Biri bizi gözetliyor...

BBG evi Türkiye'm.

Çağ iletişim çağı. İletişim teknolojisinin geldiği nokta ürkütücü.

Dinlemeler ile ilgili habersiz bir günümüz geçmiyor. Yasal/yasadışı dinlemeler yüzünden toplum artık telefonda konuşurken bile söylediklerini hesap etmek durumunda hissediyor.Paranoyak bir toplum olup çıkacağız böyle devam ederse.

Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi’nin odasına Haziran ayında teklif almak sureti ile aldığı televizyon ikide bir arıza yapınca noter huzurunda açılıyor. Son teknoloji ürünü televizyonun içinden ses ve görüntü aktarmaya yarayan FM vericisi, ses ve görüntü kartından oluşan komple bir düzenek çıkıyor. Sedefçi konu ile ilgili suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı.

Edirne belediyesinde daha öncede dinleme ile ilgili haberler kamuoyuna yansımıştı. İronik bir durum, önceki cihaz devletin demirbaşına kayıtlı olduğu için geri istenmişti. Şimdi merak edilen soru şu; dinleme düzeneğini kim başkanın odasına alınan televizyona yerleştirdi? Acaba hangi demirbaş defterine kayıtlı, merak etmeden, şüphe etmeden us durmuyor.

İşin esprisi bir yana günümüz teknolojisi ile herkes izlenebiliyor. En basitinden bir cep telefonuna sahipseniz yanınızda verici mikrofon taşıdığınızdan emin olun. Yasal/yasadışı amaçlarla isteyen sizi istediği saatte izleyebilir. En iyimser olasılıkla cep telefonunuzun hangi baz istasyonuna sinyal gönderdiğinden hareketle nerede ne kadar vakit geçirdiğiniz rahatlıkla tespit edilebilir. Bu tabi en masum olanı…

Her cep telefonunu bulunduğunuz ortamdan canlı yayın yapan radyo istasyonu gibi düşündüğünüzde sorunun korkunç boyutu ortaya çıkıyor. BBG evi gibi her yaptığınız konuştuğunuzun gizlisi saklısı kalmıyor…

Sizi izlemeye/dinlemeye alan ile aranızda artık saklı bir şey olamayacağından emin olabilirsiniz. Radyo ile aradaki tek fark yayının dinlenen ile dinleyen arasında olması, eh o kadarda özel hayata saygı olsun değil mi, çok şükür demokrasi ve insan hakları gelişiyor memleketimizde!..

Doğal olarak dinleme den söz edince; böceği, ortam dinlemesi, kameralı kayıt sistemleri, uydu teknolojileri devreye giriyor.

Hele bilgisayarın başına oturup sanal alemde yazmak/okumak/sörf/ mail/ kısaca attığınız her adım sizin ile ilgili adeta CV oluşturuyor. Parmak izi örneği gibi izleriniz silinmez bir şekilde sanal âlemde yer alıyor.

Arkadaşınıza gönderdiğiniz bir mail aynı anda sizi izleyenlerin ekranına düşebilir, hiç kuşkunuz olmasın. Sörf yaptığınız açtığınız sayfalar sizin ekranınıza düşerken çoktan bilgisayarınıza casus yazılımlar da yüklenmiş olabilir.

Bilgisayar teknolojisinin ulaştığı nokta insanın aklının sınırlarını zorlamaya devam edecek.

Biz burada dinlemeyi sadece kişisel sakıncaları bakımından ele alıyoruz. Oysa bir düşünün, rakip şirketler, holdingler, siyasi örgütler hatta ülkeler açısından bakıldığında sanal ortamda gizli saklı hiçbir şey olamıyor. Kendi çıkarlarına uygun olan verileri günü geldiğinde kullanmak üzere saklayıp kullanmaları kaçınılmaz. Ülkeler açısından karşılıklı casusluk herhalde en heyecan verici, soluk kesici bir hızla devam ediyordur.

Sürece birde politikacılar düzleminden bakıldığında yaratılacak sansasyonun dozu, sakla samanı gelir zamanı diye veri biriktiren rakiplerin/dostlarınızın, her neyse sizi ne zaman kurban edeceğine bağlı.

Malum seçim zamanlarında internete düşen görüntüler/ses kayıtları rakibe ve veya düşmana indirilen son darbelerin somutlaşmış halinden başka bir şey değil.

Ülkemizde son yıllarda kamuoyuna yansıyan dinlemelerin yürütülen örtülü/açık çatışmaların yansıması olduğunu burada teslim etmeliyiz. Malum dinleme/izleme yapanların biriktirdiklerini çıkarlarına uygun bir puzzle oluşturmak için kullandıklarını asla unutmamalı.

Ortaya saçılanların/yansıtılanların kimin işine geldiğinden hareket ederek kaynağı/ odağı kolayca tespit etmekte mümkün, fazla ayrıntılara takılmadan/ boğulmadan akıl yürütme süreci sonucunda sağlıklı sonuçlara ulaşmakta.

BBG malum olduğu üzere televizyonlarda reyting rekorları kıran program olmaktan öte somut bir gerçeklik.

Bu gün gazetelere yansıyan Edirne Belediye Başkanı’nın başına gelenler sadece aysbergin görünen yüzünden öte bir durum değil. Buzdağının su altındaki bölümü artık hiç kimsenin özel hayatının olmadığı gerçeğini tokat gibi yüzümüze çarpıyor.

En iyisi gazeteci büyüklerimizin yaptığı gibi cep telefonlarını buzdolabında muhafaza etmek, iyi pazarlar…

Necati TÜFEKCİ Ocak 2010 ANKARA