Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ekim '09

 
Kategori
Güncel
 

Bize onlar sıkarsa, bizde onlara sıkarız!

Bize onlar sıkarsa, bizde onlara sıkarız!
 

Silah tutan minik eller:))))


PKK propagandasına dönüşen açılımın ilk perdesini sanırım tüm dünya televizyonlarından çok kişi izledi 4 ü çocuk olmak üzere 34 kişi büyük tantana ile sınırdan giriş yaptılar. Kendilerinin teslim olmadıklarını sadece barış elçisi olarak Türkiye’ye geldiklerini böylece dünyaya ilan etmiş oldular.

Sanki, askerlerimize pusu kuranlar, silah sıkanlar onlar değilmiş gibi. Kahramanlar gibi karşılandılar.

Bunları halk televizyonlardan izledi ve gazetelerden okudu. Haklı olarak şehit aileleri ve gazilerimiz bu zafer gelişini hazmedemeyerek isyanlara başladılar. Onların hiçbir zaman kapanamayacak yaraları deşilmiş hatta o yaralara tuz basılmış oldu.

Bilmem dikkat ettiniz mi? O kalabalık içerisinde her zamanki gibi çocuklarda vardı. Bu sefer ellerinde taş yerine oyuncak silahlar vardı. Sanki sahici silahlar gibi. Silahlarını havaya doğrultarak sevinç çığlıkları atıyorlardı.

Şow Tv. Spikeri elinde mikrofonu onlara doğru uzatarak;

-Çocuklar, hem barış diyorsunuz hem ellerinizde silah var. Neden?

Çocuğun biri gülerek—Bize onlar sıkarsa, bizde onlara sıkarız.

-Onlar dediğin kimler? -Askerler.

Onlar bizim askerlerimiz ama. Onlar teröristlere sıkıyorlar .

-Terörist dedikleri de bizim askerlerimiz.

İşte, bu sözleri duyduktan sonra düşüncelerimde ne kadar haklı olduğumu bir kez daha anladım. Çocuklar, masum çocuklar, bizim çocuklarımız, ya yobazlıkla ya da asker düşmanlıkları ile yetiştiriliyorlar.

Çocuğun Kürt’ü Türk’ü, Alman’ı, Japon’u, Müslüman’ı, Müslüman olmayanı olmaz. Çocuk, çocuktur.

O, tertemiz kalplerini, pırıl pırıl beyinlerini kin ve nefretle doldurarak büyütürsen netice istendiği gibi, yani böyle olur. Öyleyse yoksulluğu gidermenin yanı sıra doğru eğitim şarttır.

Eğitim ailelerden başlamalıdır. İstanbul’da bazı mahallelerde çocukların ve henüz buluğ çağındaki gençlerin yüzleri maskeli olarak bankaların makinelerini parçaladıklarını, mağazaların vitrinlerini kırdıklarını, araçları ateşe verip kamu mallarına büyük zarar verdiklerine şahit oluyoruz. Aslında bu çocuklar bebekliklerinden beri ötekileştirilmişler dir.

Henüz 5 yaşındaki çocukları, kızlı erkekli ayırım yapmadan aileye bir miktar para vererek kaçak kuran kurslarında birer Atatürk ve cumhuriyet düşmanı olarak yetiştirmiyorlar mı? PKK yanlısı ailelerde çocuklarını teröristler için “onlar bizim askerlerimiz” telkinleri ile büyütmektedirler.

İstanbul’a göç etmiş ama halen Türkçe bilmeyen kadınlarımızın olduğunu biliyorum. Herkes anadilini konuşabilmelidir ama bir milletin ortak dili olan dili de mutlaka öğrenmelidir.

Genelde çok öncelerden gelip büyük kentlere yerleşmiş Kürt kökenli ailelerin çocuklarında çoğunda ötekileşme olmamıştır. Zira hangi mezhepten, hangi kökenden olurlarsa olsunlar bir arada büyümüşlerdir. Hatta babaları aynı tertipte askerlik yapmışlardır.

Komşuluk ve akrabalık bağları ile birbirlerine bağlı olan bu insanları kimse bölemedi, güçleri yetmedi.

Birkaç hafta önce eve yakın olan sağlık ocağına gittiğimde bahçesinde Kürt ve Türk çocukların kardeşçe top oynadıklarına şahit olmuştum. Öylesine güzel bir arkadaşlıkları vardı ki, birbirlerinden farkları yoktu zaten. Kimse kimseye sen Kürtsün ben Türküm demiyordu. Akıllarına bile gelmiyor-du, bu iktidar alt kimlik üst kimlik ortaya attığı halde halkın buna rağbet etmediği görüldü.

Uygulanan senaryolar.

Sanırım dış güçler Osmanlıyı dağıttıkları gibi bir planın içerisine girmişlerdi ama bu tutmamıştı. Şimdi ise, bu milleti nasıl parçalarız hesapları içerisinde bambaşka bir durum ortaya çıktı. Teröristleri dağdan bir zafer coşkusuyla indirmelerinin şehit aileleri içerisinde büyük tepki yaratacağını biliyorlardı.

Bu planlar Türkiye’yi bölme parçalama planlarıdır.

Aman ha! İtidalli ve sağduyulu davranalım. Oyunlara gelmeyelim. Unutmayalım ki bu topraklar için canını veren nice Kürt kökenli şehit çocuklarımız da var. Herkesi bir tutmayalım.

***

İktidar çok yanlış bir politikanın içerisindedir. Dağdakileri affederek, PKK nın dönüşü ile uğraşacağına ilk önce şu işsizliğe yoksulluğa çare bulmalı ve sorumluluğunu tüm halka karşı düşünmelidir.

Görüntü olarak terörü bu şekilde bitirmek şöyle dursun, onları daha çok cesaretlendirip PKK nın aleti bir iktidar durumundan kurtulmalıdır.

Bugün gaziler madalyalarını parçalıyorlarsa, analar feryat ediyorlarsa ve de başbakan her riski göze alarak devam diyorsa, buna derhal son vermelidir. Yoksa ne yazık ki onun dahi durduramayacağı bir sürece doğru gidiyoruz.

Son pişmanlık fayda vermez. Gencecik fidanlarını yitirmiş ailelerin seslerine, bu ülkenin değerlerine önem vermelidir.. Evlatlarını yitirdikleri yetmiyormuş gibi kolluk güçlerine onları ittirip kaktırmamalı, saygı duymalıdırlar. Sonuç olarak, hükümet geri adım atmalı inadından vaz geçmelidir.

Bu açılımın artılarını ve eksilerini millet için değilse de, kendileri içinde düşünmelidirler. Unutmamalıdırlar ki, bu dünya Sultan Süleyman’a bile kalmadı.

 
Toplam blog
: 375
: 801
Kayıt tarihi
: 30.04.08
 
 

İstanbul Kadıköy doğumluyum. Herhangi bir menfaat grubuna bağlanmadan, açık fikirli, dürüst, önya..