Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Eylül '07

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Bireysel sınırlarımız

Bireysel sınırlarımız
 

Herbirimiz, kişisel özgürlüğünün, gücünün ve zayıflıklarının sınırlarının farkındalığına varmalı ve bu sınırlara saygı gösterilmesini sağlamaya çalışmalıyız.Çünkü bu sınırlar, bizim bireysel sınırlarımızdır.Benim özgürlüğüm, senin özgürlüğünün başladığı yerde biter.Eğer kendi yetenek ve zaaflarımızın gücünü bilmezsek, kendi değerimizi ya çok az yada çok üstün sanabiliriz.

Bir çok kapısı olan bir odada yaşadığınızı, ve yaşadığınız odanın kapılarının tokmaklarının dışarıda olduğunu düşünün.Böyle bir durumda, biz içeriden odamızın kapısını kendi seçimimize göre açıp, kapayamıyoruz.Bizim onlara durun girmeyin, müsait değilim demek gibi bir şansımız yok.Savunmasız ve güvensisiz gücümüz başkalarının elinde..

Bireysel sınırlarımızı kullanamadığımız müddetçe kaç yaşına gelirsek gelelim, her zaman için başkaları bize çocuk gibi davranmaya, üzerimizde otorite kurmaya devam eder.Kendi hayatımızla ilgili kararları, kendi kendimize almamıza müsade etmezler.

Gerek iş, gerekse sosyal hayatta olsun çevremizdeki insanlar bize saygı duymazlar. Biz kendi sınırlarımızı bilmezsek, başkalarınında sınırlarına saygı göstermeyi bilemeyiz.Onların sınırlarını ihlal etmeye başlar, sosyal ilişkilerimiz içerisinde, bize ters düşen durumlarla karşılaştığımızda, bağırıp, çağırır, agresifleşir, sosyal hayatı paylaştığımız hiç kimseye tahammül edemez hale geliriz.

Sınırları korumak için kapı tokmaklarını dışarıdan söküp, içeriye takmak gerekir.O zaman içeriye kimin ne zaman gireceğine ancak siz karar verebilirsiniz.Kapı tokmağı içeride olduğunda, orada özsaygı vardır.Özsaygının olduğu bir odada, kendime saygı duyduğum için, başkalarına da saygı duyarım.Doğal olarak kapı tokmağı içeriden açılan bir odada yaşıyorsam, değerlilik ve yeterlilik duygularımda yeterince gelişmiş demektir.

Kapı tokmağı dışarıda olan odalarda yaşayan kişiler, aslında bir türlü büyüyemeyen çocuklardır. Orada gerçek duygulardan korkan, duyguları zayıflık olarak algılayan, pasif agresif davranışlara sahip kişiler yaşar.Bu kişiler hayır demek isterken, evet der, evet demek isterkende sırf karşı çıkmak adına hayır derler. Evetler ve hayırlar, sınırları korumak adına kullanılmadığı sürece, Ruhsal Zekanın sağlıklı bir gelişim göstermesi de mümkün değildir.
 
Toplam blog
: 60
: 1987
Kayıt tarihi
: 14.06.07
 
 

22.06.1970, İstanbul doğumluyum. Finans sektöründe çalışıyorum. Sanata ve edebiyata büyük ilgi duyuy..