Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ekim '11

 
Kategori
Siyaset
 

Bizi rahat bırak, rahatın kaçsın "sem" amca!

Merhaba sevgili insanlık, insan olanlar, insan kalabilenler; bir canlı türü olmaktan çıkıp varlığın bizi kutsaması gibi yaşamını doğruluk ve erdem üzerine kuranlar, merhaba!

Bir yılı daha devirdik nerdeyse. Yine sanki elde var; “hiçbir şey!” gibi geliyor değil mi? Oysa dikkatle okursanız yaşamın günlüklerini, muhakkak sizin için birkaç notu vardır. “Bu gün şöyle bir adım atma tekniği öğrendi, bunu dün bilmiyordu ve bu gün, bunu öğrenmiş olduğunun henüz farkında bile değil!” gibi..

Yarın değil, bir sonra ki gün sanki bir yerden düğmeye basılmış gibi, birden bugün öğrendiklerinizi uygulamaya başlayacaksınız. Belki kendinize soracaksınız; “Yahu ben niye böyle bir şey yapmaya başladım?”

Belki de hiç sormadan hayatının en sistemli penceresinde bir edim oluşturacak ve hatta günlük yaşantınız içine sıradan bir şey gibi sokacaksınız. Bütün bu farkındalıklar birden olmaz tabii! Zaman ister! Öyle veya böyle; yaşam en güçlü öğretmen! Elinden kaçan yok!

Biz her zaman eğitiliyoruz aslında ve okullarda öğrencilere uygulanan  ödül- ceza sistemi yaşamın içinde net bir şekilde var. Doğru anlayıp, doğru uyguladığımız her şeyde ödül, anlamazlıktan geldiğimiz her şeyde ceza var. Bazen ödüller muhteşem, cezalar korkunç olabiliyor. Bazen de hafifçe hissediyorsunuz bunları. Ama sonuçta illa ki var!

Mesela yapmak isteyip de, bir türlü yapamadığımız bir şey varsa, bir şeyden dolayı HAFİFÇE UYARILIYORUZ DEMEKTİR.

Yaşam; eksik bıraktığımız bir durum yüzünden bizi oyalıyor yani. Eksik olanı bulana kadar buralarda debelenip duracağız. Korkunç cezalara hiç girmeyeceğim. O zaman, ortada bariz bir suç vardır zaten.

Ama hayatı boyunca aynı şekilde akıntıya kürek çekenler var mesela. Burada düşünce sistemi işlemiyor, ya da yanlış işliyor demektir. “Kara bahtım, kör talihim!” değil; “ben nerde yanlış yaptım?” demek lazım belki de. Yurdumuzdaki hain "vatandaş" larımızın beslediği, bir türlü kurtulamadığımız illet, illegal hain örgüt pkk mesela!

Ülkemizdeki bu lanet terör örgütü, dünyadaki diğer terör örgütleriyle karşılaştırıldığında hepsinden daha uzun bir zaman diliminde yuvamızda cirit atan böcek gibi, yok edilmesi gereken bir zararlıdır. Peki biz bu pisliği niye kurutamıyoruz. a) duygusal nedenler, b) maddi nedenler, c) dış etkenler, d) hepsi

Bunlara girmeyeceğim çünkü uzun ve derin mevzular. Bir ucu, Amerika'da yaşayan Kürt kökenli bir hocaya kadar dayanıyor ve oraya kadar ulaşmak şu ortamda kimsenin haddi değilmiş gibi gösteriliyor. Çünkü arkasında en hain "sem amca" var. Bu sem amcayı biz besledik, biz büyüttük ve o bir dev oldu şimdi. Ama çok aptal olduğundan hiç bir krizi yönetemiyor. Yahu dünya ellerine verildi. Yönetsinler diye. Uluslararası jandarma genel komutanı bile yapıldı. Olmadı, yapamıyor işte! Deliyi başına getirirsen "delibaş" olursun.

Bilirsiniz aşırı uçlar, karşıt aşırı uçlar yaratır. Ülkemizin geldiği duruma bakın, her yerde zıt kutuplar oluştu. Uçurumlar derinleşiyor. Kimse gerçek Müslümanlık üzerine realitik bir şekilde çalışmıyor, kimse Kürt- Türk kutuplaşmasının altını oyanları dikkate almıyor. Kimse ülkemizi din kaosuna sokacak kişilere dur demiyor. Hatta bir ismi lazım değili ülkemize davet ederek, ülkenin ayaklanmasına çanak tutanlara kimse dur demiyor.

Bu yüzden, hiçbir zaman antipati duymadığım kapalı kadınların (militanvari davranan) bazılarına antipati duymaya başladım; bu yüzden, her zaman çok sevdiğim Kürtler için, kalbimde bir kırılma yaşadım; bu yüzden, dindar kişilere duyduğum saygının yerini korku ve sıkıntı aldı.. Yani yaratılan aşırı ucu kendi tarafımdan dengelemeye çalışıyorum. Aklım sıra aşırı uca gitmemeye çalışarak! Ama bu konuda ( her iki uçtan da) gayet fanatikleşenler var, o ayrı!

Öncelikle hepimizi Allah islah etsin (yani eğitilmiş, irfan sahibi olalım) diyorum, ülkemiz güzelleşsin ve kaoslara yenilmesin. Bunu HEP BİRLİKTE başarabiliriz.

Sevgiler

Berrin Aksu

 
Toplam blog
: 171
: 522
Kayıt tarihi
: 18.12.10
 
 

Üniversite mezunuyum. Dekoratörüm. Yazmayı çok seviyorum. 200 kadar şiirim var. Sinema ve tiyatro..