Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ekim '15

 
Kategori
Güncel
 

Bizi öldüren "gerçek düşmanımızı" bulamazsak, birbirimiz "düşman" ilan ederiz!!

Bizi öldüren "gerçek düşmanımızı" bulamazsak, birbirimiz "düşman" ilan ederiz!!
 

internetten alınmıştır


Terör alçaktır, haindir, sinsidir... Hem vurur, öldürür hem de kendini gizler... İkinci Dünya savaşından sonrakı soğuk savaş döneminin en alçak savaş sistemi "terör" olmuştur.

İki dünya savaşında çok insan öldü... Bundan birincisinde biz de çok can kaybettik, bir imparatorluk yitirdik... Ancak, bu savaşlar düşmanın kimliğinin bilindiği açık savaşlardı. Hiç değilse bizi kim öldürüyor, biliyorduk.

Ancak, bugün bize saldıranlar sinsice saldırıyor... Terörü maşa olarak kullandıkları için, bu maşayı tutan el konusunda birlik sağlamamız güç oluyor.

Terör'ü etkin bir savaş yöntemi olarak ilk kullanan İsrail olmuştur. İsrail, bir çıban başı gibi getirilip konduğu İslam coğrafyasında tutunabilmek için sürekli terör yapmıştır.

Bugün, büyük devletler, özellikle de Güvenlik Konseyi daimi üyesi "beş devlet" politikalarını yürütürken "terör"ü kullanıyor. Kim ne derse desin; bugün dünyada terör yapan bütün gruplar, sonuçta bir emperyal güçün taşeronudur.

Hiç bir terör örgütü, arkasında bir devlet ya da devletler olmadan yaşayamaz... Kırk yıldır başımıza bela olan PKK terörünün arkasında kaç devlet var; ABD, Almanya, İsrail, İran... Konjonktürel olarak bunlar PKK'yı Türkiyeye karşı taşeron olarak kullandılar ve halen kullanıyorlar.

Türkiye üzerinde oynanan oyununun çok yönü var... Daha önce de yazdığım gibi, bu ülke tarihiyle, coğrafyasıyla dünyayı sömüren güçler için potansiyel bir tehlikedir... Bu yüzden Türkiye'yi kendi başına bırakmazlar.

Sadece, terör saldırıları değil... Bunları kamufle etmek, maskelemek ve dahası toplumu düşman konusunda tereddütlere düşürmek için "beşinci kol" faaliyetleri de sürdürürler.

Bugün Türkiye'ye yapılan Terör saldırılarında asıl sorunumuz, düşman konusunda hemfikir olmayışımızdır... Bize kim saldırıyor, gençlerimizi, çocuklarımızı kim öldürüyor?... Buna tek ve ortak bir cevap bulamadıkça, birbirimizi suçlamaya devam ederiz.

Eğer,  düşmanınızı doğru tesbit edemezseniz, birbirinizi düşman ilan edersiniz.... Terörün kıyımından daha tehlikeli olan etkisi budur. Toplumdaki herkes/herkesim karşısındakini düşman görmeye başlar.

Oysa, düşman dışardadır... Düşman bu ülkede yaşamayan, bu ülkenin batmasından, düşmesinden zarar görmeyecek bir yerdedir... Olsa olsa içerde bazı yetiştirilmiş elamanları ve iliştirilmiş propagandistleri vardır.

Düşman, terörist eliyle saldırıp bizi öldürmekle kalmıyor; daha kötüsü cinayetlerini maskelediği ve özllikle medya yoluyla algı oluşturduğu için, bizi birbirimize de düşürüyor.

Yani, ABD ile, Almanya ile, İsrail ile... savaşıyorsun ama bunu öyle maskelemişler ki bunları göremediği için, bir kesim başka bir kesimi "katil" olarak yaftalıyor... Sonuçta ölen de "öldüren" de biz oluyoruz tuhaf bir şekilde...

Bir toplum bu hale gelirse asıl felaket budur... Emperyalist güçlerin yapmak isttediği de budur. Onlar, kimi öldürürlerse nasıl bir "ses" getireceğini iyi hesap ederler... Bugün var olan iktidarı zaafa uğratmak için muhalif grupları vururlar... Ama başka bir iktidar da başka saldırılar düzenlerler.

Biz, büyük bir tarihi olan ama hafıza kaybına uğramış bir toplumuz... Bin yıllık tarihimiz binlerce düşmanla doludur... Nice savaşlar vermek zorunda kalmışızdır. Bu tarih bize çok şey öğretmiş olmalıydı ama biz bu tarihi reddettiğimiz için, şimdi bir şey hatırlamaz hale geldik.

Bugün verdiğimiz savaşın iğrenç yanı maskeli oluşudur. Eğer, bu maskelerin arkasındaki düşman yüzünü ve onların içerdeki işbirlikçilerini doğru tesbit etmez ve öfkemizi onlara yöneltmezsek, birbirimiz yemeye devam ederiz.

Dostlarımız kim?... Bunun bir önemi yok... Bu soruyu sorduğunuz da bir yığın "yabancı el" havaya kalkacaktır.... Asıl soru; bizi öldüren düşmanızımz kim? Sorusudur.... Buna el kaldıran olmaz.

Bunu biz kendimiz tarihi hafızamızla, devlet geleneğimizle ve manevi ferasetimizle bulacağız....

Ama, tarihini bilmeyen, devletine saygı duymayan, manevi ferasetten yoksun bunca insan varken, karşımızda sırıtan düşmanı bunlara nasıl anlatacağız?...

Adama ABD desen burun kıvırıyor, İsrail desen güneydeki dost ülke diyor, İran desen, din kardeşi diyor; PKK'nın adı unutuldu, KCK dediğin yeşili koruma derneği.... Ama kendi devletin, kendi hükumetin dedin mi, ağız dolusu "katil" diye ateş püskürüyor!!

İşte, bizi öldüren asıl "katil" bu kafadır!

Bu blog Milliyet.com.tr sitesinden 120 kez görüntülenmiştir

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..