Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ağustos '14

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Biyomedikal bitkiler- XV; Isırgan (Urtica urens)

Biyomedikal bitkiler- XV; Isırgan (Urtica urens)
 

BİR ÖLÇÜ YAKICI ETKİ+ BİR ÖLÇÜ BESİN+ BİR METRE KUMAŞ+ BİR PANZEHİR+ BEŞ ÖLÇÜ ŞİFA= ISIRGAN

 

Isırgan otu; binlerce yıldır insanlar tarafından tanınan, antik yazıtlarda yer alan, şifa başta olmak üzere çok çeşitli amaçlarla kullanılan son derece ilginç, yakıcı ve güçlü bir bitkidir.

Isırgan otu sadece ülkemizde değil; ABD ve Avrupa'da da yabani olarak yetişmekte olup, tedavi edici amaçların yanı sıra gıda maddesi olarak da kullanılmaktadır.

Birçok kişi için ‘’Isırgan Otu’’ sinir bozucu bir bahçe bitkisi gibi düşünülse de, gerçekte o bu gezegende tanımlanmış en özel bitkilerden biridir.

Isırgan bitkisi tekstil ilaç, gıda, gübre, boya ve kozmetik alanlarında kullanılmaktadır.

Isırganın şifa etkisi, dokunduğunda yaşattığı o yakıcı etkiden daha fazladır.

Isırgan bitkisinin tamamı (kökleri, gövde ve yaprak) dünyanın önde gelen araştırma kurumlarından bazıları tarafından incelenmiş ve insan için çok sayıda faydası olduğu bulunmuştur.

Bu bitkinin, hemen hemen her derde deva olduğunu söylemek küstah bir ifade gibi düşünülebilir; ancak, ısırgan için bu tanım doğrudur.

Isırgan, çok geniş bir yelpazede ve dünyanın birçok ülkesinde ilaç gıda ve tekstil hammaddesi olarak kullanılmaktadır.

En çok kullanıldığı alan sağlıktır ve şifa olduğu düşünülen hastalık listesi pldukça kabarıktır.

Bu listede; alerji, artrit, saç dökülmesi, Çölyak hastalığı, kanama, mesane enfeksiyonları, cilt şikâyetleri, nörolojik bozukluklar ilk akla gelenler olarak sayılabilir.

Son derece besleyici olan bu dikenli bitki, genellikle bahar aylarında detoks amaçlı da kullanılır.

İlkbaharda kullanımının, bir takım toksik metabolik atıkların, böbrekler yoluyla atılmasını teşvik ettiği ve lenf sistemi üzerinde doğal bir temizlenmeye neden olduğu düşünülmektedir.

Geleneksel olarak, özellikle cilt bakımı için kullanılmasının dışında, bir ilaç olarak da, deri iltihabı ve halk rasında kurdeşen olarak bilinen ürtiker için, tedavi amaçlı daima kullanılmıştır.

Isırgan, ürtiker ve ilgili diğer cilt hastalıklarını hafifletmenin yanı sıra, buhar veya kaynar suyun neden ve / veya yanıkların( haşlanma) tedavisinde de kullanılmıştır.

Ayrıca, böcek sokması, arı sokmaları, kabuklu deniz ürünleri ve hatta bazı bitkiler ile temas sonucu oluşan kabarma, kırmızımsı alerjik döküntülerin tedavisinde de kullanılmıştır.

İlkel dönemde, ısırgan aynı zamanda bir gıda olarak kullanımı da yaygındır.

Isırgan bitkisinin bütün parçaları kullanılarak; merhemler, tentürler, homeopatik ilaçlara ulaşılır.

İnsanlar,bu bitkiyi çeşitli hayvan, böcek sokması ve ısırıklarına karşı korunmak için bir panzehir olarak kullanılabileceğini de keşfetmiştir.

İnsanların, ısırgan otuna ait bu istisnai özelliği tespiti, aslında mevcut zamanlarda homeopati olarak bilinen yeni bir düşünce sürecinin başlamasına yol açmıştır.

