Biz erkekler, siz kadınlar

Hemen de biz siz ayrımcılığına girdim di mi?...Hem de hemen başlıktan.

Eeee biz erkekler öyleyizdir. Bir an önce olsun isteriz herşey. Sabrımız yoktur. Yerin 1200 metre altından gönderdiğiniz sinyalleri anlamayız biz. Ne söyleyecekseniz söyleyin işte.

Sonra biz hafızamızda herşeyi de tutmayız. Hani demeyiz hiç “Şu gün şu saatte bak şunu demiştin sennnnn”...Artık nasıl bir hafıza varsa sizler de...?

Biz pek hatırlamayız...o günü de, saati de.

Evet çocuk gibiyizdir ne yapalım. Öyle sizin gibi çabuk ta olgunlaşmayız. Aramızda olgun abiler varsa da...öyleymiş gibi görünürler...ve hiç te o kadar olgun olmadıklarını yine en yakınındaki siz kadınlar bilirsiniz.

Sonra biz sizin gibi 350bin step sonrasını da düşünmeyiz ki hiç...bir sonra ki step yeter de artar bize.

Bazen üşengecizdir bile...Sabah, kahvaltı masasında hepimize yetecek kadar ekmek yoksa...dışarı çıkıp almaktansa...payımıza düşen ekmeği yemekten feragat ederiz. Hakkımızı paylaştırırız masadakilere...sırf sabah sabah soğukta dışarı çıkmayalım diye.

Evet ne olacak?!...Arabalarımızı da çok severiz biz. Oyuncaklarımızdır ki onlar bizim. Psikopat gibi her hafta yıkatırız da. Pasta cila da attırırız gereksin gerekmesin. Hatta park ettikten sonra...dönüp 3-4 kere bakarız da nasıl park etmişiz diye. Bazılarımız sanki uçak yanaştırır gibi park eder, hasta bir detaycılıkla. Oyuncaklarımız kıymetlidir bizim.

Siz zannedersiniz ki işimizde gücümüzde çalışıyoruzdur...halbuki biz büyüdüğümüzde işimiz oyunlarımızın yerini almıştır...Sadece biraz daha ciddi ve içinde de para vardır artık. Ama yine mızıkçılık yaparız ve yine kavga ederiz. Elbette yarışırız da.

Sizler de bizlerden aşağı kalmazsınız. Kendi aranızdaki yarışlar bizimkileri hiç aratmaz.

Daha bu yazı uzar...ama bu kadar “siz”, “biz” karşılaştırması yeter...Ne biz sizsiz yapabiliriz, ne de siz bizsiz yapabilirsiniz...Belki de yapabilirsiniz.