Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mart '09

 
Kategori
Siyaset
 

Biz bir ihtilal olma ihtimalini sevdik..

Biz bir ihtilal olma ihtimalini sevdik..
 

Şarkıyı bilirsiniz; "Bir ihtimal daha var; O da ölmek mi dersin/Söyle canım ne dersin.."

12 Eylül ihtilali bir ateş yalımı gibi üzerimizden geçtikten sonra, biz, zaman zaman bu şarkıyı; "Bir ihtilal daha var.." şeklinde söyleyerek kafa bulurduk.

Ama, aslında bir ihtilal daha varmış çantada; 28 Şubat..

Neyse..Onu da atlattık hep beraber. Artık bu son ihtilaldir, diyerek "Bir ihtilal daha var.." şarkısının unuttuk.

Biz unuttuk ama unutmayan çokmuş meğer..

Yılmaz Erdoğan'ın değil miydi şu dize: "Ben senin beni sevme ihtimalini sevdim"

Ama, ihtimal seviciliği Yılmaz Erdoğan'a özgü değilmiş meğer.

Yılmaz Erdoğan'ın dizesinden daha tutkulu şu dize yerleşmiş bir kesim insanların benliğine:

"Biz bir ihtilal olma ihtimalini sevdik!"

Evet, gerçekten de bu ülkede, "ihtilal ihtimali" belirli çevrelerin hayata tutunma umudu olmuş.

Şayet bu "ihtimal" bütünüyle ortadan kalkarsa, bu ihtimale teşne insanlar için hayat çekilmez olacak belli ki..

Garip ama gerçek bu!..

Türkiyedeki son gelişmeler, bir ihtilal ihtimalini tükettikçe, bir ihtilal ihtimali ile yaşayanlar için bütün umutlar da tükeniyor..

Umutlarının tükenmesi bu haleti ruhiyedeki insanları agresifleştiriyor, kızdırıyor, umutsuzluğa sürüklüyor.

Öfke en küçük hücrelerine kadar yerleşiyor, ihtilal ihtimalinin yok oluşu karşısında kızgınlıklarından göz bebekleri yerinden fırlayacak gibi oluyor..

Siyasetten, siyasetçilerden, demokrasiden ve demokrasiye ait ne varsa hepsinden nefret ediyorlar.

Son zamanlarda bu nefretlerini açıkça ifade etmekten de geri durmuyorlar.

Demokrasiye inanmış, çözümü sandıkta gören insanları aşağılamaktan başlayarak, yok etmeye kadar gidecek bir patolijik hal sergiliyorlar..

Tam anlamıyla bir cinnet mustatili..

Demek oluyor ki, bu ülke insanının belli bir kesimi, demokrasinin vesayet rejimi olarak yaşamasını öylesine özümsemiş ki, tüm kurum ve kurallarıyla yerleşen bir demokrasi onlara yaşama alanı bırakmayacak sanıyorlar..

Öyle sanıyorlar; çünkü öyle inandırıldırlar.

Vasiler olmadan bu ülkede kan durmaz, devlet elden gider; ülke bölünür, istiklal yitirilir...gibi bir yığın akla ziyan kaygılar öne sürüyorlar.

Üstelik bu hezeyanlara samimiyetle inanıyorlar..Zaten inanmadan söyleseler sorun yok, diyeceğim. Ama öylesine inanıyorlar ki, bunun sonunda psikolojik dengelerin altüst olmaması mümkün değil..

Yani, birileri bu patolojik haldeki insanlara cihan sultanı Kanuni'nin şu ölümsüz beyitini hatırlatmalı:

"Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi,
Olmaya devlet cihanda, bir nefes sıhhat gibi.."

Açıklama: Halk arasında devletten daha kıymetli bir nesne yoktur ama aslında şu dünyada hiç bir devlet, bir nefes sihhat kadar değerli değildir..

Sağlıcakla kalınız..

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..