Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Şubat '09

 
Kategori
Deneme
 

Birlikte uyusak ve bir daha hiç uyanmasak

Birlikte uyusak, bir daha hiç uyanamasak… İtin teki, güzel bir kızın koynunda ölmüş deseler!

Koksa cesedimiz, günlerce kimseler bulamasa. Günler sonra bizi aramak için kapıyı kırıp giren kan bağı sahipleri, burunlarının direkleri kırılacakmış gibi cesetlerimizin kokusundan bize yaklaşamasalar. Ağızlarına burunlarına bir şeyler bağlayıp girebilseler odamıza… Kusmamak ve kaçmamak için kendilerini zor bela tutsalar.

Kokudan yanına yaklaşılmayan cesedimin elleri, senin gül yüzüne öylece yapışmış olsa. Başın omzumda, bir tebessüm yüzümüzde öylece soğumuş olsak. Yüzündeki ifade bizi her an senin çocukluğuna götürecekmiş gibi olsa…

Çocukluğundan dem vuracakmışsın gibi, gelenekçi ve yoksul bir ailenin kız çocuğu dünyaya getirmeye gösterdikleri korkunç ve ilkel tepkileri tekrar gün yüzüne çıksa. Yaslı ev, cadı nene ve boynu bükük ana; tekrar tekrar bir film şeridi gibi sürekli gözümüzün önünden geçip dursa. Kendi ciğerleri değil de sanki dünyaya getirdikleri, feodal bir dışkılamaymış gibi!

Dışlanan ve yok sayılan bir bebek için, büyüyünce değişen bir şey olur mu sanılır, hayır… Yoksulluk ve her şeyden yoksunlukla…

Cesetlerimize resmi işlem yapmaya kimsenin takati kalmasa, can havliyle seni ve beni ayrı ayrı birer ceset torbasına tıkıştırıp kendilerini dışarı atsalar… Kokumuz odadan eve, evden binaya ve binadan sokağa yayılsa. Bir süre, midesi kalkmış bir kitleyle karşı karşıya kalsa şehir…

Kokumuzu alanlarda bizi görünce ne korku artık ne de başka bir şey, yalnızca çıplak öfke kalsa…

Hiçbir kan bağı sahibi tanıyamasa ve teşhis edemese cesetlerimizi. Yüzümüzü açmaya çalışanlarda, bir başına ürkütücü hüznümüz ve akıl almaz acımız kalsa…

Atıp cesetlerimizi bir taşıtın arkasına, kimsenin gidemeyeceği bir yerlere götürseler. Üşenip resmi ya da gayri resmi görevli ve de yakınlar, tek bir çukur kazsalar bizim için; üst üste atsalar cesetlerimizi ve üstümüze hınçla toprak atsalar. Çok geçmeden yağmur yağsa sahipsiz ve bilinmez mezarlığımızın üstüne, sağanak halinde…

Mezarımızın üstündeki otların yanına, iki çocuk bir ağaç dikse… Gün gelip de o ağaç yeşerse, çürümüş de olsak, tenlerimizden kalanlar birbirine karışmış da olsa, kalan parçalarımız huzura dursa artık; bir bahar günü öğle güneşinde…

 
Toplam blog
: 55
: 383
Kayıt tarihi
: 27.01.09
 
 

1975’te Ankara’da doğdu. Eskişehir Anadolu Üniversitesi İ.İ.B.F. İşletme Bölümü’nü bitirdi. Şiirleri..