Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Haziran '08

 
Kategori
Kültürler
 

Biz Avrupalı değiliz...

Biz Avrupalı değiliz...
 

Gördüğüm en güzel şehirlerden biri Prag…

Her şeyin ötesinde sanki yüzyıllar boyunca insanlar nadide bir çiçek koklar gibi yaşamışlar üstünde, incitmeden, hırpalamadan, değiştirmeden…

Avrupa ülkelerinde, sadece şehirleriyle değil birbirleriyle olan ilişkileri de böyle insanların.

Yürüyüp geçtikleri sokaklara, alışveriş merkezi ya da hükümet binası haline getirmiş olsalar bile mimarilerine nasıl “iz” bırakmamayı beceriyorlarsa, sevgili, eş ya da ebeveyn olarak da birbirlerine bulaşmamayı becerebiliyorlar.

Evrende işler tek bir formüle bağlı gibidir ya… bu da öyle sanki.

Hoyrat, kazıyıcı, yutucu bir tavır sahibiysek karşımıza çıkan her şey de (şehir olsun, karı- koca olsun her neyse) nasibini kütlesince alıyor.

Biz (çok üzgünüm ama) hiç Avrupalıya benzemiyoruz. Evet, bir sürü muhteşem, otantik, büyüleyici tarafı var ülkemizin ve tarz-tavır, akıl olarak da tuttuğunu koparan, merhametli, zeki insanlarız ama uzak yakın Avrupa ile bir ilgimiz yok.

Kültür, müzik, mimari, yaşayış tarzı neremizden tutarsak tutalım ortak bir taraf göremiyorum.

Öz doyuma, öz huzura ve bunun da sadece ve sadece anlık fiziksel karşılıklarına odaklı bir keyif, vicdan anlayışı ile camından dışarısını evrenden saymayan bir farkındasız davranışlar zinciri sahibiyiz ki eğitimimiz mümkün mü onu da kestiremiyorum.

Hiçbir şey bizi sarsamıyor bu nasıl bir huzurlu halse artık, depremmiş, göllerin kurumasıymış, geçen sene gidilebilir durumda olan bir mesirenin çöpten gözükmemesiymiş hiç hiçbir şey bizi sarsıp uyandıramıyor.

Amaaaa düşman dedin mi akan sular durur savaş ve yokluk zamanı aslan kesiliriz… Artık savaş medeniyetler arasında, okuluna, yeşiline, mimarisine, sanatçısına sahip çıkmayanın toprak sahipliği sadece kâğıt üzerinde kalmış olur desek de kendimiz dâhil kimse de bir ayılma hali yok, olmuyor…

Bu halimizle biz bulduğunu tüketen, sahip olduğunu sarmalayıp korumak yerine kakalayıp, didikleyen, karısını sevgisinden öldürüp, İstanbul’u aşkıyla boğan, kurt gibi yaşadığı elmayı kemiren bir grup insanız.

Hangi felsefeyi, inancı ya da düşünce biçimini ele alırsak alalım, İslam’ın derinliklerine ya da Atatürk’ ün düşüncelerine olsun yolculuğumuz, bindiğimiz treni tapınağa dönüştürüp yol alan akılsızca yargılayan, düşünmekten korkan, kendi aklının derinliklerine yabancı Şamanlarız o kadar.

 
Toplam blog
: 39
: 625
Kayıt tarihi
: 31.07.07
 
 

34 yaşına girdim profilde hala 30 yazıyor bir türlü değiştirmeyi beceremedim, dur bakalım bu sefe..