansıttığı değerleri ve bireyin bu ortamda yapabileceklerini çok güzel bir şekilde özetlemiş.

 

Ahmed F. YÜKSEL

 

 

 
Toplam blog
: 636
: 9957
Kayıt tarihi
: 14.12.11
 
 

Araştırmacı Yazar.. ..