Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mayıs '09

 
Kategori
Futbol
 

Biri gitti biri kaldı

Biri gitti biri kaldı
 

Fotoğraf, Milliyet Ege internet sitesinden alınmıştır.


Dünkü yazımda İzmir aşkından bahsetmiştim. Bir de telaşımı yazmıştım. Malumunuz iki evladımız, iki gözbebeğimiz Ankara'da play-off oynayacaklardı.

Oynadılar da. Ancak sonuç tam anlamıyla bizim istediğimiz gibi olmadı. Biz, Altay- Karşıyaka finali istiyorduk. Gelgelelim, Altay, Kasımpaşa'ya yine mağlup oldu ve finalin adı Karşıyaka- Kasımpaşa olarak kondu.

İlk randevü Boluspor- Karşıyaka maçıydı. Saat 16.00 olup da maç başladığında kalbimizin sesini kulağımızda hiç bir aracı olmadan direkt duyabiliyorduk.

İcraatlarını her zaman desteklediğimiz Futbol Federasyonu'nun maçların oynanacağı şehir olarak Ankara'yı seçmesinden dolayı Bolu'dan ve İstanbul'dan seyircilerin gelmesi daha kolay olmuştu.

Oyunun başında Boluspor iyi gözüktü. Ancak dakikalar ilerledikçe Karşıyaka oyuna ağırlığını koydu. Maçın kontrolü Karşıyaka'ya geçti. Sahayı güzel daraltan yeşil- kırmızılılar oldukça elverişli pozisyonlardan da yararlanamadılar.

Boluspor, ikinci yarıda Sertan'ın oyuna girmesiyle daha etkili oldu. Ama Karşıyaka, kontrolü yine de kaptırmadı. Ancak yeşil- kırmızılıların gol atamama hastalığı, ki zaten o hastalık olmasaydı ilk ikinin içinde olacaklardı, maçın berabere bitmesine neden oldu.

Penaltılarda iki takım da birbirine kıyak geçti. Kerem kurtardıkça diğer Karşıyakalı oyuncular kaçırdılar. Ancak bu kaçırma yarışına Bolusporlular da dahil olunca Karşıyaka kazandı. Burada özellikle Karşıyaka kalecisi Kerem'i kutlamak lazım.

Sonuçta Karşıyaka çok iyi mücadele etti. Maçı da hak etti. Biz de sevincimizden havalara sıçradık.

Sıra gelmişti diğer evladımıza. Ancak Altay, Kasımpaşa karşısında iyi oynayamadı. Karşıyaka'nın yaptığı doğruları yapamadı. Bir kere oyunu çok geniş alana yaydı. Böyle olunca zaten etkili olan Kasımpaşalı ayaklar tehlike oluşturdu. Oysa Karşıyaka, tam tersine, oyun sahasını daraltmıştı.

İkinci olarak Altay, bulduğu sayısız fırsatları cömertçe harcadı. Pozisyona çok zor giren siyah- beyazlılar, ele geçirdikleri şansları da iyi değerlendiremediler. Özellikle Burak çok kaçırdı. Hem de çok uygun pozisyonları kaçırdı.

Üçüncü olarak, neredeyse bütün sezon kullandığınız Molina'nın oynatılmaması kanımca bir diğer yanlıştı. Şeyhmus ve Burak'a çok fazla sabreden Sayın Tahir Karapınar, Molina'yı düşünebilirdi. Can Erdem de daha erken girebilirdi. Tabi bunlar bizim dışarıdan söylediklerimiz. Belki sakatlık falan vardır, bilemeyiz. Ama sakat yok dendi. Öyleyse Tahir Hoca'nın tercihi. Saygı duymak lazım. Yine de ben Molina oynamalıydı diyorum.

Penaltılar ise tam bir hüzün anıydı. Gökhan, kanımca erken hareket ederek hata yaptı. Altaylı bazı oyuncular da penaltı kullanmayı bilmediklerini gösterdiler.

Böylece, bir canımız finale çıkarken diğer canımız evine dönüyor. Şimdi Karşıyaka'nın Kasımpaşa karşısında başarılı olmasını bekleyeceğiz.

Kasımpaşa, zaten turnuvanın favorisi. Ancak, Karşıyaka, oyun yapısı itibariyle Altay gibi değil. Ben Karşıyaka'nın Kasımpaşa karşısında Altay'dan daha şanslı olduğunu düşünüyorum.

Karşıyaka ile pazar gecesi bir kez daha sevinmeyi dilerken, Altay'a da derin bir geçmiş muhasebesi öneriyorum. O cefakar taraftarını bu kadar üzmeye hakkı yok. Neyse, unutmayalım ki, bazen kaoslar, ardından büyük başarılar getirirler.

 
Toplam blog
: 1042
: 299
Kayıt tarihi
: 02.03.08
 
 

Yazmak benim için bir tutku, bir yaşam kaynağı. Sadece basit bir hobi olarak açıklanamaz yani. Be..