Bireysel sınırlarımızı korumak

Bireysel sınırları korumak ne demek? Her birimizin özgürlüğünün ve limitlerinin, gücünün ve zayıflıklarının sınırlarının kendimiz tarafından bilinmesi ve bu sınırlara saygı gösterilmesi demektir. Gücümün ve zayıflıklarımın yeteneklerimin ve zaaflarımın sınırlarını bilmezsem, kendimi olduğumdan az yada çok sanabilirim. Zaaflarımın bilincinde olmazsam kendimi olduğumdan fazla sanıp kibir geliştirebilirim, gücümün farkında olmazsam kendimi güçsüz sanıp başkalarının üzerimde egemenlik kurmasına izin veririm.

Bir çok kapısı olan bir odada yaşadığınızı düşünün.Kapı tokmaklarının hepsi dışarıdan açılıyor. Dolayısıyla biz odamızın kapılarını içeriden kendi seçimimizle kapatıp açamıyoruz. Ama bu kapıdan anneler, babalar, eşler, arkadaşlar istedikleri zaman istedikleri gibi kapıyı açıp odanıza girebiliyor. Gücümüz başkalarının elinde. Bu güvensizlik ve öfkeyle ya içeri istediği gibi giren çıkan insanlara boyun eğiyor , onların taleplerini yerine getirmeye çalışıyoruz ya da onlara hiddetle saldırıp içeri girmelerini engellemeye çalışıyoruz. Kendi savunmasızlığımıza olan öfkemizi onlara yönlendiriyor, saldırganlıkla onlara gücümüzü göstermeye çalışıyoruz. Her iki halde de korku kızgınlık, utanç ve suçluluk duygularını en sağlıksız şekilde ifade ediyoruz.

Bireysel sınırlarımı korumadığımda , 30-40 yaşında da olsam hala annem babam eşim bana çocuk gibi davranmaya , üzerimde otorite kurmaya devam eder.Bana ne yapıp ne yapamayacağımı söyleme hakkını kendilerinde görürler.Kendimi kurban gibi hissederim iş hayatında, sosyal çevremde insanlar bana saygısızca davranmaktan çekinmez.Onların beni sevmesi ve değerli görmesi için boyun eğiyorumdur oysa.Yada onları hayatımdan tümüyle çıkararak bağımsızlığımı ilan etmeye çalışırım.Ama onların baskıları , içselleştirdiğim mesajları hala içimde durduğu için , onlar yinede kapılardan istedikleri gibi girip çıkmaya devam ederler.Annem şekil değiştirerek kız arkadaşım, babam eşim olarak , patronum sevgilim olarak yine kapılardan içeri dalarlar.

Ben kendi sınırlarımı bilmediğim için başkalarının sınırlarına da saygı göstermeyi bilemem. Onların sınırlarını ihlal edebilirim, başkalarının hayatını kontrol etmeye çalışabilirim, bağırıp çağıran, saldırgan agresif bir insan olabilirim.Benim gibi düşünmeyen, benim gibi hissetmeyen , davranmayan insanlara tahammül edemem.Onları ezmeye , aşağılamaya , korkuyla yönetmeye çalışırım.
Sınırları korumak kapı kollarını içeri takmaktır. O zaman içeri kimin ne zaman girebileceğine ben karar veririm. Kiminle yakınlık kuracağımı, kimi hayatımın dışında tutacağımı ben seçerim. Kedimi kurban olarak görmediğim için odama girmesine izin verdiğim kişilerle kendimi rahatça paylaşabilirim.Gerçek yakınlık kurabilirim.Kapı kolu içeride olduğunda orada öz saygı vardır.Orada duygular rahatlıkla ve sağlıklı olarak ifade edilebilir.Bu duygu iyi bu duygu kötü ayrımı yapılmaz.Tüm duygular kendi doğal işlevlerini yerine getirdiği için orada sevgi bilincide var olur.Doğal olarakda böyle bir odaya sahipsem değerlilik ve yeterlilik duygumda gelişkin olur.Özgüvenli ve özdeğere sahip bir birey olurum.Kapı kolunun dışarıda olduğu odalar, kork, kızgınlık, utanç ve suçluluk duygularıyla doudur.Bu odada kendimi güvensiz, değersiz yetersiz, güçsüz ve yalnız hissederim.İçimdeki derin yalnızlık duygusunu aşırı yiyerek, ilaçlar kullanarak, kendime hiç zaman ayırmadan aşırı çalışarak , aktivitelere boğularak uyuşturmaya çalışırım.Gerçekte tüm sahip olduklarıma rağmen kendimi değersiz hissettiğim için , gerçek yüzümün keşfedileceği korkusuyla kimseyle , hatta eşimle bile gerçek bir yakınlık kuramam .Duygularımı gizler insanları kendimden uzak tutmaya çalışırım.Herkesle aramda mesafe vardır çünkü kendi özümle aram açıktır.
Kapı kolu içeride olan odada pozitif egom güçlenir.Pozitif ego , bireyin kendi oluşturduğu sınırlar içindeki varlığının tapınağıdır.Kişinin birey olma bilincidir.Pozitif egosu güçlü kişi ne zaman evet ne zaman hayır diyeceğini bilir.Kapı kolu dışarıda olan odada negatif egom güçlenir.Orada güç mücadelesi, duyguların olumsuz kullanımı , yapış yapış bağımlı ilişkiler ve yalnızlık vardır.Orada bir türlü büyümeyen yetişkin çocuklar vardır.Orada duygulardan korkmak ve duyguları zayıflık olarak algılamak , saldırganlık yada aşırı duygusallık , alınganlık, pasif agresif davranışlar vardır.Negatif egosu güçlü kiş hayır demek istediğinde evet der.Evetleride hayırlarıda sınırları korumak adına değil , sevilmek ve kabul görmek yada güç mücadelesi için kullanılır.
Bireysel sınırların sağlam inşası , duygu doğamıza saygı duymayı öğrenmekle mümkündür.