Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ağustos '16

 
Kategori
Deneme
 

Birlik Bütünlük Alemleri

Birlik Bütünlük Alemleri
 

Birlikte herkese bir yer vardır ve herkesin bir yeri vardır. İnsanın varlık kazanmaya başladığı yer bu yerdir. Bu nedenle çeşitli kıyafetlere bürünmüş dünya şeytanları, insanların birleşerek kendileri ve birlik bütünlükleri için varlık âlemlerini yaratmasını asla istemezler. Çünkü varlık âlemleri mutlakıyet ile mühürlenir, yokluk âlemlerinin kayıtları ise yokluk ile mühürlenir. Mühürlenmiş bir varoluş, ikinci doğumunu gerçekleştirmiş ve evrensel bir varlık olma hakkını kazanmış bir oluşumdur.  Evrensel bir varlık olabilmek, bizim sanal dünyamızda sanıldığı gibi şeytanların uydurduğu ama kendilerinin asla benimsemediği hümanizm ile ilgili bir kavram değildir. Evrensel bir varlık olmak evrende oluşacak hadiselerde ve yaratımlarda söz hakkı alabilmekle ilgilidir.

Şimdi şeytanlar ise insan kütlelerinin birleşmesini bütün ve tam bir varlık olma yolunda -sağlam- adımlar atmalarına asla izin vermezler. Çünkü insan önce küçük bir tohumdur. Mikro evrendir. Burada güç ve yaratım yoktur. İnsanlar ne zaman kendiliklerinde ve insani organizasyonlar vasıtası ile kendiliğinden birleşmeye ve bütünlenmeye başlar işte o zaman hem maddi anlamda hem manevi anlamda makro varlık olma yolunda ilerler.

Bu aynı bir tohumun toprağa atılıp da toprağın altında çatlamasına ve başka bir varlığa dönüşmesine benzer. Evet tohum mutlaka toprağa ekilmelidir. Topraktır tohumun kabuğunu çatlatacak ve onu bu karanlık yerde büyümesi için besinleri kendisine sağlayacak. Tohumun derdi büyümektir. Bu nedenle tüm güç kabuğunu çatlatan toprak elamanları yerine dikkat büyümeye ve başka bir varoluşa evrilmeye verilir.

Kişi ne zaman sürüden ayrılmaya başlar, gerçekten sorgulama içine girer işte o zaman tıpkı bir tohum gibi toprakta çatlamaya ve kendisine belletilmiş otomatizmanın halkalarını kırmaya başlar. Bu nedenle her kişinin içinde dürülmüş bir halde makro evrenin kayıtları planları saklanmıştır. Kişinin bu kripto planlara ulaşacağını kişinin -sorgulama- gücü ve sorgulamasının samimiyeti belirler. Kişi arınmak ve kendine yol almak için ne kadar samimidir.

Kişi samimiyetsiz ise ondan hiçbir şey olmaz. Samimiyetin göstergesi kişinin değişimi ve meyve ağacının taşlanmasıdır. Çünkü şeytanlar meyveyi hiç sevmez. Çünkü meyve haktır, ağaç ise kendinde bir hayattır. Nasıl taşlamasınlar ağacı?

Hak adalet, ışık, hakkaniyet, özgürlük, güzellik, bolluk, refah, gelişim, iyilik v.s gibi pek çok güzelliklerin ışımasına vesile olan Rahmetin yansımaları ve yağmurlarıdır.

Bu nedenle şeytanlar, nerede insanların birlik bütünlük oluşturduğunu görse samimiyetsiz bir şekilde insan kılığına da girerler din kılığına da girerler, özgürlük savaşçısı ve sahte aydın kılığına da girebilirler.

Birliğin ve bütünlüğün nimetlerinden nasiplenebilmek ve birliği büyütebilmek için, samimiyetle yola devam etmek ve her an derin bir sorgulama içinde olmak menzile varmak ve birlikte varlık âlemlerine doğmak elzemdir. Yoksa cehennemde insana hayat yoktur

İnsan birlik varlığıdır. İnsanın kendisi birlik ve bütünlükten oluşmaktadır. Nasıl ki bir insanın tek bir hücresini alıp bir kenara koysanız o hücre ölüp giderse, bir insanda tek başına özgür ve mutlu olacağı illuzyonunda olabilir ama durum böyle değildir.

