Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Erdoğan Özgenç DOST MECLİSİ

http://blog.milliyet.com.tr/erdoganozgenc

11 Ekim '12

 
Kategori
Siyaset
 

Bize ne, sana ne?

Bize ne, sana ne?
 

Maymunları bilir misiniz? Benim ki de soru, bilirsiniz elbette. Maymunlar;

Bizim şimdi hemen her büyük şehirde açmaya çalıştığımız hayvanat bahçelerinde bolca bulunurlar,

Zaten o kadar çok hayvanat bahçesi açıldı ki artık maymunlar (?)doğada nasıl yaşayacaklarını unutacaklar neredeyse…

Genel de kıçları açıkta gezerler, daldan dala atlarlar, her türlü şaklabanlığı yaparlar…

Oynarlar çığlık atarlar, eğlendirirler, kavga ederler…

Biraz da bize benzerler. Çeşit çeşit maymun var bizim gibi…

En enteresan davranışları ise kendi kıçının açıkta olmasına bakmaz arkadaşının komşusunun kıçına bakar gülerler!

Kavga edeni fesat çıkaranı kendini döveni yakalatanı alkışlarlar…

Bir başka enteresanlık ise kendi elindekinin kıymetini bilmez başkalarının yiyeceğindedir gözleri, fırıl fırıl dönerler o yüzden. Fırsatı buldu mu, saldırır alırlar zayıfın elinden…

Oysa aklına bile gelmez o yiyecekleri atan hep başkasıdır, atmasa geberecek ya da birbirlerinin gözünü oyacak ve birbirlerini yiyecekler…

Şimdiki durumumuz aynen böyle, maymunların yaşamı gibi;

Bir taraftan hala kökünü kazıyamadığımız PKK gerçeği var,

Yıllardır uğraşıyoruz, kimi özgürlük savaşçıları diyor kimi terörist, içten dıştan beslendikçe

Besleniyorlar, ABD bunları başımıza bela ettiğinden bu yana tam üç savaş, öyle eften püften değil

Tam üç savaş yaptı, bizim bu PKK belasına verdiğimiz şehit sayısı kadar şehit vermedi…

Diğer taraftan bu günlerde bolca yağlanıp ballandırılarak anlatılan, ekonomimiz de açık kapanacak gibi değil, borç yükü gelecek neslin önümüzdeki 60 yılını ipotek altına almış halde, inanmayacaksınız ama gerçek bu,

Sokaktaki her yüz vatandaştan seksen altısı borç alarak yani krediyle geçiniyor…

Biz oturmuş Yunanistan gibi AB ülkelerinin ekonomik kriz yaşamasına gülüyoruz, maymunlar gibi,

Bırakın gülmeyi artık bize bugünleri yaşattığı için önce iktidara sonra Allah’a şükrediyoruz…

Bak kıçına kahkahayla gül, nerenle gülersen gül,  alkışla sonra yat uyu, ne biçim iş bu?

Yemin ediyorum ABD ekonomisi bizim PKK ile yaptığımız mücadelede her iki tarafa(?) sattığı silahlardan mühimmattan elde ettiği para ile her geçen gün biraz daha güçlenmektedir. Amerika Birleşik devletinin silah tüccarları her iki tarafı da mahkûm etmiş, ABD olmasa PKK ile adam gibi mücadele edemiyoruz, PKK belası ABD olmasa uyuşturucu eroin kadın satamıyor, sömüremiyor haraç alamıyor…

Zaten çıkın bakın ya da kafanızı pencerenizden uzatın ne göreceksiniz biliyor musunuz? Kapı ziline kadar ABD malıyla yatıp kalkıyoruz tırnağımıza kadar kendine muhtaç olmuşuz.

Birileri çıkıp bas bas bağırıyor başımıza bela edenler onlar, emperyalist güç ABD ye kızalım kovalım atalım yakalım yıkalım, yok ya!

Hadi göreyim seni her gün hava atmak başkalarına zengin görünmek için bindiğin zırhlı Mercedeslere BMW Jeep’lere Chevroletlere binme…

Sen vatandaş diye geçinen adam, hadi tamamı ABD şirketlerine ait olan benzini kullanma göreyim…

Devletin başlarının yanında korumalar var, ellerinde çantalar taşıyorlar, beyefendilere suikast olursa müdahale etsinler diye, biliyor musunuz beyler bayanlar o çantaların tamamı ABD den geliyor, içinde boğma teli var, o bile ABD den…

İran’la başlayan bir sömürü düzeni başladı, İran’a Humeyni diye bir gariban dini lider yapılarak ABD nin gelecek bin senesi için ABD ne muhtaç edildi, bakmayın siz liderini kafa tutar gibi yaptığına, yalan.

