Biz yeter ki tiyatro isteyelim!

Türkiye'de pek çok tiyatro sanatçısı halkın tiyatroya olan ilgisizliğinden yıllardır yakınıyor. Hiç de haksız sayılmazlar. Popüler kültürün dayattığı pek çok ıvır zıvır iş ve uğraş, pek çok sanat dalından olduğu gibi tiyatrodan da uzaklaştırdı bizi.

Öyle uzaklaştırdı ki tiyatronun halk arasında bir 'entel' işi olduğu inancı yaygınlaşmaya başladı. Bu aşırı ilgisizlik ve duyarsızlık tiyatrocuları varolmak için başka yöntemler izlemeye mecbur bıraktı. Artan bilet fiyatları, bu konuda istekli olan bir avuç insanında soğumasına sebep oldu. Ancak bazı sanatçılar da pes etmektense insanları tiyatro salonlarına çekecek başka yöntemler bulmayı denediler. Ya da tiyatro kulübesi dersek daha doğru olur...

Tiyatro sanatçısı Metin Zakoğlu 1994-2001 yılları arasında İstanbul Şehir Tiyatrolarında çalışmış. 10 yıldır Gogol'un ünlü 'Bir Delinin Hatıra Defteri' isimli tek kişilik oyununu oynuyor. Zakoğlu oyunu kendi hayal gücüne ve kendi kültürümüze göre yeniden uyarlamış. Oyun Erenköy'de bir apartmanın arka bahşesinde küçük bir kulübede hayat buluyor. Bu kulübenin içinde bir kaç sandalye, bir kaç minder ve bir yatak var, hepsi bu kadar.

Mekanı ilk gördüğünüzde zaten çok ilginç şeyler olacağını anlıyorsunuz. Hatta kafanızda soru işaretleri oluyor ve zevk alamayacağınızı düşünmeye başlıyorsunuz. Ancak zamanla gösterinin bir parçası olmaya başlıyorsunuz.

Metin Zakoğlu gerçekten muhteşem bir sanatçı. Mimikleri, seyirciyle diyaloğu ve performansı inanılmaz. Çok farklı hisleri hiç beklemediğiniz anlarda size yaşatıyor ve bu duygular arasındaki geçişlerin kusursuzluğu sizi şaşırtıyor. Oyun zaten tamamen insan psikolojisi üzerine kurulu ve Zakoğlu tek başına size, birden fazla insanın portresini çiziyor. Oyun boyunca sizi güldürürken, dikkatinizi sürekli farklı yerlere çekerken, siz de farkında olmadan bu oyunun bir parçası oluyorsunuz.

Zakoğlu sizinle diyalog kurarak bir şekilde oyunun rotasını çiziyor ve oyun bir daha ki sefere başka bir hale bürünüyor. Zakoğlu bu 'tiyatro hizmeti'ni evlerde de gerçekleşiyor.

Evet evlerimize yalnızca yemek, gazete hatta masaj değil, tiyatro da geliyor artık.

Metin Zakoğlu böyle davet ediyor bizi: "Sen yeter ki tiyatro iste, ben sana getiririm"

Erenköy Kulis Sanat Evinde...