Bitkisel ürünlerdeki tehlikeler dikkat edilmesi gerekenler

Bitkisel Ürünlerde Kalite, Doğru Hammadde Formülasyonu ve Fonksiyonel Bileşen Standardizasyonu İle Sağlanır.

 

Unutulmamalıdır ki, doğal olan her zaman güvenli olan demek değildir. Paracelsus’un : ‘Tüm bileşikler zehirdir, zehir olmayan hiçbir madde yoktur. Zehirle ilacı ayırt eden, kullanılan dozdur’ ifadesi, bitkisel ürünler için de geçerlidir

Dünyada ve Türkiye’de bu sektördeki en önemli sorunlardan birisi, formülasyonların oluşturulmasındaki kalite kontrol profillerinin yetersiz olmasıdır. Bu gibi standardizasyon işlemlerinde sofistike tekniklerin gerekmesi, üreticilerin bu konudaki yetersizliği ve gerekli donanıma sahip olmayışları gibi sebepler yüzünden bilhassa ülkemizde kaliteli standardize ürünler piyasaya sürülememektedir. Bu konunun mutlak surette ciddiyetle ele alınması ve uygulamaların bu eksen üzerinde şekillenmesi gerektiğine inanıyoruz. Uygun olarak toplanmış ve elde edilmiş ham maddeler kullanılmadan önce etken madde miktarları açısından kromatografik ve spektrofotometrik yöntemlerle analiz edilerek standardize edilmeleri gerekmektedir

 

Soru 1:

 

Bitkisel ürün kullanımı ile ilgili kamu spotları yapıldı, Vatandaşımız bu konuda neyin doğru neyin yanlış olduğunu nereden öğrenecek?

 

Ülkemizde maalesef gazete reklamları, internet satışı, ispata dayalı olmadan mesnetsiz iddialar ile Dünyanın ilgi ile araştırmalar yaptığı, bir çok ülkede ciddi yaptırımlar ile tedavi protokolüne alınmış dev kudret bitki kirletilmiş, insanımızın kafası karıştırılmış durumdadır. Yıllardır anlatmaya çalışılmasına rağmen bu konu halen suistimal edilmektedir. Bitkisel ürün kullanımı ehil olmayan ellerde sadece ticari bir olgu olarak görülmüş, 5 dakikada maksimum performans.7 günde 7 kilo zayıflama garantisi gibi akıl ve mantıktan uzak algı operasyonu ile insanların bitkiye olan inancının yitirilmesine veya bitki denince akla zayıflama, cinsel güç arttırmaya yarayan bir meta olduğu düşündürülmüştür. Vatandaşın şikayetleri artıkça haklı olarak bir kısım Tıp camiası, bilimsel otoriteler ve kurumlar tarafından neredeyse savaş açılmıştır. Bu bağlamda ciddi manada bu işle uğraşan bir elin parmakları kadar az sektördeki insanlar ve üreticilerde zarar görmektedir. İnsanlarımız sadece telefonla, internetle, tanıdıkları hatta birçok üründe üretim tesisi yahut izni dahi olmayan fırsatçılar tarafından kandırılmaktadır. Güvenilir üreticiler sorgulanmamaktadır. Doğal bitkisel/besinsel destek; insan sağlığı ile doğrudan ilişkili olduğu için son derece dikkatli davranılması gereken bir uzmanlık alanıdır? 

 

SORU 2:

BİTKİSEL ÜRÜNLERDE GÜVENİLİR ÜRETİCİ İLE NE KASTEDİLMEKTEDİR?

 

Bitkisel gıda takviyeleri alanına ilişkin Türkiye’deki mevcut uygulamaya bakıldığında; gerek alanın tanımlanması gerekse yasal düzenlemeler ve denetim aşamasında ciddi sıkıntılar olduğu görülmektedir. Bu alanda ülkemizdeki en önemli sorunlardan başında, takviye edici gıda adı altında ruhsat alıp bitkisel tedavi edici şekliyle piyasaya sürülen ürünler gelmektedir. Maalesef, hiçbir standardizasyona sahip olmayan bu ürünler, bireye özgü değerlendirmeler yapılmaksızın, bilimsel yetkinliğe sahip olmayan kişilerce, herhangi bir denetime tabi olmayan mekânlardan veya radyo, televizyon ve internet gibi iletişim kanalları tanıtılmakta ve satışa sunulmaktadır. Bu durum maddi-ekonomik açıdan zarar vermenin ötesinde sağlık bakımından ciddi tehditler doğurmaktadır. Ülkemizde bitkiler ile dünya genelinde yapılmış bir çalışmayı kendilerine mal edip vatandaşımızın bilime ve bitkiye olan inancı kullanılmaktadır. Bitkilerle yapılan çalışmalar elbetteki vardır ve olmayada devam edecektir. Bilime ve bilimsel verilere dayalı nerede üretildiği belli, ve standardize edilen ürünler tercih edilmelidir.?