Irak Mısır Libya Cezayir Fas Tunus derken kala kala bir Suriye kaldı bir de Türkiye. Ne ilginç değil mi ABD ve AB ülkelerinin son dönemde kafayı taktığı başka bir Müslüman ülke yok sırada. Biter mi sizce?

Ben Azerbaycan sırada diyorum ama Rusya onu yedirir mi bilemem, zaten onlar da anladı ki bizden bir halt olmaz güvenilmez bir ülkeyiz, gittiler Rusya ile anlaşma yaptılar…

Bir Arap Baharı diye bir ucube yarattılar bu baharın aşçısını da bizden atadılar, eş başkanı oldu…

O güne kadar Suriye ile hiçbir sorunumuz yoktu, senelerdir gider geliriz birbirimize, akraba olmuşuz onlarla, kız almış kız vermişiz, torunlarımızın çoğu orada,

Yaz tatilleri çoluk çocuk kucaklaşmalar, beş çayına “Ata” uçağıyla gidip gelmeler, kardeş gibi olmuşlar bir kızı oğlu daha olsa belki kız alıp vereceklerdi.

Birden bire bir fırtına koptu, tıpkı bizde artık kronikleşen çıban PKK gibi guruplar peydah edildi, peydahtan öte beslendi eğitildi ve huzur içindeki Suriye’nin içine gönderildi. Ama önce Antakya da Harbiye de ABD ne bir gözetleme istasyonu kuruldu…

Dedi ki eş başkan; orada Suriye de bir diktatör var halkına zulüm yapıyor!

Kimsenin aklına sormak gelmiyor; Bize ne?

Babasının rekorunu kırmaya çalışıyor, insanlık suçu işliyor!

Kimse sormuyor kardeşim; Sana ne?

Birileri senin sayende huzur içinde yaşayan ülkeye nifak sokmak Ortadoğu üzerindeki emellerini gerçekleştirmek için elinden gelen ne varsa yaptı sana teröristi besletti eğittirdi ve koskoca bir ulusun huzurunu birliğini dirliğini bozdurdu.

Suriye de şimdi devletin ordusu ile özgürlük savaşçıları denilen muhalif güçler savaşıyor. Niye?

Senin PKK ile mücadelen ne ise aynını şimdi onlar yapıyor, onlar şehirlerde beldelerde büyük bir destekle(?) bunu yapıyorlar bizim baş belamız PKK kimi zaman dağda, kimi zaman kalleşçe şehirlerde bize yapıyor…

Onlarda baktılar içinde bizim de olduğumuz destekleyenlerce beslenen hainler laftan anlamıyorlar, devletin ordusu devreye girdi mücadele ediyor köklerini kazıyana dün açıklamışlar silah bırakana kadar. Bizde aynı şeyi diyoruz, silah bırakana kadar! PKK ile vuruşanlar devletin askeri garibanın çocuğu…

Bir dış işleri bakanı var, tarihe mi geçmek istiyor yoksa aklını peynir ekmekle yemiş midir bilinmez ama tüm mesaisini buna harcıyor. Oysa Almanya da Sünnet yasaklanmış Müslüman ve Türk erkek çocukları sünnet olamıyor, işsizlik had safhaya varmış neredeyse topunu birden kovacaklar umurunda değil…

Karar vermişler eş başkanla birlikte Suriye’nin ocağına incir ağacı dikecekler, sonra? Sonrası yok, var mı yağmacı Hasan’ın böreğine sulanmak adamın ümüğünü sıkarlar…

Eline ABD den aldığı derslerden elde ettiği bir kavram var saçma sapan bir şey, kendi de inanmıyor ama Nasrettin Hoca nın göle maya çalması gibi ya tutarsa diyor…

ABD de seçim var yakında “Bize ne?” diyemiyoruz,

Adamlar tüm İslam âlemini hizaya sokmaya karar vermişler Müslümanlar olarak “Sana ne?” diyemiyoruz…

Geçenlerde bir yazımda sınırlarımıza ve buralardaki köylere düşen bombaların şarapnel parçalarının tamamının muhalif güçler tarafından ülkemizi savaşın göbeğine çekmek amacıyla atıldığını, bunu sadece bizim değil tüm dünya ülke radarlarının, uydularının tespit ettiğini yazmıştım, bu tamamen gerçektir. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; Suriye de aklı başında hiçbir asker rütbeli ya da rütbesiz Türkiye’ye bırakın top atmayı sapanla taş ağmayı bile düşünemez.

