Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ağustos '08

 
Kategori
Siyaset
 

Bizi yönetenlerin nefsiyle savaşı

Bizi yönetenlerin nefsiyle savaşı
 

Siyaset


Bu ülkenin idaresine soyunmuş insanlar en büyük savaşı kendi nefislerine karşı verirler. Hiç bitmeyen bu savaşın galibi de ne yazık ki çok azdır. Pek çok kişi nedendir bilinmez bir yerden sonra kavgasını verdiği ahlaki değerleri de unutur gider. Ateşten bir gömleği giymektir bu ülkede siyaset yapmak. Kendi içinde git geller yaşamak, doğruya yeri geldiğinde yanlış, yanlışa yeri geldiğinde doğru demeyi becerebilmektir hep zirvede kalmanın sırrı. Siyasette zirvelere tırmanmanın püf noktası hiç yüzü kızarmadan dün dündür bugün bugündür deyip geçmişi reddedebilmektir. Siyasette hızlı ilerlemenin yolu rüzgarın hangi partinin yelkenlerini dolduracağını önceden kestirebilmekten geçer. Tabi unutmadan belirtelim yelkenleri fora etmiş gemide en ön safta yer alanlardan olmak ve her devrin adamı olmak da siyasette başarılı olmanın en önemli gerekliliklerinden biridir.

Türk Dil Kurumunun web sitesindeki sözlükte “Politikacı” kelimesinin mecazi anlamı şu şekilde yazılmış: “Karşısındakinin duygularını okşayarak çıkar sağlayan kimse, siyasetçi.”

Ülkemizin politik yaşamında da aynı hava hakim değil mi? Eğri oturup doğru konuşalım, nabza göre şerbet verenlerin el üstünde tutulduğu bir memlekette yaşamıyor muyuz? Gayemin siyaseti kötülemek olmadığını belirtmeliyim. Demokratik düzenini kurmuş, sistemini kurduğu yasalarla layıkıyla işleten bir batı ülkesinde yaşıyor olmayı ve ülkemin siyasetçilerine ayrım göstermeksizin methiyeler düzmeyi çok isterdim işin doğrusu. Ama ne yazık ki ülkemiz siyasetinin lügatinde erdem kelimesi hak ettiği yerde değil. Cadı kazanını andıran, her gün yeni bir gündemle sarsılan bu ülkede kendilerine has bir yol tutturmuş, ilkelerinden taviz vermeden siyaset yapanlara değil sözüm. Sözüm bal tutan parmağını yalar lafının büyüsüne kendisini kaptıranlara.

O nasıl bir koltuktur ki sahibini kendisine aşık ediyor. Ülkeyi idare etmek gibi kutsal bir vazifeye soyunmuş insanlar nasıl oluyor da günler geçtikçe makama tamah ediyor hale geliyorlar. Hükmetmek, gücü elinde tutmak insanın nefsini fazlasıyla okşuyor elbette. Söz konusu makam ve iktidar olunca dürüstlük, erdem ve adaletle hükmetmek gibi hasletler de bir kenara atılıveriyor. O andan itibaren halkını aldatan, türlü türlü yolsuzluklara bulaşan idareciler de uydurdukları saçma bahanelerle vicdanlarına laf anlatmaya çalışıyorlar. İyi ama herkes böyle yapıyor, ben yapmasam benim yerime gelen yapacak, geleceğimi de düşünmek zorundayım gibi absürt bahanelerle yaptığı yanlışları kendi vicdan mahkemelerinde aklamaya çalışıyorlar. Yıllar öncesinin dürüst idarecisi kapıldığı bu yanlış anlayışın kurbanı oluyor ve yakın çevresindekilerin bile tanımakta zorlandığı bir karaktere bürünüveriyor. Bir gün yaptığı yanlışları yüzüne vuran çıkarsa da “Hadi canım sen de, hangi devirde yaşıyoruz” deyip geçiyor ve kurulu düzene ayak uydurmakta hiç de zorluk çekmiyorlar.

Elbette idealist, vatanını memleketini seven, doğruluktan ve adaletten ayrılmayan idareciler de var bu ülkede. Ama ne yazık ki sayıları diğerlerine nazaran oldukça az. Kurallarını kendilerinin belirlemedikleri bir oyunda ellerinden geleni yaparak başarılı olmaya, bu ülkeye hizmet etmeye çalışıyorlar.

Yönetirken yanlış yapmayı, harama el uzatmayı alışkanlık haline getirmişlere adalet sistemi hak ettikleri cezayı vermeli. Sistem düzene uymayanları tasfiye edebilmeli, yasalar herkes için işler hale getirilmelidir. Yiyenin yanına kar kaldığı kabulü artık unutulup tarih olmalı. Bu ülkeyi seven herkes sağlam karakterli, dürüst, adaletten asla sapmayan, ahlaklı ve erdem sahibi bir nesil yetiştirmenin yollarını aramalı, bunun için mücadele vermelidir. Bir taraftan bizi idare edenlere eleştiri oklarını yöneltirken diğer taraftan mutlaka sürekli olarak kendimizi de muhasebeye çekmeyi unutmamalıyız.

 
Toplam blog
: 24
: 860
Kayıt tarihi
: 01.11.06
 
 

1977 yılında Sakarya'nın Kaynarca ilçesinde dünyaya geldim. 1998 senesinde Yıldız Teknik Üniversites..