Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mart '12

 
Kategori
Resim
 

Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltraşlar Derneği 42. yıl sergisine bir değinme

Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltraşlar Derneği 42. yıl sergisine bir değinme
 

BRHD sergisinden bir köşe


142 sanatçı, 200 kadar yapıtla çıkıyorlar Ankaralı sanatseverlerin karşısına. Dile kolay. Farklı kişilikler, farklı yaklaşımlar karşılıyor sizi. Ankara Çağdaş Sanatlar Galerisi’nin tüm salonları bu sanatçıların yapıtları ile hoş geldiniz der gibi. Görkemli, sevecen, anlamlı renk uyumları, kişiliklere özgü kurgu yumağı içinde bir görünüş. Duvarlarda resimler, belirli mekanlara özenle yerleştirilmiş heykeller ve seramikler alıp götürüyor sizi sanatın kucağına. Ayrımına varmadan saatlerce dolaşıp, özümlüyorsunuz sunulan yapıtları.

Farklı kişilikler, farklı yaklaşımlar içinde buluyorsunuz kendinizi. Her sanatçıya özgü yaratıcılık gücüyle karşı karşıyasınız. Bu nedenle sanat yapmanın, izleyici karşısına çıkmanın ve de bir dernek sorumluluğu bilinci içinde izleyici ile buluşmanın anlamı ve yürekliliği çok büyük. Hem de 142 sanatçının yaratıcı etkinliğinin izleyici ile buluşması, yaratma olayında bir gövde gösterisi ya da büyük bir yaratıcı olay anlamındadır da. Yaratıcı olay yüreklilik ve cesaretin göstergesidir. Bu sanatçılardan her biri yapıtlarını sunarken, ben bunu/bunları; “ruhumun örsünde dövmek”(1)’ le yaptım ve ortaya koydum der gibiler. Amaçları kendi anlayış ve yaklaşımlarıyla değerli yapıtlar sunmaktır. Bu yapıtlar izleyiciyle, sanat tutkunları ile ne denli kaynaşırsa, o denli değer kazanır ve benimsenirler. Öyle de oluyor.

Kendi kişiliklerinin damgasını taşıyan bu yapıtları üretmek kolay mı? Elbette hayır! Çizgileri, biçimleri, renkleri ruhunun derinliklerinde hisseder ve onları bin bir çaba ve sancılı aşamalar sonucunda koyar ortaya.

Bu bir süreklilik gerektirir. Kendini, düşüncelerini sürekli irdeleyip, işleyerek daha doğrusu didinerek olur. Sırasında çizgilerle, biçimlerle, renklerle boğuşarak, kıyasıya savaşarak ortaya çıkarır yapıtlarını. Her yapıt için yapılan çalışma, sanatçının bir sonraki yapıtı için, yeni bir çalışma için yeniden bilenmesidir de.

Bu bağlamda onların sakin ve dingin görünüşleri altında, her an kopmaya, ortaya çıkmaya hazır fırtınalar yumağı vardır. Bu fırtınaların ne zaman ve nerede ortaya çıkacağı belli olmaz. Sürekli alışılagelmiş yaşantılardan çok, başka oluşumlar ve yenilikler peşinde olurlar. Onlar düşlerinde başka dünyalar ararlar. Ararlar ve de çoğunluğu bu aradıkları dünyayı bulur.

Böylece farklı olma, önder olma, toplumu yönlendirme de sessizce, içten içe oluşur.

Yaratma denen kavram da budur.

İşte Birleşmiş Ressamlar ve heykeltıraşlar Derneği’nin sergisinde bunu görmek sevindiriyor izleyiciyi ve de sanatseveri. Her sanatçı kendi yapıtı ile örnek olup, sanatsevere bu duyguları ve sanatsal verileri aktarabiliyor. Ne mutlu onlara ki, bu birliktelikle; önce Ankara sanat ortamına, dahasında da tüm Türkiye sanat ortamına yapıtları ile sağlamca girebiliyorlar, yer alabiliyorlar ortamda.

Bu nedenle sergide yer alan her sanatçının, her ustanın ayrı bir yeri ve değeri vardır. Hele heykelde Burhan Alkar,Metin Yurdanur, seramikte Hamiye Çolakaoğlu, resimde Mustafa Ayaz,Önder Aydın, Bünyamin Balamir, A. Celal Binzet, Fikri Cantürk, İhsan Çakıcı, Turan Erol, Zafer Gençaydın, Ercan Gülen, Himmet Gümrah, Kayhan Keskinok, Hasan Pekmezci ilk anda akla gelenler olarak sayılabilir. Karar sergiyi gezen izleyicilerindir.