Taze bitkinin tamamı, homeopatik ilaç hazırlamak için kullanılır.

HOMEOPATİ

Homeopati, bir hastalığın, hastalık belirtilerini sağlam bir insanda ortaya çıkarabilecek maddelerin çok düşük dozlarda hastaya verilmesiyle tedavi edilebileceği inancına dayanan bir alternatif tıp yöntemidir.

İlk olarak Samuel Hahnemann (1755-1843) tarafından 1796 yılında uygulanmaya başlanmış olan homeopatide, ilaçlar arka arkaya defalarca seyreltilerek hazırlanır.

Seyreltme işlemi sonunda ilaç, genellikle aktif maddeden bir adet molekül bile barındırmaz (1 birim aktif madde 1030 birim suya eklenir, yani ilacın içerisinde 1 adet molekül barındırma şansı kabaca milyonda 1'dir).

Seyreltme işlemi nedeniyle Homeopatik ilaçların farmakolojik herhangi bir etkisi yoktur.

Homeopati'nin plasebo etkisi dışında bir faydası olduğu bilimsel ve klinik olarak kanıtlanamamıştır. Homeopatik ilaçlar genellikle herhangi bir aktif madde barındırmadıkları için zararsız kabul edilirler. Fakat bu ilaçların geleneksel tıbbın yerine kullanılması hastaları tehlikeye atabilir.

Homeopati alternatif tıp kategorisine giren bir tedavi çeşididir ve kullanılmadan önce mutlaka uzman bir hekime başvurulması gerekir.

ISIRGANIN KİMYASAL İÇERİĞİ:

Bitki, ağırlıklı olarak kompleks şekerlerden ve lektinden oluşur.

Isırgan bitkisinin içeriğinde bulunan prostaglandinler, onların kızarıklık ve tahrişlere yol açan özelliğini veren bileşiklerdir.

Isırgan yaprağı, protein, kalsiyum, fosfor, demir, magnezyum, beta-karotenin yanı sıra, yüksek miktarda, C, D ve B kompleksini içerir.

ISIRGANIN BESİN OLARAK KULLANIMI

Isırgan antioksidan aktivitesi, mikroorganizmalara karşı direnci ve diğer ortak yanı sıra, ciddi sağlık sorunlarına ilişkin değerlendirilmiştir.

Isırgan bitkisinin, ayrı ayrı bileşenleri (kökleri, sap, yaprak) değerlendirildiğinde, antioksidan aktivite gibi bilindik özellikleri dışında, toplamda güçlü NÜTRASÜTİK AKTİVİTEYE sahip olduğu da keşfedildi.

(ilk kez 1989 yılında Stephen Defelice tarafından ortaya atılmış bir kelime bu.

NÜTRASÜTİK AKTİVİTE NEDİR?

Bu kelime İngilizcedeki nutrition (besin) ve pharmaceutic (tıbbi amaçlı olarak kullanılan ilaç) kelimelerinin birleştirilmesi ile oluşturulmuştur. İnsana yararlı olan, onu sağlıklı tutan bir besinin tamamını veya içindeki bileşenleri (esansiyel amino asitler, esansiyel yağ asitleri vitaminler vs) ifade eder.)

Yine ısırganla ilgili olarak, bu otun kan basıncında bir azalma sağladığına dair veriler olsa da, bu bilginin güvenilirliği kanıtlanmamıştır.

ISIRGANIN ARTRİT TEDAVİSİNDE KULLANIMI

Isırgan yaprağı, artrit, gut, romatizma gibi yumuşak doku ağrılı durumların yol açtığı ağrıları tedavi etmek için kullanılır.

ISIRGANIN KADIN SAĞLIĞI ÜZERİNE ETKİLERİ

Isırgan yüksek demir içeriğinden dolayı, anemi ve yorgunlukla mücadele için çok iyi bir destektir.

Karaciğeri ve kadın hormonal sistemini destekler.

