Biz hızla ilimden uzaklaşırken, Bilim Adamları Evrenin oluşumunu gözler önüne seriyor. Dr. Ali Topçu

Biz Hızla İlimden Uzaklaşırken, Bilim Adamları Evrenin Oluşumunu Gözler Önüne Seriyor. Dr. Ali Topçubaşı

Ülkemiz hızla fen ve bilimden uzaklaşırken, dışımızdakiler sürekli yeni buluşların heyecanını yaşamak isteyenlere yaşatıyorlar. Yaşamak, hatta duymaktan nefret edenlerin halini etrafımızdaki ateş çemberlerinden zaten anladığımız için, bu buluşun ne anlama geldiğinin kısa özetini sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bilim tarihinin en büyük keşiflerinden biri olarak nitelenen bu olayla kainata yepyeni bir pencere açılıyor. Artık evrene sadece bakmayacağız, onu dinleyebileceğiz. Bu buluş sayesinde kısa zaman içerisinde evrenin müziğinin sesini dinlerken, dünyamız dahil tüm gezegenlerin oluşumunu da izlemenin yolunu açacağı şüphesizdir.

Bu buluş sayesinde ünlü Alman bilim adamı Albert Einstein’in tam 100 yıl önce var oldukları tezini ileri sürdüğü kütlesel çekim dalgalarının varlığı bilimsel olarak ispatlanması anlamına geliyor Bilim adamlarına göre de evrenin oluşması ve çalışmasını anlama yolunda devasa bir adım atıldı.

Bilim adamları, açıklamalarında 1,3 milyar önce çarpışan iki kara deliğin evrene yaydıkları çekim dalgalarının 14 Eylül 2015’te dünyaya ulaştığını ve bu dalgaları geliştirilen aletlerle tespit etmeyi başardıklarını Einstein’in İzafiyet Teorisi’nin yüzüncü yıl dönümünde yaptılar. Başka açılardan da ışığa benzeyen bu dalgaların, ışıktan önemli bir farkları var: Onun gibi başka cisimler tarafından saçılmıyor ya da emilmiyorlar. Yani bozulmadan kalıyorlar. Evrenin tarihi boyunca oluşmuş tüm kara delikleri görmeyi umabiliriz. Hatta Büyük Patlama sırasındaki evrenden kalıntıları bile görmek mümkün olabilir. Yani, gezegenimizin büyük patlama ile ilk oluşumunun hem sesini, hem de görüntüsü izleyebileceğiz.

Çünkü yerçekimi dalgalarının ilk olarak evrenin oluştuğu anda meydana geldikleri ve hala uzayda dolaştıkları tahmin ediliyor.

Keşfin özellikle uzayın "Karanlık Evren" denen ve bugün elimizde olan teleskoplarla göremediğimiz daha büyük olan bölümünü anlamakta işe yarayacağı umuluyor.

Ama tabii asıl, uzayın derinliklerinde geçmişin ve "Büyük Patlama"nın izleri aranacak.

Bilim çevreleri bu imkanın yepyeni bir kuşağı bilimsel araştırmalara yönelteceği umudunu da dile getiriyor.

Bu nedenle de bilim insanları onlara "Mükemmel haberciler" diyor. Bu dalgalarla gönderilen mesaj, aradan milyonlarca yıl da geçse ilk günkü gibi kalıyor.

Keşfin özellikle uzayın "Karanlık Evren" denen ve bugün elimizde olan teleskoplarla göremediğimiz daha büyük olan bölümünü anlamakta işe yarayacağı umuluyor.