Birkaç Nokta...

Diyarbakır’da, HDP İL BİNASININ önünde, anneler, günlerdir evladlarının geri getirilmesi için nöbet tutuyorlar.

Türkiye gerçekten de çok garip bir ülke. Değerlendirme yaparken rasyonaliteden çok uzağız. İktidar bir şeyler söylüyor, muhalefet cenahı bir şeyler söylüyor. Ama, işin ilginç yanı, bu yaşadığımız sorunların faturası, her zamanki gibi CHP’ye kesiliyor.

Mantıksızlık… Absürtlük… Sezgi, aklıselim, soğukkanlılık… Bunlar bizim ülkemizde gerçekten de yok. Benim anlayamadığım, Türkiye’de bir “terör” sorunu var ve yıllardır bu sorun reelpolitikliğini devam ettirmekte.

Terör gerçekten de çok büyük yıkımlara neden oldu ülkemizde. Yıllarımızı aldı, millî servetlerimizi tüketti, her şeyden önemlisi, bu ülkenin en önemli değerlerini, vatan evladlarını birer birer aramızdan aldı, ama bu terör hususunda ikrar edilenlere baktığımda, dumur olmamak elde değil.

Bu ülke, 17 yıldır AK Parti tarafından idare edilmekte. Terörün hangi boyutta olduğu, hangi mihraklardan destek aldığı, nerelerde yuvalandıkları, kimlerin yardım ve yataklık yaptıkları, sanırım hükümet dışında hiçbir kimse tarafından daha iyi bilenemez ve değerlendirilemez.

Ama, gelgelim ki…

Suçluyu bulma veya sorunları saptırmada gerçekten de büyük meziyetlere sahibiz. Neden CHP hakkıyla annelerin yanında değilmiş? Neden CHP terörden yana tavrını net koymuyormuş! Sanatçılar neredeymiş? Sivil toplum kuruluşları neden başka hadiselerde olduğu gibi toplumsal hareket başlatmıyormuş!

Gerçekten de insaf yahu! CHP’yi bu şekilde mesnetsiz şekilde itham etmek, suçlamak, evet tek kelimeyle AYMAZLIKTIR, AKIL TUTULMASIDIR…

* * *

Terör sorunu, çok boyutlu bir problem. Bu yaşadığımız terör belası, sadece içeriden tertiplenen bir oyun olsa… İşte müttefiklik yaptığımız, paydaşlık yaptığımız ülkeler, nasıl da terör örgütlerini desteklemekte.

Bilmiyorum…

Sanatçılar ne yapmalı? Terör dediğimiz ve terör örgütü dediğimiz yapılanma, silahlı bir organizasyon. Ellerinde en ağır silah bulunan bu gayri insanı yapılanmalara, söz veya yakarış fayda eder mi? Dediğim gibi mantıksızlık, akılsızlık, seziş eksikliği… Ne ararsanız var ama bir tek rasyonalite yok. Terör örgütleriyle devletimizin silahlı kuvvetleri mücadele eder ve zaten elinden gelenin fersah fersah üzerinde de savaşım vermekte TSK.

İnsan üzülüyor… 17 yıldır terörü düşük yoğunluklu boyutta tutanlar kimlerdi? Çözümsüzlüğe sürükleyerek, buradan siyasal rant elde etmeye çabalayanlar kimlerdi? Gerçekten de çok üzücü, akıldan ve ferasetten uzak yaklaşımlar sergilemek!

* * *

Öte yandan… İBB’nde yaşanan bazı gelişmeler de insanda akıl tutulması yaşadığına neden oluyor. Büyükşehir Belediyesi, belediye bünyesinde yaşanan birtakım yolsuzluk, israf nedeniyle ifşaatlar yapmakta veya açıklamalarda bulunmakta, ama durum boyutundan sıyrılarak çok farklı yönlere çekilmekte.

İBB’de yaşanan işten çıkarmalar göz önünde tutularak, eskinin defterleri yeniden açılarak, bazı sıkıntılar yeniden gündeme getirilmekte. Dikkat ediyorum, tarafsız ve adil bir idare gözetmesi gereken Sayın Erdoğan, her fırsatta toplumumuzu germenin ve kutuplaştırmanın bir yolunu buluyor. İşten çıkarmalar ile İmam hatip okulları arasında bir korelasyon buluyor ve inançlı insanların mağdur edildiğini ileri sürüyor. Bakın bu siyasal dil ve üslûp ile bizler nasıl birlikteliğimizi tesis edeceğiz! Her defasında İmam hatip okullarının gündeme getirilmesi, toplumu saflara ayıracak açıklamaların yapılması, sadece siyasal hedefler için belki bir süre pragmatik bir çıktı sağlayabilir…

Ya daha sonra ne olacak?

Hem kendimize yazık ediyoruz, hem de ülkemize…