Birkaç Fıkra

Fıkralar; az sözle çok anlatmaya yarayan, kısa, gülünç öykülerdir. Kültürümüzde Nasrettin Hoca, Temel, Kayserili gibi fıkra konuları vardır. Birkaç fıkra:

MUHBİR

Akıl hastanesinde delinin biri koşarak doktorun yanına gelir. ''Doktor, doktor bugün hastaneden üç tane deli kaçtı.''

''Ne! Çabuk söyle ne tarafa kaçtılar?''

''Biri şu tarafa, öteki öte tarafa...''

''Peki ya üçüncüsü nereye kaçtı?''

''Üçüncüsü de benim''

YANLIŞ TEŞHİS

Aşırı ishalden şikayetçi biri doktora gider. Karışıklıktan dolayı kahramanımızı yanlışlıkla psikiyatri servisine havale ederler... 15 gün süren tedaviden sonra, taburcu olacakken bir arkadaşı ziyaretine gelir. 

''Ne oldu, geçti mi ishal?''

''Hayır geçmedi, ama artık takmıyorum''

Yaşlı Kızılderili

Film ekibi, çölün kızgın güneşi altında çekim yapmaktadır. Zor koşullar altında çalışırlarken, yaşlı bir Kızılderili sete doğru yaklaşır, yönetmenin yanına gider.

''Yağmur, yarın!'' der ve geldiği yöne döner.

 Şaşıran yönetmen, ertesi gün yağan yağmuru hayretle izler. Bu sırada ihtiyar Kızılderili yine gelir ve:

''Fırtına, yarın'' diyerek yeniden uzaklaşır. Gerçekten de ertesi gün dediği çıkar. Yönetmen emreder:

''Çabuk bana o Kızılderili'yi getirin! İstediği parayı verin. O olmadan bu filmi bitiremeyiz.''

Kızılderili'yi bulurlar ancak gelmesi için bir türlü ikna edemeyince en sonunda yüklü bir para verirler. Bir ay boyunca Kızılderili'nin söylediği her şey tutar. Derken bir gün Kızılderili susar ve hiçbir şey söylemez. Yönetmen:

''Bana bak! Sana bu iş için dünyanın parasın ödedik. Ne oldu?''

Kızılderili omuzlarını silker...

''Radyo, kırıldı''

Endişe

Temel ile Dursun akıl hastanesinde saklambaç oynamak için anlaşmışlar. İkisi de saklanmış. Temel huylanmış ve demiş:

''Ula Dursun, biz saklandık da bizi kim bulacak?''