Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ağustos '08

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Biz artık "yok"uz

Biz artık "yok"uz
 

Yorum "YOK"


Herkes ya hasta olduğunda ya da bir yakınını ziyaret için hastaneye gider. Ama bizler her sabah gözümüzü açtığımızda hep ayaklarımız bizi hastaneye götürürdü. Çünkü bizler hastane personeli idik ve işimizdi. Ama artık ne hastanemiz ne de işimiz var. Binamızın depreme dayanıksız oluşu gerekçe gösterilerek taşınmamız yerine tasfiye edilmemiz kararı alındı. Daha iki hafta öncesine kadar çok yoğun bir tempoda çalışırken, bu hafta resmen iş yerinde uyuduk. Geçen haftaya kadar her sabah işimiz başına geçtiğimizde sadece yemekhanede görebildiğimiz arkadaşlarımız vardı ama bu hafta herkes boş olduğu için iletişim kurabilme imkanı bulduk. Güleriz ağlanacak halimize durumlarında serseri mayınlar gibi koridorlarda dolaşıp durduk. Eskiden yorgunluktan 10 dk. İşten kaytarmak için fırsat kollarken oysa şimdi boş oturmaktan sıkılıp çalışmayı diler olduk. Acaba elimizdekinin kıymetini mi bilemedik diye düşünüyorum, ama biz işimizi severek yapıyorduk.

Uzun süre aynı ortamı paylaştığı insanlarla aile gibi oluyor insan, dün birçok arkadaşımızın çıkışı verildi. Ayrılık vakti acıdır, herkes ya ağladı ya da nemli gözlerle dik durmaya çabaladı. Herkesin ortak noktası ayrılık ve hüzündü ki bu binanın nerdeyse temeliyle bir burada çalışmaya başlayan insanlar vardı. Bitişe zamanla hazırlanamadık, ani gelişen olayların içinde hızlıca ilerledik.

Arkadaşlarımızın bir kısmı bir şekilde başka yerlerden başka işler ayarladı. Belki de yeni bir pazartesi de, yeni bir iş yerinde, yeni iş arkadaşlarıyla, yeni bir hayata başlayacaklar. Ben de o şanslı insanlardan biriyim, ama ben eski iş yerimde eski iş arkadaşlarımla yeni bir hayata devam edeceğim. Ama bizler kadar şanslı olmayan arkadaşlarımız da var, kim bilir ne zaman iş bulacaklar. Dileğimiz bir an önce iş bulabilmeleri ve ailelerinin zor durumda kalmamalarıdır.

İki elin parmak sayısını geçmeyecek kadar birkaç arkadaş hala çalışmaya devam ediyoruz. Bir hastamızın dediği gibi “Elimizdeki Son Mohikanlarımız” olan birkaç hastamız var. Onların tedavisi bittiğinde benimde işim bitecek. Ben de çıkış evraklarımı alıp gideceğim.

Her sabah telaşla gelip belli rutinler içinde hazırlandığımız, çalıştığımız iş yerimiz bugün gözüme bir mağaranın korku tüneli gibi göründü. Sabah kapıda karşılaştığımız, “günaydın” diyerek güne başladığımız arkadaşlarımız yok, koridorlarda bekleyen hastalarımız yok, işlemlere başlayıp kayıt alan veznedarlarımız yok, kapısında bekleyen hastalarına şifa olmaya çalışan doktorlarımız yok.

Koridor ışıklarımız kapalı, loş ve boş. Bulunduğum katta bir tek ben varım. Koridorlarda in-cin top oynuyor, bana da hakemlik yapmak kalıyor. Eskiden kulaklarımızı tırmalarcasına çığlık atarak koridorlarda koşup-oynayan, sessiz olmaları için iğne yapmakla tehdit ettiğimiz hastaların çocuklarını bile özledim, artık onlar da yok…..

Birkaç gün sonra ben, birkaç hafta sonra da diğer kalanlar yok olacağız. Belki de birkaç ay sonra binamız yok olacak, çünkü yıkılacak.

Ve sırayla bir bir bütün şubelerimiz “yok” olacaklarmış.

Üzgünüm biz artık hizmet dışıyız, çünkü artık “BİZ” yokuz………………

 
Toplam blog
: 7
: 1016
Kayıt tarihi
: 23.01.08
 
 

1978 Niğde doğumluyum, çocukluk ve gençlik dönemim Niğde'de geçti. Yaklaşık 10 yıl önce İstanbul'u k..