Bize 'şeffaflık' lazım...

Başbakan Erdoğan dün gece Atv'de katıldığı ''Başbakan'la Gündem'' programında pek de ilginç açıklamalar yapmadı, zaten beklediğimiz cümleleri söyledi. Başbakan'ın cümleleri arasında en ilginci ''2007 yılında Dolmabahçe'de Genelkurmay Başkanı Büyükanıt ile yaptığımız görüşme ebediyete kadar benimle kalacak.'' cümlesi idi. Öğle haberlerinde Habertürk'te CHP Konya Milletvekili Atilla Kart'a 'Başbakan'ın Kürt Sorunu karşısındaki duruşu' soruldu. O da ''Daha önemlisi üstteki cümledir.'' diye işaret etti ve eleştirmeye başladı: ''Resmi bir makamda, Türkiye'deki en önemli devlet adamlarından ikisi buluşuyor ve konuşuyorlar; Başbakan da bunun üstünü kapatıyor, bende saklı kalacak diyor; bunun açıklanması gerekir.'' dedi. Bu cümleleri duyduğumda benim aklıma da Kart'ın aklına takılanlar gelmişti. E-muhtıradan bir hafta kadar sonra Başbakan Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt buluşup ne konuştular? Milletten bu kadar saklanan nedir? Türkiye'de herşeyden önce gereken şeffaflık değil mi? Türk milletinden birşeylerin gizlenmesi mi gerekir? Milletten kaçırılan bu kadar önemli olan şey nedir? Milletin iyiliğine başkaları neden karar veriyor? Milletin bu toplantıyı bilmememesi milletin hayrına mıdır zararına mıdır? Burada ciddi bir demokrasi sorunuyla karşı karşıyayız. Şeffaflık olmadan demokrasi olur mu? Birşeylerin kamuoyundan saklanması, demokrasiye aykırı değil midir? Siyasete ''siyasette şeffaflık'' iddiasıyla giren AKP ciddi bir çelişkiye düşmüyor mu?