Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ekim '08

 
Kategori
Mizah
 

Biri beni dursursun :)))

Biri beni dursursun :)))
 

www.tennismenace


Sene 20 çift sıfır , yani 2000. McDonald's Kartal şubesinde çalışıyorum. İşe girişimin 2. günü lobide tepsileri topluorum. Ayağımda o gün altı kösele gıcır gıcır kaygan siyah süet ayakkabılarım vardı. Lobideki tepsileri topladım kucağım bir dünya tepsi yığını iken kuyruğu kopmuş kertenkele gibi tıprdı tıpırdı yürümeye çalışıyorum. Ama karşıdan sanırım buzda bale yapmaya çalışan şapkalı mantar gibi gözüküyorumdur kesin :))

Benim ayakkabı sen kay ! Lobinin orta yerinde ve günlerden Pazar. Müşterilerin en yoğun ve kalabalık olduğu bir gün! Kucağımda da onca tepsi dağı varken orta yere manda gibi yayıldım kaldım. Hatırlıyorum ayaklarım yerden kesilip havalara dikildiği vakit kaç numara ayakkabı giydiğimi gördüm o anda =)))))
Ama durum ve vaziyet berbattı. Ne kadar iğrenç bir işgünüydü artık siz düşünün. Giden karizmaya mı yanarsın yoksa sana saldıracak gibi bakan restaurant müdürünün gözlerine mi bakarsın ?

İşte böyle birşeydi .Birdaha da kaymak istemedim hiçbir spor dalında :)))

Başka birgün:

Bu sefer İdealtepe McDonald's'ta çalışıyorum. Kartal'daki şubede düştüğüm günden 2 - 3 gün sonra bu yeni açılan şubeye transfer ettiler beni. Ama ne transfer ! Para mara yok. Ben de anlamadım =) Yine günlerden Pazar ve yine iğne atsanız yere düşmeyecek bir ortam var şubede. Ama bu sefer düşmedim sadece müdiremize iğrenç bir espiri yaptım ve sinir alanına girmeyi başardım =))

Olay şöyle gelişti :

Günlerden Pazar yıllardan 2000 demiştim , bugün bir çocuğun doğum günü partisi var ve ben hiç çekemiyorum bu kutlamaları işyerimde.Restaurantın üretim kısmının arka tarafında stok odası dediğimiz yerde doğum günü pastasını hazırlıyoruz. Pasta sarı, kırmızı, mavi ve yeşil renklerin bulunduğu araba şeklinde tasarlanmış. ( Pasta uzmanları yeni geliştirmiş, araba el yordamıyla gidiyor sonra da yeniyor ) =))) Birgüzel mumlarını yerleştirdik, üzerinde Böhler elektrot kaynağı gibi parlamaya çalışan havai teller vardı.

__ Restaurant Müdiremiz Armağan Hanım : Pasta hazır mı çocuklar ?

__Restaurant Hostesi Müge ( o sıralarda şarkıcı TULGA diye bir çocuk vardı piyasada onunla çıkıyordu ) : Hazır Armağan Hanım Gökhan ( ben ) son haline getirdi .İsterseniz çıkaralım üst kata.

__Armağan Hanım : Tamam bekletmeyin müşterileri. Çocuklar sabırsızlanıyordur. E hadi Gökhan neyi bekliyorsun ? Davetiye mi ? Çıkartsana arabalı pastayı yukarıya.

__Ben : Araba pasta hazır müdirem Cenevre Otomobil Fuarından yeni geldi =))) .

__Armağan Hanım : Bana bak yine başlama espiri yapmaya , senin yüzünden akşama kadar sırıtık geziyoruz. Hadi bekleme yapma çek arabanı =))

__Ben : Tamam çıkarıyorum ama rampada bağuluyor araba :)) .

__ArmağanHanım : Bak şimdi kafana geliyor pasta...

İşte parça tesirli espiri bombalarının atılması burada yaşandı !!!

__Gökhan ( BEN ) : Bir sorunumuz var Armağan Hanım. Pastayı çıkaramam.

__ Armağan H. : Neden ya ne demek çıkaramam sorun var. Berbat mı edeceksin partiyi ? Delirtecek bu çocuk beni.

__ Ben : Ama Armağan hanım benim ehliyetim yok ki nasıl süreceğim araba pastayı ? .....

Dumur !!

Dumur !!

Dumur !!

Dumur !!

__Hostes Müge : Hayııııır olamaz ya. Gökhan sen manyak mısın ya =)))) Bana bak bir espiri daha yaparsan istifa edeceğim. ( Bu sırada da gülmekten 88 oluyordu Mügecik )

Armağan Hanım başladı gülmeye yüksek bir sesle. O da domates gibi kıpkırmızı olmuştu gülmekten...

__ Armağan Hanım : Oğlum sen başımızın belası mısın ? Çabuk götür şu arabayı yoksa bağlayacağım seni soğuk odaya .=))) Sonra da donmuş halde seni dış lobinin orta yerine heykel diye diktireceğim. Sonkez Ayın Elemanı diye. =))) Deli şey ya :)

__Ben : Emredersiniz sevgili biricik müdiirem. El frenini indirdim gidiyorum..

__Armağan Hanım : Zevzek şey n'olcak. Allah'ım sen bana dayanma gücü ver şu çocuğun da espiri yapmasına müsade etme. =)))))) Tövbe tövbeee.


Parti kazasız belasız bitti. Ame ben de bittim. Çocukları memnun etmek çok zor. Yok kola istemem meyvalı olsun, yok çatalım yere düştü, yok efendim patateslerim soğumuş, yok ağbi bana peçete getir. Aaaaaaah imdat ! Kurtarın. )))) E na yaparsınız müşteri velet de olsa haklıdır =)))))) ........................

 
Toplam blog
: 749
: 1983
Kayıt tarihi
: 11.10.07
 
 

Yazmanın hayatın akışının bir parçası olduğu kanısındayım. 6 Mayıs 1982'de doğdum ve İstanbul Kar..