Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Haziran '08

 
Kategori
Güncel
 

Bizi bekleyen hayvanların kaderidir...

Bizi bekleyen hayvanların kaderidir...
 

BİN ATLI AKINLAR... BİLİNÇ ALTIMIZIN EN DERİN AKINTISI HALA...


HAYVANLARIN KADERİDİR BİZİ DE BEKLEYEN !!!

Hellcome The Turkey… Hayvanların cehennemine gitmeyin diye broşür bastırmış İngilizler.

Bizlerin bilinç kıyısına ufacık bir dalga gibi çarpan, ne belleğimize, ne sonradan rüyalarımıza bir malzeme olacak biçimde öte bilincimizebir damlası bile ulaşmayan kıyım haberlerini koymuşlar broşürlere.

Ayağına tahtalar bağlanan Yunus, aç ve sefil barınak köpekleri, sokaklarda bir yudum suya muhtaç onca canlı, vs vs…

Ama bu vesaireler bir milletin içinde yaşadığı fasit dairelerin ortaya çıkmışları sadece.

Öyle hayvan kıyımları yapılıyor ki; bir de onlardan haberleri olsa değil buralara gelmek, bu kıyımları yapanlardan her hangi birinin ülkelerine girmesi bile kırmızı alarma neden olur…

- Attention; attention… Yabancı ve zararlı bir nesne görülmüştür ülkemizde. İnsana benzerliği vardır; aldanmayın !!!

Çünkü bu kıyımları yapmak için hayvan düşmanı olmak yetmez, bütün bir canlılar alemine, bütün bir evrene diş bilemek ;hiçbir psiko terapinin ulaşamadığı bilinç karanlıklarında ikinci şahsiyet olarak Frankeştayn’ ı beslemek gerekir.

Daha geçenlerde 5000 köpeciğin turistlere hoş görünmek amacıyla Antalya da öldürüldüğünü duymadık mı ?

Milli takım maçı kazansaydı 1111 kurban keserek Almanya’ yı kana bulamayacak mıydık ?

Elimizde keskin palalar; savulsun küffar; verin bize bu toprakları; pardon kurbanları…

Zafer dediğimiz her galibiyetin kupalarında şampanya yerine kan görmezsek doyumsuz kalışımız yalan mı ?

Ama beni dehşete düşüren bir başka şey var: İngilizler hayvan ölümleri kadar bu dehşetleri yaratabilecek potansiyele dikkat çekerek, kendi halkını uyarıyor.

Hellcome the Turkey sözünün arkasında akla gelen bütün dehşetler sıralamasında insanlarının başına gelecekler de hissettiriliyor.

Ve ben şu soruya varıyorum; külahım önümde ?

Hayvan cehennemi olan bu ülke insanlara cennet mi ?

Aklıma hemen son maç galibiyetleri kutlamasında havaya sıkılan kurşunlar, yaralanıp ölümle boğuşan o yavru geliyor.

Aklıma hemen bu - vasat kişilik dağlarının volkan patlamalarında- önüne ne varsa katıp götürecek bir yanlış duygu selinin kaynağındaki bastırılmış, ve hepsi cinnete dönüşmüş nice eziklikler geliyor; bu korkunç indifayı yaratan mağmanın fışkırması demek ki böyle oluyor…

Hayvanlar cehennemi bizim cinnetimize dönüşüyor…

Aklıma kurban bayramlarında sokakları kan gölüne çevirip, çocuk beyinlere ölümün ve kan dökmenin bir bayram atmosferiyle birlikte aşılanması geliyor…

Ve ölümü bu kadar normalleştiren bir toplumun, ölüm uygulamasında gün gelip insan hayvan ayırt etmeyeceğinin pisiko-bilimsel anlamda kesinliği çarpıyor bilincimin doğrular merkezine…

Hayvanlara cehennem olan bir ülkenin zebanileri hatta cellatları olan bizler; hangi
bilinç titizliğiyle kurbanlarımızı kategorize edebileceğiz acaba?

Merhamet koşulu çoktan silinmiş ve en ilkel güdülere bürünmüş insanlık yasalarımıza nasıl koyacağız bu ayrımın şekilsel farklılıklarını…

Dört ayaklıysa öldür; iki ayaklıysa bir yanlışını görene kadar bekle…

Yasa koyan sensin artık merhametin ve insani değerlerin nesnelere indirgendiği bu ülkede.

Cennet olmadı zaten; cehennemden sonrası hurraaa cinnete !

 
Toplam blog
: 94
: 608
Kayıt tarihi
: 04.10.06
 
 

1950'lerden sonra doğan her dünya insanı gibi, ardında pek çok takıntıyla gelen geçmiş zamanı, bilim..