Biz başka birilerinin kopyasıyız

Yaşadığımız hayatı çok az sorguluyoruz. Bu sebeple yaşadığımız sıkıntılar, genellikle benzer durumlardan oluşuyor. Kısacası başka birileri tarafından kurgulanmış bir hayat anlayışımız var. Bizlere çok küçük yaşlarda, nasıl davranmamız, konuşmamız ve tepki vermemiz gerektiğini öğrettiler. Bizi tanımlayan davranışlarımız, aslında bize ait değiller. Onlar öğrendiğimiz ve başkaları tarafından oluşturulan davranış biçimlerinden başka hiç bir şey değil. Yani biz, başka birilerinin kopyasıyız.

Bu gerçek beni ürkütüyordu çünkü ben dediğim kişi, belli alışkanlıklar ve inançlar kazandırılarak ortaya çıkan bir ürün'den farksız. Yaşadığım deneyimlerin kaynağı, başkaları tarafından oluşturulmuş çekirdek inançtan kaynaklandığını anlamak ise büyük bir yıkım ve aynı zamanda bu yıkımın yeni bir doğumu meydana getirdiğini dile getirmek isterim. Bu gerçek size, kendinizi bulma ve kendinizi yaşama fırsatını sunmuş oluyor. Şimdiye kadar yaşadığınız tüm deneyimlerinizi değiştirme fırsatı.

Peki bu fırsatı nasıl kullanmalıyız ve kendimizi yaşamalıyız?

Bu zaman kadar oluşmuş olan inanç kalıplarımızı, etiketlerimizi ve yargılarımızı köküyle değiştirmeliyiz. Çünkü gerçek bize ait değiller. Bunun yerine işimize yarıyan, pozitif inançlar oluşturmak daha akıllıca olur. Bize hizmet eden inançlarımız varsa hayatı daha farklı ve kolay bir şekilde deneyimlemeye başlarız.

Bu gerçekte bize, düşünce ve inançlarımızın olşuturduğu kaynak enerji ile yaşadığımız hayatın meydana geldiğini yani deneyimlediğiniz hayatın oluştuğunu göstermekte. Şimdiye kadar yaşadığımız acı olaylar ve sıkıntılar, hiç farkında bile olamadığımız işimize yaramayan, amacımıza uygun olmayan düşünce ve inançların empoze edilmesiyle oluştu.

Etrafınızın kalın duvarlarla örülü olduğunu düşünseniz dahi, bu düşünceyi bir kenara bıraktığınızda ve kendi içinize yöneldiğinizde, kalbiniz size rehberlik ederken, o kalın duvarların aslında hiç olmadığını sadece gözünüze çekilmiş bir illüzyon olduğunu fark edeceksiniz. Aslında tüm acı ve sıkıntılarımız da bir illüzyondan ibarettir, çünkü onlarla ilgili çekirdek düşüncemizi değiştirdiğimizde acı sevgiye, sıkıntı da refaha dönüşecektir.

İnançlarımız, yargılarımız, etiketlerimiz kısacası düşüncelerimiz yaşam realitemizi oluşturuyor. Bunun farkında olmak, farkındalık içinde yaşamkatır ve kendi öz deneyimlerini oluşturmaktır. Başkalarının oluşturduğu değil, senin seçip oluşturuğun bir hayatı deneyimlemektir. Kendine kendini yaşama fırsatını göster, çünkü senin de buna ihtiyacın var. Herkesin olduğu gibi.

Etrafımıza baktığımızda gördüğümüz, tek bir insan modelinde doğru gitmete olduğumuz ve hatta öyle oldukta de denebilir. Bizler tek bir renk değiliz. Herkesin kendi içinde keşfedilmeyi bekleyen, milyonları etkileyecek aruzları ve yaşam enerjileri var. İnsanlar kendi içsel yolculuklarını başlatabilselerdi, -ki inşallah bir gün buda olacak, etrafımızda kendine özgü rengarenk insanlar olacaktı, sadece ilham kaynağı olan ve sevgiyle ışıldayan insanlar...

ERCAN KIRDÖK