BİZ, AZERBAYCAN, ERMENİ YUNAN

Ermeni-Azeri, Türkiye Yunanistan Gerilimleri

Tarih bilgisi olan herkes bu gerilimlerin geçmişte benzerlerinin yaşandığını bu benzerlerinin tekrarlarının yeniden yine yaşanması bakımından önemlidir.

Ermeniler ve Yunanlılar aslında hep beraber Osmanlı içinde Türklerle yüzlerce yıl birlikte yaşamış iki millet idi. Ermeniler sanat ve zanaatta önemli gelişmeler gösterirken, Yunan ve özellikle içerideki Rumlar, ticareti kontrol etmekteydiler.

İki milletten esasında Ermenilerle Türklerin karşılaşması ve ortaklığı 1071 öncesine dayanır. Özellikle Bizans’ta ikinci, üçüncü sınıf millet olmaları, eziyet görmeleri, onları Türklerle ortaklık yapmak suretiyle huzur bulacaklarına olan inançları etkili olmuş olabilir.

Özellikle 19. yüzyıllarda başlayan Batı’nın Osmanlı içindeki maşa arayışları her iki kadim milleti de söz konusu emperyalistlerin elinde Osmanlıya karşı maşa haline getirmiştir. Osmanlı’da içeriden parçalanmanın en önemli iki unsuru olan bu iki millet devletlerine de kavuşmuşlardır. Her iki devlet de Avrupalı değildir. Dolayısıyla her ikisi de sanayi devriminden çok sonra, sanayi devrimini başarılı olarak uygulayan devletlerce Osmanlı bünyesinden doğurtulmuş ölü doğumlardır. Paraları ve güçleri yoktur. Nüfusları da yeterli değildir. Paraları ve güçleri olmayanların doğal olarak, gücü olanların askeri, maşası, uşağı olmalarından daha doğal bir durum yoktur.

O halde; gerek Yunanistan gerekse Ermenistan naçizane birer Rus, ABD, İngiltere ve elbette Fransa’nın emir ve yönlendirmeleri ile hareket eden iki ülke oldukları aşikârdır. Tabiri caizse; avcı Rusya ise Ermenistan onun tazı köpeğidir. Yunanistan da zaman zaman değişse de bu haliyle tazı olarak avcı devletlere yardımcı olabilecek unsurdur. Asıl burada sahiplere odaklanmakta fayda var. Dün başkalarının tazısı iken yarın o tazı senin de tazın olabilir. Değerlendirmeler çok doğru yapılmalı, büyük bir devlet gibi düşünebilmek için Türkiye’nin çok acilen ekonomik, askeri hatta nükleer güç olması acil, elzemdir.

Romantikler şarkı, türkü söylemeye, dans etmeye, sirtaki yapmaya devam etsinler. Güç olmadan bu dünya üzerinde ayakta kalmak hayalden de ötedir.