Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Kasım '08

 
Kategori
Haber
 

Bireysel polis şiddetinde kaygılandıran artış

Bireysel polis şiddetinde kaygılandıran artış
 

Gün geçmiyor ki polis cinayetlerine bir yenisi eklenmeye dursun.
Dün yine bir polis cinayeti yaşandı.
Yer Ankara.
İlçe Altındağ.
Öldürülen Soner Çankal.
Henüz 17 yaşında bir genç
Sabıkalıymış.
Hırsızlıktan dolayı.

Polis, Soner Çankal’ı gözaltına almak istiyor.
Soner Çankal ise polise karşı koyarak, mahallesine doğru kaçmaya başlıyor.
Polis memuru Soner Çankal’ı kovalıyor.
Mahallesine kadar.
Ne var ki Soner Çankal’ın mahallesinde, bıçaklı ve sopalı kişiler, polis memuruna saldırıyor.
Ve polis memurunu dövüyorlar.
Yere düşen polis memuru, yerde yatarken silahını ateşliyor ve çıkan mermi Soner Çankal’a isabet ediyor.
Soner Çankal ağır yaralanıyor.
Hastaneye kaldırılıyor.
Ve sabaha karşı yaşamını yitiriyor.

Takviye polis memurları olayın olduğu yere gelerek arama yapıyorlar.
Bir ruhsatsız tabanca buluyorlar.
Uyuşturucu madde ve bir bıçak ele geçiriyorlar.

Ne var ki görgü tanıkları olayı daha farklı bir şekilde anlatıyor.

Soner Çankal gözaltına alınmamak için polisten kaçıyor.
Ve arkasından dört veya beş el ateş ediliyor.
Soner Çankal yaralanıyor.
Yerde yatan Soner Çankal’a yaklaşan polis, telsizdeki komiserin “Soner’se sık kafasına” talimatı üzerine yerde yaralı yatan Soner’i başından vuruyor.
Yanına uyuşturucu ve bir silah bırakıyor.

Ortada bir dizi çelişki olduğu muhakkak.
Emniyet açıklamalarının tatmin edici bir niteliği olmadığı açık.
Polis memuru tutuklandı.
Ama bir genç yine yok yere öldürüldü.
Hem de bir hiç uğruna.

Son dönemlerde polis terörü iyice çekilmez bir hal aldı.
Oysa polisin görevi asayişi sağlamaktır.
Asayişi sağlarken, suçluyu sağ salim yakalayıp, yargının önüne çıkartmaktır.
Aksine polis, yargı ve infaz kurumu olarak çalışmaya başladı.
Bakınız son birkaç ay içerisinde kaç insan polis terörünün kurbanı olmuş.
Geçtiğimiz ay Engin Ceber işkence ile öldürüldü.
Adana’da 14 yaşında küçücük bir çocuk polis tarafından silahla yaralanmış.
Antalya’da dur ihtarına uymayan bir genç polisin açtığı ateş sonucu başından vurularak öldürüldü.
İstanbul / Bakırköy’de dur ihtarına uymayan minibüse açılan ateş sonucu, minibüs içerisinde oturan Garip G. isimli kişi belinden yaralanıyor.

İçişleri Bakanlığı bu konunun üzerine ne zaman gidecek?
Vatandaş olarak merak ediyoruz.
Polis’in görevi can güvenliğini korumak mı?
Yoksa bu kisve altında önüne gelene silah çekip ceza vermek mi?
Polisin görevi asayişi sağlamak mı?
Yoksa asayişi sağlamak adına silaha başvurmak bir yöntem mi?

Dikkat ederseniz polis şiddetinin hiç birisinde, polisin meşru müdafa hakkı ile açıklanabilecek tek bir eylemi söz konusu değil.
“Dur ihtarına uymadı” gibisinden içi boş şeyler sanki polisin silah kullanması için yeterli bir gerekçeymiş.
Tekrar tekrar soracağız.
Polis hangi gerekçelerle silahını ateşlemek durumundadır?
Yasalar polisin silah kullanacağı anları tarif etmiştir.
Bu tariflere uygun davranıyor mu polis?
Kesinlikle hayır.
Çünkü polisin silahını ateşlemesinin koşulu “meşru müdafa” durumu söz konusu olduğunda geçerlidir.
“Meşru müdafa” diyerek işin içinden de çıkamayız.
Can güvenliğinin tehlikeye düşmesi ancak silah kullanımı için bir neden olur.
Başka hiç bir hareket polisin silahını ateşlemesini meşru kılmaz.

İçişleri Bakanlığından bu konunun üzerine gitmesini bekliyoruz.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..