Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mayıs '07

 
Kategori
Spor
 

Bizim bastıbacaklar, düşe kalka oynarlar...

Bizim bastıbacaklar, düşe kalka oynarlar...
 

Kemancı, başımın tacı!


Eh artık Turkcell Süper Ligi'nde yolun sonu az-çok göründü. Yine de garanti gözüyle bakamıyoruz. Geçen yıldan sonra, sütten ağzımız yandı bi kere. Oysa önceki yıllarda hiç böyle değildi. Her hafta üst sıralar, alt sıralar değişirdi. Herkes umutlu olurdu. Bu kadar da stres olmazdı taraftarlarda. Bir takım düşünün sezon boyunca birkaç hafta dışında hep lider, hiç 3. olmamış. Güzel oynamasa da oyunu yönlendirmesini ve kazanmayı biliyor. En çok gol atan takım. İstatistikleri en yüksek .Orta saha oyuncusu Alex, o kadar forveti geri de bırakmış gol kralı olacak. (Önceki yıllarda 29-30 golle gol kralı olunurdu.) Hala bu takımla dalga geçiliyor ve başarısız gösteriliyor. Bir de 100. yıl baskısı var üstüne üstlük.

Biz de kızıyoruz arasıra, daha iyi olabilirler diyoruz, ama olmayınca olmuyor işte...İki ayrı çocuk düşünün; biri bolluk içinde ama yemez-içmez, gönülsüz gönülsüz yapar herşeyi, diğeri de çok çocuklu aile, yokluk içinde, soğan-ekmek yer ama çocukların yüzünden kan damlar, kemikleri sağlamdır, soğuğa sıcağa dayanıklıdır. İyi
koşarlar, sokakta, caddede iyi koştururlar, iyi dövüşürler, iyi saldırırlar...

Bugün canım Fenerimle ben de biraz dalga geçeyim... Hem anti-fenerliler biraz rahatlasın. Birkaç blogda okudum, Fenerliler hep düşüyor, ayakta duramıyor, beslenemiyorlar mı acaba? Ya da numaradan mı yerlerde sürünüyorlar, diye. Biz de bu konuyu çok konuştuk evde.

Acaba kramponlarda mı bir problem var ? Teknik adamlar görmüyor mu bunları? Gerçekten düşürüldükleri kadar kendileri koşarken de düşüyorlar.

Düşündükçe problemi anlamaya çalışıyor insan ve ışıklar çakıyor beyninde. En çok düşenler kim? Tuncay, Tümer, Kezman...Ortak özellikleri ne? Bacak yapıları aynı.

Eskiden beri bildiğimiz bir şey var; futbol oynayanla bisiklet binenin bacağı eğri olur, yani "( )" bacaklı. Ama onlar "X" ve "II" bacak. Tüm Fenerbahçe futbolcularını gözden geçirdim tek tek. Zico ve Rüştü'den başka "( )" bacaklı olan yok. Yerlisi de yabancısı da, maşallah kurşun kalem gibi. Bir istisna İnce Memed, bu kategorilerin hiç birine uymuyor. Onun gövde geride, bacaklar önde. Dengeyi nasıl sağlıyor, bilmem. Birçoğu da bastı bacak...Alex, Serkan, Olcan, Kerim..

Ayrıca en çok düşürülen gözbebeğimiz Alex'in ayakları da normalden küçük. Yere sağlam basamıyor, ama attı mı güzel atıyor. Benim her zaman "number one'ım." Fiziksel görünüş itibarıyla bizim futbulcular birbirlerine çok benziyor, kibar ve narin yapılı, aynı tornadan çıkmış gibi. Ruh halleri de öyle. Mehmet Yozgatlı son maçta tırnaklarını yiyordu kulübede. Serkan ve elinoğlu Appiah üzülünce nasıl ağlıyor, değil mi? Bir de ruhsuz diyorlar...

Bir daha transferlerde alınan oyuncularda bacaklara dikkat edilsin, lütfen! Düşmeyen futbolcular istiyoruz. Pierre van Hooijdonk ya da Fabio Luciano gibi. Servet Çetin de hiç düşmezdi.))) (Taşıdığı kolyelerden olsa gerek, ağırlık yapıyordu sanırım.)

Her ne şekilde olursa olsun hepsi, takım olarak bizim göz bebeğimiz. Şampiyon olmasalar bile.

Fenerbahçeliler her zaman her yerde (bazen oyuncular hep yerde olsa bile) sabırlıdır, özeldir, alçakgönüllüdür.

Bugün konumuz bacaktı, ama tamamen sportif açıdan bir bakışla ve anlamla (!) bilimsel veriler ışığında.

Sağlıcakla kalın, mutlu günler dilerim..

 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..