Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Eylül '13

 
Kategori
Deneme
 

Biri

Biri
 

Bir kaynayan demliği vardı ocağında hep, bir de masasında kulplu çay fincanı boş olduğu zamanlarda ya uyuyordu, ya dışarıda.

Ne yazardı, ne oyuncu, ne de mühendislerden biri . Oyuncu, şair, yazar tanınmak istemiyordu hiç bir zaman. Gölgesini bile saklardı o. Tanıtmadı ismini, cismini parmak uçlarında yaşadı...

Karakterlerin ardında, kelimelerin arasında gizlendi. Para kazanmayı hiç bir zaman beceremedi. Bir ayaklarında ki nasırla başı hoş değildi, bir de parayla. Ne zaman gezintiye çıksa bir nasır ağrısı, bir de para belası burnundan getirirdi. Bİr de karnı acıkmasa.

Kedilere, köpeklere bir de kuşlara kıyamazdı. Ama hiç bir zaman onlara fazladan bir şeyler alamazdı. Simidini verse kediler burun sürter yemezlerdi. Hem gücenir, hem gülümserdi. En bitkin, en sıkıntılı anlarında bile iki pati yeterdi çocuk neşesine.

Haykırışlar, feryatlar, kahkahalar...dört duvarında asılı kalmıştı. Öyle ki her duvar bir sahneydi, o duvarlar replikler fısıldardı kulak kesilsen. O çalışırken normal bir insan onu görse aklını kaçırmış diye tımarhaneye kapatmayı düşünebilirdi.

Yazdı, çizdi, oynadı hiç biri beş para etmedi. Meteliğe atacak kurşunu bile olmadı hiçbir zaman. Para içindi allı pullu maskeler, kişiye göre kalem oynatmalar, vitrinler. “Ben camekan mıyım?” derdi. Paraya tamah etmedi. Aylarca deliler gibi çalışır, kafası bozuldu mu sırtını döner giderdi. Kimseye göre kıvıramazdı sözcüklerini.

En büyük değer emekti, varsın para etmesindi. Ama saygısızlık. Emeğe saygısızlık işte ona gelemezdi.

Yazar, oyuncu, şair ünvanlara da inancı yoktu. Pazarlama, satış üzerine kurulmuş bir pazardı dünya. O ise tezgah açacak bir tüccar değildi.

Herkesler tanırdı onu, kimseler bilmezdi. 

 
Toplam blog
: 70
: 731
Kayıt tarihi
: 30.04.07
 
 

1973 İstanbul doğumluyum. Lise mezunuyum. Evliyim. Bir reklam ajansında çalışmaktayım. Laf o..