Göz ardı edilmemesi gereken bir nokta da, dernek çatısı altında toplanan ve sergilere katılan her sanatçı için çalışmada özgünlük ve değerli olmak kavramları denk olmadığı gibi, bazı aksamalar ve eksik oluşumlarla yalpalayanlar olabilir. Bu aksaklığı, zaman ve bilinçli izleyici tavrı ve yaklaşımları giderek ortadan kaldırmayı ya da azaltmayı başarır diye düşünüyorum.

Bu yıl sanata katkı ödülü Tuğrul Velidedeoğlu’na verildi. Velidedeoğlu, 70 yaşında tam bir sanat dostu. Resim yapıyor, resim alıyor, sanatla iç içe yaşıyor. Ve de her şeyden önce bir ressam olarak anılmak istiyor. Son olarak şunları ekliyor; “Türkiye’mizin gelişimi için, Türk medeniyetinin kalıcı olması için sanatın gelişmesi lazım. Sanatçılarımız daha çok eser üretmeli, daha çok daha çok sanatçımız olmalı, Devletimiz sanatı daha çok desteklemeli ve daha çok sanat severimiz olmalı. Sanatçılarımız arasında, sanatseverler arasında sanat için rekabet olmalı değil mi dostlar diyor. ...”

Daha önceleri dernek çatısı altında yer almış ancak sağlık ya da başka nedenlerle bu sergide yer alamamış sanatıçılar ve önemli ustalar da var. Ankara’mıza bu sanat önderlerinin katkısını da öncelikle belirtmek gereklidir. Onların sanat ortamımıza yaptıkları katkıların hakkı ödenemez. Onlar yetiştirdiği öğrencileri ile, açtıkları sergilerle, içinde sanat tutkusu ve yeteneği olanların bu tutkusunu tutuşturmayı ve yeteneklerini sezdirmeyi başarmıaları ile anılmalıdırlar.

Adnan Turani, Nevzat Akoral ve Mürşide İçmeli, Hayati Misman bu bağlamda ele alınıp değerlendirilebilecek ilk isimler olarak sayılabilir.

Sanatsal etkinlikleri, sanatsal olayları izlemek kişilerde çoğunlukla bu çağrışımları yapar diye düşünüyorum. Kendini bulma, birey olduğunu anımsama, yeteneğini sezmek gibi kavramlar bu çağrışımlarda gizlidir denebilir. Kişilerin önemli sanat yapıtlarına ulaşması, önemli çalışmalara odaklanması bu tür etkinliklerle kolayca sağlanır.

Son günlerde çok önemli yapıtların çerçevelerinin soba boyası ile marangoza bayatılması işleminde, boyanın resimlerin yüzeyine de sıçraması konuşulur oldu. Önemli bir kurumda, yönetici konumundaki kişilerin sorumsuzluğuna yöneltilen suçlama dikkate değerdir. Bu tür yanlışlıkların olmaması için yaratıcı kişilerin bu tür sergilerle, sanat etkinlikleri ile ve de sanat eğitimi ile artırılması yolu önemli bir çıkış noktası olabilir.

BRHD başkanı Önder Aydın; “Artık BRHD’nin büyük bir sanatçı örgütü olması nedeniyle, günümüzde çok daha önemli sorumlulukları vardır. … Sanatçı ve aydın olmanın sorumluluğu ile iyiden, faydalıdan yana olan duruşundan ödün vermez. Laik ve demokrattır. Atatürkçü düşünce ve Kemalizm’den yana taraftır.”(2) demekle duyarlılığına ve sanatçının sorumluluğuna dikkat çekmektedir.

“Derneğin bünyesinde yer almış ve almakta olan öncü isimler, BRHD’nin onur kütüğünü temsil ederler. Onların katkıları, derneğe olan güvenin de temel gerekçesidir. Büyük bölümü bugün hayatta olan kurucu üyeler, dışarıdan bakanların gözünde BRHD’nin sanat ortamımızdaki saygın yerinin dün olduğu gibi bugün de güvencesi olmuştur.”(3)

Ustaların sağlam ve soylu duruşu sanat ortamına hepten güven vermiştir. Onların varlığı, eleştirileri, sanata bakış açıları yön vermiştir, vermeye de devam edecektir.

Bu sergiyi hazırlamada katkıları olan BRHD yönetim kurulu üyelerine olağanüstü çabaları ve sergiyi sanatseverlere ulaştırmalarındaki başarılar ı nedeniyle kendi adıma –ki tüm üyeler de böyle düşünür- teşekkür ediyorum.

Mehmet ERBİL

www.mehmet-erbil.tr.gg

(1) Rollo May, Yaratma Cesareti, Metis Yayınları, İstanbul 2001.

(2) Önder Aydın, BRHD 42.Yıl Sergi Kataloğu, Ankara 2012

(3) Kaya Özsezgin, a.g.e.

 
Toplam blog
: 63
: 729
Kayıt tarihi
: 29.09.11
 
 

Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi-Yüksek Lisans Resim-19 kişisel Resim Sergisi Yazı..