İnsan birlik ve bütünlük sistemi içinde hür özgür ve bir birey olarak kendini gerçek kılabilir. Kısacası birlik ve bütünlük tehlikeli okyanus da insanların birlikte güvenli bir geleceği yaratmalarına, güvenli bir geleceğe ulaşmalarına hizmet eden büyük bir gemi gibidir, ki hattı zatında bir gemidir de, her türlü anlamda.

Öyleyse kişilerin hür ve güvenli olması yanındaki diğer insanların hür ve güven de olmasına bağlıdır. Burada önemli olan can’dır. Ve o can’ın yaşama hakkı ve güvencesidir.

Bu aynı zamanda dünyadaki ülkeler içinde geçerlidir. Ki bir ülkenin güvende ve bağımsız olması diğer ülkelerin bağımsızlık ve insanca yaşama haklarının olmasına ve bu hakların garanti altına alınmış olmasına bağlıdır. Haklar ve hürriyetler ise ancak birlik ve bütünlük sisteminin oluştuğu ve geliştiği canlı ve yaşayan bir sistemde var olabilir, öncesinde değil.

Şeytanların sisteminde de birlik (?) ve bütünlük (?) vardır ama tek bir farkla; çıkarların ve menfaatlerin birlikteliği ve insan kütlelerinin köleleştirilmesine ve sömürülmesine ait bir fikir birlikteliğidir. Sadece çıkarlarına ver menfaatlerine düşkün insanların ve bu kişilerin oluşturduğu sözde birlikteliklerin özgürlüğü, zenginliği, iyiliği ve hakları vardır. Ve diğerleri, kendilerinden gayrı geri kalanlar; köle ve menfaatler için kullanılacak geçici araçlardan başka bir şey değildir.

Şu anda dünya gezegeninde her can’ın yaşamı tehlikededir ve yaşama hakkının bir garantisi yoktur. Şeytana hizmet edenlerin oluşturduğu sistemde yaşama hakkının, kişinin sahip olduğu para ile doğru orantılı dereceleri vardır. Şu anda dünya gelirinin %90 bir avuç insana ve dünya gelirinin %10 ise geri kalan milyarlarca insan kütlesine aitse geri kalan senaryoları varın siz düşünün…

21 yüzyılda insanların tek tip hale getirilmeye çalışılması, manevi değerlerin içinin boşaltılması, ülkelerin sömürülmesi, insanın hayrına olmayan teknolojiler ve silahlar yaratılması, sosyal medya gibi ortamlarının insanları -kütleler yığını- haline getirilmek için yalan yanlış haberlerin pompalandığı, mezralar olarak tasarlanması, kendine her şeyi hak gören insan müsveddelerinin işidir.

Aklı olanın, yaşayan ve canlı birlik bütünlük gemisine binmesi ve bu birliğin bütünlüğün içinde asil bir yer edinmek için samimiyetle ve sorumluluk içinde madden ve manen çalışması gerekir. Manen çalışmak kişinin kendini illüzyondan arındırması ve madden çalışması ise makro planda birliği ve bütünlüğü güçlendirecek sorumluluğu edinmesidir. Kişi samimi ise sorguluyorsa kendinden eylemesi gerekeni bilir, yeter ki varlık illüzyondan arınmış olsun. Görüşü bozan ikiliktir.

Evet başka bir yaşam ve bambaşka bir hayat vardır, bu mümkündür.

Amma varlık önce O Birlik Bütünlük Gemisine binebilmelidir…

Yaşadığımız şu kaotik ortamda, birlik bütünlük sevgi ortamları gerçekten Nuh’un gemisidir. Kaotik ortam da o fırtınalı denizdir. Kurtulanlar, içinde bulunduğu toplumu birleştiren bütünleştiren, seven, yücelten, cana değer veren, insanı seven, paylaşan, yardımlaşan, kim olduğunu bilen, nerden geldiğini ve nereye gittiğinin farkında olan, iman üzere yaşayan halim selim olanlar olacaktır.

Sonrası, Allah Kerim Ol’Andır, elbette gemiyi de hayırlı ve korunaklı bir cennet limana yanaştıracaktır.

Binyıllar, göz açıp kapayıncaya kadar alınacak bir mesafe olabilir, Büyük Bir Varlık için.

Gayret kuldan, takdir Allah’tandır.

 
Toplam blog
: 39
: 639
Kayıt tarihi
: 13.12.10
 
 

Öncelikle Dünya gezegeninde yaşayan bir insan olarak ve toplum içinde yazar- sanatçı  kimliğimden..