İsrail’le başa çıkamadılar bizimle başa çıkamayacaklarını adları gibi bilirler. Her ülkenin askerinin aklı beyni savaş tekniği taktiği konusunda fikri var, kaldı ki Suriye askerlerinin başları subaylar ülkemizde askeri eğitim almaktadırlar. Hiçbirimiz bir başka kişiden daha cesur daha akıllı değiliz bir kere…

Asıl anlaşılmayan durum şu; Bu ülke savaşlardan en çok çeken an fazla acı yaşayan insanlardan oluşuyor, savaşın pisliğini en iyi biz biliyoruz, buna rağmen halk olarak çıkıp sokaklarda meydanlarda, dergilerde gazetelerde dünya platformlarında Suriye’den “bize ne” diye yeri göğü inletecek şekilde haykıramıyoruz.

TV kanallarını bir bir gezip ABD nin çıkarlarına hitap edecek anlamsız bir savaş için haklı mazeretler üretmeye çalışan ve orda bir katliam bir baskı olduğunu söyleyenlere çıkıp “sana ne” diyemiyoruz…

Şimdi Allah’ınızı severseniz aklınızı başınıza devşirin bugüne kadar PKK ile mücadelenizde bir arpa boyu yol alamamanıza neden olan ABD de yaşayanların sokaktaki bir tek vatandaşın bu ülkenin yaşayacağı acılarla yoksullukla savaşın getirdiği felaketlerle vereceğiniz şehitlerle ilgilendiğini mi sanıyorsunuz hepsi BİZE NE demiyorsa namerdim ben…

Ülkede resmen bir lale devri başladı, iktidardakilerin saltanatı büyük bir hızla gelişiyor, zenginleştikçe zenginleşiyorlar bırakın zenginleşmelerini artık alenen “patavatsızlaşıyorlar” da, kimse umurlarında değil ne halkı ne kurum ve kuruluşları dinliyorlar. Bir tek adam, hemen herkes onun ağzından ne çıkarsa kayıtsız şartsız uyguluyorlar. Bu nasıl insanlık kişilik, nasıl özgürlük nasıl demokrasi anlayışıdır anlayamazsınız.

Hayret ki astıkları astık kestikleri kestik oldu ama hala TIK yok!

Ülkede çözüm bekleyen yüzlerce sorun var. Hepsini bir yere koydular,  olmadık senaryolarla gündem değiştirip unutturuyorlar;  zamlar mesnetsiz delilsiz tutuklamalar, AB ne üyeliğin hayal olması, seçimlerin artık tek düzene hizmet ettiği siyasetin kirlendiği adaletin hukukun ayaklar altına alındığı, kadınlara şiddetin artışı çocuk gelinlerin çokluğu tecavüzlerin ölümlerin intiharların çığ gibi artması onlara göre sorun değil. Sokaktaki adam da unuttu,  varsa yoksa şimdi tek konu Suriye ne sonucu belli ne ülkemize sağlayacağı yarar, bilen de yok anlatan da…

Birkaç yiğit cesur milletçi vatansever savaş karşıtı barış yanlısı dışında çıkıp topluca;

Suriye’den bize ne? Esad’dan sana ne? Diyemiyoruz, hayret ki ne hayret!

Bunu diyemeyen toplumların medeni olduğunu hatta kalıcı olduğunu kim görmüş ki biz görelim, göreceğimiz de yok ya neyse…

Zaten son yıllardaki özellikle kadınlarımızın giyim kuşamına, sosyal yaşam kalitemize bakınca “medeni” değil “bedevi “ olduğumuzu herkes çok rahat görebilir.

Eh alan memnun satan memnun artık rahatlıkla bana şunu diyebilirsiniz SANA NE?

Erdoğan Özgenç

 
Toplam blog
: 846
: 425
Kayıt tarihi
: 26.06.12
 
 

Emekli banka müdürüyüm ama kart vizitimde "insan" yazıyor. Adana'da ikamet ediyorum. Herk..