Bize neler oluyor?

Aslına bakarsanız yazacak, yorumlanacak çok fazla gündem maddesi var.

“Trafik kazalarında onlarca kişinin ölmesi”

“ Kaçırılan uçak”

“ Yakılan otobüsler”

“ Futbol terörü”

Bir taraftan Cumhurbaşkanlığı seçimi

Teknik direktörlerin yıllık kazançları!

Sululuk!

Susuzluk.

Helin Avşar’ın masaj videosu!

Anlaşılması güç, garip, değer yargıları değişkenlik gösteren bir toplum olduk çıktık sonunda.

Ellerinde ki oyun hamurunun plastik patlayıcı olduğuna, yolcuları ve uçak mürettebatını inandıran iki kişi uçak kaçırıyor.

Uçağı ilk terk eden Aslan yürekli pilotlar oluyor! Yolcular korkudan dört metre yükseklikten kendini boşluğa bırakıp, bir anlamda canını kurtarıyor.

Bu arada Saffet Sancaklı, uçakta bulunan futbolcusu aracılığı ile, korsanlarla görüşüyor..

“ Yeğenim o benim bırakın” diyor..

Korsanlar “ Kusura bakma Ağabey, yeğenin olduğunu bilmiyorduk, hemen serbest bırakıyoruz” diyor.

İstanbul’un göbeğinde İETT otobüsleri “göstericiler” tarafından Molotoflarla yakılıyor.

Olayı izleyen yüzlerce kişi “ Aman bunlar bize de bulaşmasın” deyip ya olayı görmezden geliyor, ya da “tabanları yağlayıp” kaçıyor.

İşin garip tarafı; otobüsler yakılırken kameralar da tesadüfen orada bulunuyor!

Güneydoğudan her gün şehit haberleri geliyor.

Artık bu haberler, kanıksandığı için, gazeteler şehitleri üçüncü sayfadan halka duyuruyor,

Trafik kazalarında, 7 YTL ye günde 10 saat boyunca tarlada çalışan kadınlarımız asfaltlara saçılıyor, onlarcası hayatını kaybediyor, kimse kılını kıpırdatmıyor.

Televizyonlar bangır bangır “barajlarda su kalmadı!” diye bağırırken, vatandaş Ankara’dakilerin durumunu göre göre, ağzında sigarası, arabasını yıkıyor!

Olup biteni izleyen, tepki göstermeyen insanlar.

En çok g- stringli, haberleri okuyup.

Futbol müsabakalarında, sahaya giriyor. Rakip takımın taraftarlarını taşıyan otobüsleri taşlayıp, sonra da hiçbir şey olmamış gibi evine gidiyor.