Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mart '11

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

BİZİM CEO'LAR ÇOK DAHA İYİMSER ÇIKTI...

Dünya çapında, 1, 201 CEO üzerinde yapılan bir araştırmada*, Türk CEO’lar gelecekle ilgili daha iyimser çıktı.

Yeni coğrafyalarda iş yapma planları Türk CEO’larda ortalamanın üzerinde görünüyor. Yeni pazarları keşfetme deneyiminin yanında, içinde bulunduğumuz coğrafyanın avantajları çok büyük.

NİTELİKLİ GENÇLERİ ÇEKME KONUSUNDA SORUN YOK!

Türk CEO’ları, ülkedeki genç ve nitelikli nüfusun çokluğu sayesinde, nitelikli iş gücünü işe alma konusunda, yabancılardan çok daha rahat hissediyorlar kendilerini. Bunu önemli öncelik gören yabancıların oranı % 70 iken, Türk’lerin arasındaki önem düzeyi bu oranın üçte birinden daha az. Çünkü Türkiye’de nitelikli işgücü talebi, arzdan hala daha fazla görünüyor. Eh, başka coğrafyalarda iş yapabilecek deneyim ve bilgimiz de var. Ama kendimizi Dünya ortalamasından daha iyimser hissetmemiz acaba doğru mu?

AR-GE ve İNOVASYON KAYGIMIZ YOK!

Daha detaylı incelediğinizde, görüyoruz ki bizim ürün ve hizmetlerde yenilik yapma kaygımız, diğer ülkeler kadar yok. Bizim için ‘nitelikli işgücü’ : Yurt dışı ve yurt içi pazarlarda mevcut ürünleri üretip pazarlayabilen, ticari bilinç sahibi kadrolardır. Ama ürün ve hizmet geliştirmede hala çok gerilerdeyiz.

ÜRÜN GELİŞTİRME YAPIP, AR-GE DİYE LANSE ETMEYE ÇALIŞMAYALIM!

Sürdürülebilir, büyüyen ve başarılı bir işletme olmanın yolu, kendi keşfettiği ürün ve hizmetleri pazarlamaktan geçmektedir. Ülkeler için de dışarıya bağımlı olmamanın yolu budur.

Araştırmada, inovasyon konusunda yabancıların iş yaptıkları partnerlerle ortak çalışma planlarından bahsedilirken, Türklerin ajandasında bu konu öncelikli değil. Daha çok Devlet teşviklerine güveniliyor.

Büyük yabancı şirketlerin kaç tanesi Türkiye’de AR-GE çalışmalarını yapıyor ? Bilişim, teknoloji ve ilaç sektöründe çoğunluğun sadece satış ve pazarlama faaliyetlerini gerçekleştirdiğini biliyoruz. Türkiye onlar için sadece ticari büyümeyi yarattıkları bir pazar mı? Pırıl pırıl gençlerimizim içinde gerçek AR-GE konusunda çalışabilen ve deneyim kazanan kaç kişi var?

1990’lı yılların başında, Suna Kıraç’ın önemli desteği ile ARÇELİK ‘gerçek AR-GE’ yatırımını hızlandırmıştı. Yüksek nitelikte ve deneyimde Türk mühendisleri istihdam edilmiş, gerekli ekipman, donanım ve vizyon sağlanmıştı. Amaçları mevcut ürünleri geliştirmenin yanında, gelecekte kullanılacak ürünleri de keşfetmekti.

Günümüzde sektörün gereği olarak, rekabet üstünlüklerini korumak için ürün geliştirme yapmak ‘zorunda’ kalan işletmelerin, çalışmalarını AR-GE olarak lanse ettiklerini görüyoruz.

Bu çalışmaların çoğu aslında ürün geliştirmedir.

Ürün Geliştirme, savaşı kazanmak için silahlarını yenilemek, modernleştirmek demektir. AR-GE ise, gelecekte hangi silahlarla savaşılacağını keşfetmeye odaklıdır.

Aradaki fark, işletmelerin ve hatta ülkelerin fiktif değil, reel büyümesini ortaya çıkarır.

*Araştırma: PWC 14. Yıllık Global CEO araştırması (2010)

 
Toplam blog
: 35
: 1716
Kayıt tarihi
: 18.01.11
 
 

Doğan Holding İnsan Kaynakları Başkan Yardımcısı ..