ISIRGANIN ALERJİ TEDAVİSİNDE KULLANIMI

Isırgan yaprakları, astım, saman nezlesi, ürtiker ve diğer alerjik reaksiyonlarda rahatlama sağlamak için homeopatik ilaç olarak, geçmişte de kullanılmıştır.

ISIRGANIN ÜRİNER SİSTEM SORUNLARININ ÇÖZÜMÜNDE KULLANIMI

Isırgan, her iki cinste de mesane ve üriner sistem işlevi için faydalıdır.

Çay, doğal bir idrar söktürücü olarak hareket eder ve idrara çıkma artar.

Böbrek taşlarının düşmesine yardımcı olduğu ve büyümüş prostatı azalttığı düşünülmektedir.

ISIRGANIN SAÇ DÖKÜLMESİ VE CİLT HASTALIKLARININ TEDAVİSİ AMAÇLI KULLANIMI

Isırgan otu çayı, egzama ve akne giderici olup, topikal olarak uygulandığında siğilleri kaldırır.

Isırganın saç uzamasını teşvik ettiği de yaygın bir inançtır.

Kepek önleyici ürünlerde de kullanılmaktadır.

ISIRGANIN SİNDİRİME YARDIMCI OLARAK KULLANIMI

Isırgan, bulantı, kolit, çölyak hastalığı sırasında oluşan sindirim sistemi ile ilgili sorunları azalmakta etkilidir.

Ayrıca, boğaz ağrısı, burun kanamaları ve ağız yaralarının tedavisinde de kullanılabilir.

 

ISIRGANIN FAYDALI OLDUĞU DÜŞÜNÜLEN DİĞER DURUMLAR 

 

1.       Diş eti iltihabını azaltır ve ağız çalkalama suyu olarak plak oluşumunu engeller.

2.       Göğüs tıkanıklığı ve öksürük, bronşit, KOAH ve TB yükü azaltılmaktadır

3.       Alzheimer tedavisinde kullanılmaktadır.

4.       MS, ALS ve siyatik gibi nörolojik bozuklukları hafifletir.

5.       Bitkinin köklerinden yapılan çay, çocuklarda gece uykusunda yapılan idrar önlemek amaçlı kullanılır.

6.       Bağırsak solucanlarını ve parazitleri yok eder

7.       Tiroid, dalak ve pankreas gibi endokrin sistemini destekler.

 

ISIRGANIN TEKSTİL SEKTÖRÜNDE KULLANIMI

 

Keten (Linum) ve kenevire(Cannabis) benzer olarak ısırgan otu lifleri de Orta Avrupa'da pamuk kullanılmaya başlamadan önce tekstil hammaddesi olarak kullanılmıştır.

Isırgan sapından elde edilen liflerin dokuma amaçlı kullanımının tarihçesi; MS. 900 yıllarına dayanmaktadır.

Isırgan tarımı Avrupa'da 19. asırda başlamış, birinci ve ikinci dünya savaşı yılları boyunca ısırgan lifi, pamuğun yerine kullanılmıştır.

Daha 1940larda Almanya ve Avusturya'da 500 hektar ısırgan otu bitkisi kültüre alınmış ve tekstil üretimi için kullanılmıştır.

Günümüzde başta Almanya olmak üzere Avusturya ve henüz az sayıda birkaç Avrupa ülkesinde ısırgan otu bitkisi kültüre alınmaya ve yaygınlaşmaya başlamıştır.

 

UYARI

Bu yazı, sadece bilgilendirme amaçlıdır.

Kesinlikle tıbbi tavsiye amacı taşımaz.

 

Isırganla ilgili bilgilerin yararlı olmasını umuyor, sağlıklı bir ömür diliyorum.

 

Saygılarımla.

 

Prof. Dr. Nazan Apaydın Demir

15.08.2014

Muğla

 

 

 
Toplam blog
: 130
: 1375
Kayıt tarihi
: 08.04.14
 
 

Muğla Üniversitesinde Prof. Dr. olarak çalışmaktayım. Kozmetik Ürünler Uygulama ve Araştırma Merkez..