Biz aşkı meleklerden çaldık....

Bazen sebepsiz bir iç sıkıntısı. Canın bir şey istemez , telefonu kapatırsın. Çıkmaz istemez yüreğin yataktan, çek battaniyeyi, bensiz demir al bugünde kaptan! Dışarıda pastırma yazı, dallarda sarı sarı yapraklar.Iıııh! İstemem kimseleri, bir yerleri. Ocakta fokurdayan çay, yarin cilveli sesi. Kapat kapıyı koy vivaldiyi; vursun davullar, keman sesi doldursun tüm odayı. Canın mı acıyor? yaraların mı azdı? nazlı bebeğim! Sev kendini, ellerin ulaşmaz kendi yaralarına, hadi biraz ağla iyi gelir..

Yukarıdaki resim ödül almış. Ödül alana lafım yok tebrik ederim. O köpeği yaz günü oraya koyan .......kişiye benim lafım. Benimle aynı Nufüs cüzdanını taşıyan yurttaşama kelimelerim. Hangi milletten diye sorulunca ''Türküm'' diyen Vatandaşım benim. Köpeği yaz günü arabaya koyup gitmiş. Siz bu satırları okurken arada bipler var ortalık çınlıyor bip sesinden haberiniz yok. ''Biiip biiiip'' Duygularım sel olup ulaşıyor her yana''biiip biiiip''

Köpek can havliyle kırmış lambayı çıkarmış kafasını , ne yapsın? ölse daha mı iyi! Onu bagaja koyan yaratık , köpeğin canı olduğunu bilmiyor. Ona göre; Köpek çiçek gibi , ot gibi bazen yaşar bazen ölür.. Çiçekten’de anlamaz 37 plaka.

Kedilerle köpeklerle bozmuş demeyin bekleyin. Size Dünyanın sırrını vereceğim. Hayatın kimyasıdır sevgi. Hayatın simyasıdır hayvanlar. Boynuna tel takıp bir köpeği boğan, ağzında önemli bir iş yapıyor gibi tüten sigarasıyla. Sonra takip edin bu adamı gidip beş kişiyi öldürüyor; eksik fazla farketmez. Kediler geliyor diye dükkanı önündeki suyu kaldıran, yavrularını poşete koyup çöpe atan o iri adam; akşamları çocuk pornosu indiriyor, terlemiş burnu ve iğrenç ruhuyla. Evindeki el kadar kanişi barınağa atan, çocuğununda başını okşamıyor bir kez, ben bilirim görmüşlüğüm vardır. Yahut Barınaklarda hayvanların bütçesinden çalan yarın sizin bütçenizden de çalacak haberiniz olsun.

Belediyeler bütçelerine zehir ve kıyma masrafı koyuyor hala Sayın insanlar. Nurlu ufuklara falan gittiğimiz yok burnumuz direkt yokuş aşağı. Ellerinde tüfekler Kilis'te Belediye Zabıtaları apartmana kaçan köpeği öldürüyor. Ya da en medeni semtlerimizde İstanbul'da iki komşu kavga edince birbirlerini mahkemeye verip hayvanlarını attırıyorlar apartmandan. Sokak çocukları diye bir kavram çıktı söyleyişi çok havalı, sizin hiç peşinize takılanı oldu mu ağzında kolonyalı pamukla?

Barınaklar şimdi eski koltuk kanepe topluyor. Yıllarca o koltuk ve kanepelerde oturup sokağa atılmış hayvanlar , nerede koltuk kanepe görse gözleri yaşlı üstlerine zıplıyor belki tanıdık bir koku gelir burnumuza diye. Evimin altındaki esnafa selam veririm. Artık çiçekçiye vermiyorum. Geçen köpeği ile kedi kovalıyordu! Niye vereyim ki? Ben içinde yürek taşıyana selam veririm. Bu çöpçü olur, yavrusu olan anne bir ayı olur, tinerci olur. Ama çiçekçiye selam vermem ben.

Yedi yıldır evimizde bir kedi , yüreğimizde yüzlerce hayvan. Evdeki kedi kedi değil bizim velimiz. Ne zaman tartışsak eşimle, eşimin yüzü kızarsa ;koşarak gider, elini yanağına hızlıca sürer'' sen bakma ona, kızma , boşver'' diye. Çünkü karım onun annesi.

Ne zaman bir siyasetçi görsem tepemin tası fokurdar. Elleri havada, ayakları yerden kesilmiş'' Yarınları birlikte kuracağız'' diyen. Hiçbir çocuğun başını okşamamış, hiç keşkek yememiş,ikiyüz kişilik otobüse bir kere bile binmemiş, hayvan beslememiş, gece karanlığında zehirlenen annelerine ağlayan köpeklere kulak vermemiş Büyük İnsanlar.

Milli eğitim şurasında uyuyanlar. Yargıtay başkanı konuşurken uyuyanlar. Laikliği layıklık anlayanlar. Mahvettiniz bu memleketi. Çocuklar eğitilemeden, kızlar büyütülemeden kocaya giderken. Hayvanlar çöplerde, barınaklarda; çocuklar yurtlarda sıcak bir el ararken. Doymayan iştahınızla , doymayan iştahınızla. Yarınlarımızı hiç düşünmediniz.

Biz bu Vatanın evlatları. Biz aşkı meleklerden çaldık. İnsan olmayan anlayamaz...