Biz üç kişiyiz

İki kişinin bildiği sır değildir,

Değimine daha tam alışamadan,

Üçüncü kişinin sizi sürekli gözetiyor olması,

Sizi sinirlendirir mi?

Birilerinin sizleri hep dinliyor olması,

Birilerinin sizi gözetlemesi hayatınızı ne kadar etkiler?

Telefonda bir sevdiğinizle konuşmaya başladığınızda,

Sevdiğiniz, arkadaşınız, dostunuz, kardeşiniz veya amiriniz,

Sesinin kendisine geri geldiğini söylediğinde alacağınız rengi tahayyül bile edemiyorum.

Hani her konuştuğunuzda telekonferans şekliyle üç bağlantılı bir konuşma şekline ne kadar razı olursunuz…

Eşinize, dostunuza veya arkadaşınıza söylediğiniz en mahrem konunuzun birileri tarafından sürekli dinlendiğini düşünmek uykularınızı kaçırtmaz mı?

Düşünce hakkının ihlal edilerek ayaklar altına alınmasına,

Mahremiyetin sonuna kadar teşhir edilmesine,

Kutsalınıza dokunulmasına

Mabedinize girilerek kirletilmesine,

Özelinizin umuma deşifre edilmesine,

Gösterilen en mantıksız,

En alçak, en gülünç ve en komik gerekçe;

Olası suç işlemelerini önlemekmiş…

Cep telefonlarının ve telekomünikasyon teknik alt yapılarının sayesinde,

Her kullanıcının herhangi bir zamanda nerede olduğunu mümkünse de,

Hiçbir güç mahremiyeti dinleme hakkını kendi görememeli…

İzin almadan ve kullanıcıya haber veremeden dinlemek,

Ayıptır, günahtır, sadistçe bir davranıştır…

Bu sadistliğin önüne devlet geçmeli diye düşünürken,

Böyle bir iğrençliğin kamu kurum ve kuruluşlarından gelmesi,

Biz marabaların devletine, yöneticilerine olan güveni sarsmaz mı?

Yetkili hiçbir kişi veya kişilerin görevleri arasında paparazzilik yoktur.

Devlet olay fotoculuk görev ve tanımını yaptığına da inanmak istemiyorum…

Olası bir suç için mahremiyetimizin ayaklar altında çiğnenmesine rıza göstermemizi kimse beklemesin bizden…

Üç kişilik yaşamaya mecbur bırakma anlayışını ilkel ve despotça bulduğumuzu birilerine söyleyemezsek eğer,

Yatak odalarımızın, banyolarımızın bir yerlerinden izlenmeye de razı olacağımız günler pek de uzak sayılmamalı…

Hiçbir güç kendisinde bu hakkı göremez, görmemeli.

Yüce Rabbimin O her şeyi görür ve işitir

Ayetiyle bu hak sadece bizi yaratanındır.

Allah hiçbir kuluna bu yetkiyi verdiğine şahit olamazsınız…

İlahi ve beşeri hiçbir sistemde bu çirkefliğin yaşandığına tanık olamazsınız..

Düşünün bir,

Kulağına fısıldamak manasına gelen bir telefon konuşması yapıyorsunuz,

Ve siz daha konuşmanızı bitirmeden,

Konuştuklarınız ortada tartışılıyor olsun…

Sizin neler konuştuğunuzu umum bilsin..

Evladınıza yaptığınız nasihatler günün sohbeti olsun…

Sevdiğinize fısıldadığınız sevgi sözcüğü paparazzilere malzeme olsun…

Emrinizde çalıştığınıza verdiğiniz bir görev herkesçe biliniyor olsun..

Biri bizi gözetliyor hokkabazlığını sanal âlemden gerçeğe uygulayan zihniyetin,

Yaratılıştan gelen özgürlüklerle sorunlarının olduğunun farkında mıdırlar acaba?

Hatasız insan aramak, peygamber aramaya benzer ki,

Yeni peygamberlerin gelme devri tamamen kapanmıştır.

Zira Peygamber Efendimizle son bulmuştur.

Biz değer kulların da hata yapma,

Suç işleme olasılığı hep vardır ve olacaktır da..

Suç işleme olasılığı olan herkesi dinleme gibi bir niyet taşıyan bedbaht efendiler…

Acaba mahremiyetiniz olan yatağınızın bir başkası tarafından dinlenmesi veya izleniyor olması hoşunuza gider mi?

Ben iki kişilik dünyamda mutlu bir yaşam sürerken,

Üçüncü kişinin ortada kaktüs çiçeği gibi bitivermesini kınıyorum.

Telefonumda konuşurken sesimin bana geri gelmesini,

Hain emelleri olanların alçakça saldırısı olarak görürüm…

Alçak ve namussuz insanların aile kavramına kasteden davranışları olarak görürüm..

Hayâ ve terbiye kavramlarından bihaber kem düşünce sahibi karanlık insanların saldırısı olarak görürüm…

Efendiler!...

Ar, namus, haya, edep biz insanlar içindir..

Özgürlüğün kısıtlanması insanlık suçudur..

Asayış adına özgürlük kısıtlanarak edepsizlik yapılmayacağını öğrenme zamanı gelmedi mi?

Ar ve haya hasletinden mahrum yaşamaya daha ne kadar devam edeceksiniz?

Sevgilerimle…

Servet BEKİ

http://www.servetbeki.com/