Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mart '16

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bizi hasta eden duygularımız olabilir mi?

Bizi hasta eden duygularımız olabilir mi?
 

Kuantum Koçu ve Eğitmen Ebru Demirhan


Ruhsal sıkıntıların insanları fiziksel olarak hasta ettiklerine inananlardanım... Tecrübeyle sabit olduğum bu inanış, bilimsel olarak da kanıtlandı diyebilirim...

Hemen herkesin ortak sorunu olan reflü...

Gerilim tipi başağrısı...

Huzursuz bağırsak sendromu...

Mide bulantısı...

Soğuk soğuk terlemeler...

Bu sorunların hepsi strese bağlanıyorsa, tezim destekleniyor demektir! "Evrene pozitif enerji gönder", "Olumlu düşün", "Hayra yor" ve "İyi tarafından bak" gibi cümleler de buradan çıkmamış mıdır mesela?

Çok fazla Polyanna'cılık oynamadan, iyi enerjinin insana iyi geldiği gerçeğinden yola çıkarsak, kendimizi daha iyi hisseder miyiz acaba? 

Kuantum Koçu ve Eğitmen Ebru Demirhan, ‘Bedenin Şifa Kapıları’ kitabında fiziksel hastalıkların temelinde duygusal ve kişisel sorunların yattığını anlatıyor. Vücudun kendini hasta etme gücü olduğunu belirten yazar, iyileştirme ve onarma gücünün de bulunduğunu söylüyor.

Mide, korkuları…

Kansızlık, yaşamla azalan bağı…

Karaciğer, öfkeyi temsil ediyor.

Peki sizin hastalığınız hangisi? Ebru Demirhan’la hem kitabı hem de hastalık ve olumsuz düşünceler arasındaki bağlantıyı konuştuk.

Kitabınızda her hastalığın sebebi içseldir diyorsunuz. Peki ya genetik hastalıklar? 
Genetik hastalıklar, ruhun ve bilinçaltının anne rahmi seçimleriyle ilgilidir. Anne rahmindeki süreç, ruhun hangi genetik hastalığı hayatta taşıyacağıyla ilgili kararlar vermesinde önceliklidir. Bu tarz hastalıklara da iyileşmesi imkansız gözüyle bakmamayı tavsiye ederim. Ne kadar iyileşme sağlanabilirse, o kadar ilerlemek önemli. Beden mükemmel bir matematiğe sahip, bırakalım da bilgeliğini kullansın.

Yani mikroplar yüzünden grip olmuyor muyuz? 
Bazen etrafın çok gripli insanlarla dolu olur ama hiç hasta olmazsın. Bazen de nereden kaptığını bile anlamazsın. Virüslerin bedenine ulaşması bağışıklık sistemindeki zayıflıkla gerçekleşir. Buna sebep olan nedir? Çok yorgun hissettiğinde ve dinlenmeye vakit bulamadığında bedenin daha vahim sonuçlar oluşmasın diye bağışıklık seviyesini düşürüp gribe izin verir. Bedenin bu ifadesi, hem koruma hem de uyarı olarak algılanmalı. Her bedenin ifadesi de birbirinden farklı.

O zaman yıllardır söylenen ‘Pozitif düşünerek kanseri bile yenebilirsiniz’ lafı gerçek…

Hastalık iyileşmeye giden yoldur. Bedenin istemediği duygu ve düşünceler var ki, hastalık ortaya çıkıyor. Hastalık, bedenin sağlıklı hücresine ağırlık yapan, olumsuz duygu ve düşünce birikimleri konusunda uyarı mesajları olabilir.

Bedenin içinde hastalığa yol açan bir şeyler varsa, onları değiştirerek sorunu ortadan kaldırabiliriz. Bazı durumlarda pozitif düşünmek tek başına yetmiyor. Geçmişteki anıları ve hastalık kayıtlarını temizlemek de gerekiyor.

Yaşam koşullarımıza bakılırsa, bizleri hasta edecek çok etken var. Tüm bu şartlara rağmen her hastalığın içsel olduğu bilgisiyle hareket etmek daha verimli sonuçlar üretir. Bedenimiz duygular, düşünceler, ruhsal hal ve bilinçaltı kodlamalarımız doğrultusunda şifasını konumlandırır. Bu ilişkiler olması gerektiği gibi pozitifse şifa var demektir. Bizi biz yapan dinamikler arasındaki kayıtlar negatif ve iletişim bozuksa hastalık kendisini gösterir.    

Mesela kist ya da miyom sorunu kadınların en sık yaşadıkları sağlık problemleri. Bunun nedeni nedir sizce?

Yumurtalık kistleri ve miyomların sebepleri arasında eşe duyulan öfke kadar yakın çevre ve toplum tarafından kadınlığa atfedilen negatif anlamlar var. Bazı kadınlar çocuk doğurmadığı için kendisine karşı beslediği negatif duygular miyoma ya da kistlere dönüşebilir.

Mevsim geçişinde alerjiler artıyor. Bu alerjilerin sebebini kendi bakış açışınızla nasıl görüyorsunuz?

Mevsimlerin her bedende ifadesi farklıdır. Bazı bedenler ve bilinçaltı süreçleri, değişimleri çok sever ve çabuk benimserken bazıları direnç gösterebilir. Yeni gelen mevsimin sunduklarını kabul etmek zaman alır. Mevsim alerjileri bu ve benzeri mesajları aktarır. Tazelenmek, değişmek, dönüşmek ve yenilenmek gibi kavramlara ne kadar açık olduğunu yorumlayarak, ilkbahar alerjilerinin kökenine inebilirsin.

Alerji çocukların da derdi…

Ruh ve bilinçaltı, anne rahminde şekilleniyor. 40’ıncı günden itibaren ruh ve bilinçaltı aktif hale geliyor. Yani kayıtlar ve kodlamalar, yerini bulmaya başlıyor. Kodlamalar hayatımıza alerji olarak gelmiş olabilir. Özellikle doğuştan getirilen hastalıkların bilinçaltı sebeplerine ve süreçlerine bakılmasını, iyileştirmeye oradan başlanmasını tavsiye ederim.