Birlik, mücadele, dayanışma

Bildiğiniz gibi 1 Mayıs tarihi 1886’da Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu önderliğindeki işçilerin günde 12 saat olan çalışma saatlerinin 8 saate indirilmesi talepleriyle başlamıştır. Ayrıca durumu daha da önemli kılan olaylardan biri de o dönemde ırkçılığın kol gezdiği Amerika’da beyaz ve siyahların kol kola büyük bir dayanışma örneği göstermiş olmalarıdır. Ve 2. Entarnasyonelde 1 Mayıs “Birlik, Mücadele ve Dayanışma günü” olarak kabul edilmiştir.

Türkiye’de 1 Mayıs kutlamaları da her zaman sancılı olmuştur ne yazık ki.

1 Mayıs 1977; Disk ve TİP’in öncülüğünde Taksim’de toplanan yaklaşık 500 bin kişi. Ve Marmara Etap Otel’in tepesinden açılan, faili meçhul!!! ateş. Sonuç 36 ölü, yaklaşık 200 yaralı.

Bu olayın ardından neredeyse üzerlerine ateş edilenlerin suçlandığı politik yaklaşımlar. Tam 31 yıldır ateş edenler hala tartışılmakta (en azından kendi aramızda. Yoksa defteri çoktan kapattılar) iken Taksim meydanına girmenin emekçi kesimlere yasaklanışı ilginç bir anekdot oluşturmakta.

Neden illa Taksim diye soranlara yanıt: Kan gölüne dönen 1977 1 Mayısında ölenler anısına ve meydanda toplanmış 500 bin emekçiye sıkılan kurşunları protesto etme adına her yıl 1 Mayıs Taksim’de kutlanmalıdır. Bir devletin “biz güvenliği sağlayamayız” demesi abestir. Taksim’de güvenliği sağlayamıyorsanız hiçbir yerde sağlama garantiniz yoktur. Ayrıca büyüklerimizden “günlük hayat etkilenmesin” gibi demeçler de geldi ki bu açıklamanın kabul edilebilir bir tarafı yoktur. 1 Mayıs, binlerce emekçinin taleplerini duyurduğu gündür. Günlük hayat tabii ki etkilenecektir, etkilenmelidir de.

Tüm dünya emekçilerinin “Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü”nü kutluyorum. Umarım bu gün herkes günün anlamının farkında olarak, sağduyulu bir yaklaşım sergiler. Ve 1 Mayısa katılanlar kendi aralarındaki çekişmeleri miting alanlarına taşımazlar. Bu gün emekten yana olan tüm insanların dayanışma ve ortak taleplerini dile getirme günüdür. Hep birlikte GÜZEL GÜNLERE…..