- Kategori
- Haber
Bireysel Silahlanmanın Nedeni, İflas Etmiş Olan Ekonomik ve Siyasal Sistemdir
- Arabadayız… Adem hafifçe koluma dokundu, “Nihat abi, şu yandaki adama baksana” dedi. Başımı yana çevirdim… Kaldırım kenarında kafası sıfır numara, kırmızı mont ve kahverengi bir pantolon ayağında bir adam… Belinde ise… Evet, belinde ise, kovboyları andırırcasına takılmış olan bir silah… Yani tabanca! Eksik olan, sadece kovboy şapkası…
- “Polis” desem değil. “Sivil polis” desem değil. “Resmi görevli” desem değil. Her hâlükârda bir görevliyse, silah toplum içerisinde bu denli aleni bir şekilde gösterilmez değil mi? Görevli olmadığı belli… Peki ama bir insan neden silahını bu şekilde ulu orta beline takmış bir halde gösterme ihtiyacı duyar?
- Sabah sabah işyerinde haberleri dinliyorum. Yılda 20 bine yakın silah satılıyormuş. MKE vermiş bu istatistiği. Dile kolay, 20 bin silah…
- Bu hususa kafa yoran, dikkat çeken bir aciz kul yok mu şu coğrafyada? Bu coğrafyanın insanları neden bu denli silahlanmaya ihtiyaç duyar? Korunmak için mi? Kendisini güvende hissetmek adına mı? Peki ya ciddi anlamda insanlar kendilerini tehdit altında mı hissediyor da, bu denli yüksek boyutta silahlanma ihtiyacı duyuyor? Nereden bakarsanız bakın, feci bir durum.
- Böyle bir tablo siyasal iktidara ve muhalefet partilerine bir şey anlatmıyor mu?
- Neden insanlar silahlanma ihtiyacı duyuyor da, kitaplanma ihtiyacı duymuyor?
- Gözlerimizin önünde bu denli ciddi anlamda bir silahlanma varken, siyasal iktidar bu silahlanma hadisesine ne türden bir teşhis koyuyor? Doğrusu bilmek isterdim. Lakin böyle bir sorunu kendisine dert etmediğine ilişkin bir görüntü var. Vatandaşın silahlanması siyasal iktidarı hiç rahatsız etmiyor nedense. Ana muhalefet partisi de hiç rahatsız olmuyor olsa gerektir ki, bu hususta tek kelam laf etmiyor. Siyasal iktidara silahlanmanın nedeni hakkında hiçbir şey sormuyor. Ve durum o denli vahim bir hale doğru ilerliyor ki, bir vatandaş, belinde silahla, göstere göstere kaldırımda yürüyebiliyor ve bu ülkenin tek bir kolluğu da bu duruma “Hayır ola, n’oluyoruz?” demiyor.
- Türkiye’de, vatandaşın silahlanmaya ilişkin sıkı bir ilgisinin olduğu uzun zamandan beri bilinen bir gerçek. Tabii ki basit anlamda nedenlerini sıralayacak olursak, herkes bir şekilde kendi pozisyonundan korkuyor ve kendisini koruma güdüsüyle silah edinme ihtiyacı duyuyor. Adalet sisteminin arızaları ortada… Devlet aracılığıyla adalet aramaya yeltenen hiçbir yurttaş, adaletten hakettiği ölçüde faydalanamıyor. Ve tabii ki muhatabının cezasını kendisi kesme eğilimine giriyor. Yani herkes bir şekilde kendisini potansiyel olarak birileriyle çatışma noktasında görüyor. Böyle bir algının varlığı, beraberinde adalet sistemine olan güvende yerle bir olmuşsa, doğal olarak silah edinme yolunda ilerlenmesine neden oluyor.
- Bu durum göz ardı edilebilecek bir durum değildir. Tehlikeli olduğu kadar, siyasal ve ekonomik sistemin iflas ettiğinin de göstergesidir.
- O halde…
- “Neden Türkiye’de ana muhalefet partisi ciddi bir ana muhalefet görevi yerine getiremiyor?” dediğimizde, vatandaşın silahlanması hadisesini kendisine dert etmeyen böyle bir ana muhalefet partisinin iktidarı rahatsız edebilme imkânı var mı? Normal şartlarda, mevcut siyasal iktidar bu denli sorunlu bir ülkede, bu denli rahat bir şekilde iktidar olma görevini icra edebilir mi?
- Toplam blog
- : 1509
- : 1145
- Kayıt tarihi
- : 07.08.07
Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..