Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ocak '08

 
Kategori
Dünya
 

Bizans imparatorunu koruyan yeniçeriler

Bizans imparatorunu koruyan yeniçeriler
 

Ayasofya


Osmanlı Bizans ilişkileri tarihimizin ilginç sayfalarından birini oluşturur. Bu ilişkinin günümüze Türk Yunan ilişkisi olarak kaldığını söyleyebiliriz. Aynı iki eş gibi. Ne onlarla, ne de onlarsız. Tarihlerimiz ayrı düşünülemez. Her zaman içi içeyiz. Sevsek de sevmesek de.

Osmanlı korkusundan İmparator V. İoannes’in 1396 da Roma’ya kadar gidip Papa’nın ellerini ve ayaklarını öptüğünü ve önünde üç kere diz çöktükten sonra Katolik mezhebine kabul edildiği bilinir, tabi ne kadar Katolik olduğu da tartışılır. İş tamamen siyasi.

1438-1439 yıllarında Ferrara ve Floransa’da toplanan Ortodoksluğu ve Katolikliği birleştirmeye amaçlayan toplantılara, Bizans İmparatorunun ancak II.Murat’ın izni ile ve sıkı tembihleriyle gidebildiğinden haberdar mıyız? Haberdar olmadığımız bir başka konu da Floransa’ya giden imparatorun maiyetindeki Yeniçeri birliğidir.

Bu yolculuk sırasında İmparator’un yanında bulunmuş Syropoulos adlı Bizanslı din adamının hatıratından yola çıkılarak Osmanlı Bizans ilişkilerine yeni bir kapı açılmaktadır. Hatıratta Patriğin, Bizans İmparatorunun maiyetinde Yeniçerileri İtalya’ya kadar götürmesine fena halde içerlediği belirtiliyor. Ama sebep Yeniçerilerin tehlikeli bulunması değil, masraflı bulunmasıdır.

Ferrara’da Yeniçerilerin bir manastıra yerleştirildiğini öğreniyoruz. Ancak İmparatorun Yeniçeri birliğini yanında götürmesinin hikmeti sonradan anlaşılmıştır. Papa, İmparatora baskı yapıp mezhepler arasındaki birleşme antlaşmasını zorla imzalatmaya kalkarsa, müdahale etsinler diye götürülmüştür Yeniçeriler.

Nitekim böyle bir baskı anında Yeniçerilerin caydırıcı güç olarak işe yaradıkları anlaşılmıştır. Ancak Syropoulos, Yeniçerilerin parasız kaldıklarını ve Piskopostan yardım istediklerini de belirtmiş. Piskopos’da onlara yanındaki kutsal eşyalardan birkaçını verip satarak ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlamıştır. Pek misafirperver olmayan Papa, 700 kişilik bu misafir ordusunun masraflarını üstlenmekten kaçınmıştır.

1371 yılından itibaren Osmanlı Devleti’ne tabi olan bir prenslik haline gelen Bizans’ta Selçuklular devrinden itibaren Türk askeri bulunduğu, bunlara “Turkopol” denildiği ve hristiyan Türklerin sarayda muhafız birliği olarak görev aldığı bilindiğine göre, İtalya ya götürülen Yeniçerilerin varlığı da hiç sürpriz olamasa gerek.

Bu bölgedeki Rum, Ermeniler bugün varlıklarını kesinlikle Türk'ün engin hoşgörü ve saygısının eseridir. İşin içinde tabiki siyaset her zaman vardı. Bu durumu sadece siyasetle açıklayabilir miyiz? Hayır. Osmanlıyı az çok bilen bu konuda aksini söyleyemez. İşimiz bittiğinde Ermenilerin iddia ettiği gibi kazırdık köklerini, hiçbir sorun kalmazdı. Bu bölgede bir sorun varsa bu durum kesinlikle onların açgözlü milliyetçiliklerinin eseridir. Sorun çıkartan, herzaman sorunla karşılaşır. Miliyetçilik de milliyetçiliği doğurur.

Çözümsüz sorunlar da çocuklarına miras kalır.

Bir Rum tenisçinin Avustralya açık tenis turnuvasında Türkler ve Makedonlar aleyhine yaptığı ırkçı söylemleri haberine atfen.

 
Toplam blog
: 152
: 10713
Kayıt tarihi
: 16.08.07
 
 

TARİH ÖĞRETMENİ MEB DENİZLİ  AĞRI AFYON  ..