Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mart '13

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bizim eşek hikayesi…

Bizim eşek hikayesi…
 

sondakikahaberleri.com


 İnsanlar zor duruma bir süre katlanırlar. Epeyce katlanırlar… Hele vatan, millet aşkına olunca çokca da katlanırlar ama ne kadar katlanırlar bilemiyorum. .. Ondan ötesine de mürailer karışır.

Yani ne demek istiyorum. Dudağımın altında bir saman tanesi var. Çıkarmak istiyorum ama zor…!

Vatan, millet kalkınıyor ya…

Bir çok Maliye Bakanımız var… Onlara bakacak olursak, kalkınıyoruz ki, deme gitsin… Milli gelirimiz artıyor… İhracatımız artıyor… (İthalatımız azalıyor, diyemiyorlar… O da artıyor..!)  Köprüler, yollar para basıyor ki… Aman Allah. Artık öyle köprülerde durup bekleme de yok , arabalar vızır vızır geçtikçe, HGS çalışıyor, köprüler para basıyor... Para kazanmayan yerimiz yok ki… Maşallah Maşallah… Her yanımız Darphane olmuş… Şıkır, şıkır, şıkır paralar geliyor.

Zaten Arap paraları da çanta da keklik… çünkü onlara da Arap baharı ne zaman erişecek , belli değil, bir rüzgar esip duruyor. Onlar da en sağlam ülke olarak burayı bulup koşa koşa geliyorlar… Dinarlar, Riyaller durmadan transfer oluyor. Yeni Arap Bankaları kuruluyor…

Maliye Bakanı’nın açıklamalarına göre , Bütçe 4.5 milyar fazla vermiş…

Şubatta bütçe açığı özelleştirme ve vergi gelirlerindeki artış ile faiz giderlerindeki düşüşün etkisiyle geçen yıl aynı döneme göre yüzde 45.2 düşerek 1.45 milyar oldu. Bütçe gelirleri yüzde 18.1 artarak 32.5 milyara, giderler ise yüzde 12.6 artarak 33.9 milyara varmış… (sabah. 16.3.13)

Görüyor musunuz durumu … Bütçe Maşallah, arttıkça  taşıyor; taştıkça kaynıyor… Yeme de yanında yat…

Tabii bu durum vatandaşın durumuna yansıyor mu? Zor…

Hani bazı münafıklar derler ya , “Kim ne yapar Yalova ….” (Neyse sabah sabah ayıp olacak..!” Ağzını kapat, bir de güzel çalkala… Kim aldırır vatandaşa, matandaşa be… Çağırırsın, bir de şapka dağıtırsın, düdüğü öttürdüğün zaman koşup meydana gelirler, nasıl olsa…

Boşverin, onun yerine size bir güzel Nasrettin Hoca fıkrası anlatalım.

Hani Nasreddin Hoca bakmış ki, evdeki Bütçe’deki açık bir türlü düzelmiyor; mutfaktan kıssa, avrat delleniyor… Ne yapsın, bu kez ahırdaki eşeğin samanını kesmeye başlamış, kes Allah kes… Hayvan, anırmış anırmış… Derdini anlatamamış… Nasreddin Hoca gün be gün “Bu hayvan zaten fazla yiyordu…” diye kıs Allah kıs ediyormuş… Ne olacak? Ve sonunda eşek ölmüş…

Vay anası… Nasreddin Hoca bunu beklemiyormuş. Kendi kendine teselli etmiş:

“Ulan bizim eşek tam açlığa alışıyordu ki, nalları dikti…” demiş…

Siz de  sandınız ki, bu vatandaş size hiç bilmediğiniz bir fıkra anlatacak ha…! Vay mürailer vay… Nasreddin Hoca’nın fıkralarını bilmeyen mi var… Bu millet, şimdiye kadar bu kadar zorluklara nasıl katlandı; nasıl güldü be…! Nasreddin Hoca sayesinde… Anlattı güldü… Anlattı güldü… Yüz yıllardır böyle yapıyor. Hatta Timur zamanında bile…

Vatandaş, aslında şimdi de öyle hocalar arıyor ama… Nerede, şimdiki hocalar zalim : “Cehennem de cayır cayır yanacaksınız…” diye bir başlıyorlar. Mümkünse kafayı üşütmeden kendini kurtar… Ondan sonra, millet kahveye gidiyor… Hadi bakalım bir Nasreddin Hoca fıkrası daha… Gül Allah gül…

Bazı köylerde, fıkraları numaralamışlar. Artık öyle uzun boylu anlatmak yok… İçlerinden biri , “3 numaralı fıkra …” diyor. Ondan sonra gül Allah gül… Gül Allah gül…

Devletimiz ve bazıları çok güzel kalkınıyor da, köyler de boşalıyor.. Niye, artık bu Nasreddin Hoca fıkraları da dokunmaya başladı. Millet, “ 4. numaralı fıkra deyince…” artık gülmüyor; salya sümük ağlamaya başlıyor… Ondan sonra da bir koşu, köyden uzaklaşıp gidiyorlar…

Devlet emekliye bilmem kaç kuruş kuruş zam vermiş… Millet, kahvede bu haberleri okuyorlar; ondan sonra gül Allah gül… Sonra da ağla ki ağla…

Habere bakın:

“75 yaşındaki emekli Saim Gür'ün, geçmişteki 10 yıl 5 aylık memuriyetinin ikramiyesini alma mücadelesi sürpriz sonuç verdi. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK ), mahkeme kararıyla emekli ikramiyesi almaya hak kazanan Gür'e 20 kuruş ikramiye verdi…”(m.haber7.com)

Şimdi buna gülünmez mi?

Millet gülüyor be… Daha ne istiyorsunuz!

Bana bakın, o köylerdeki münafıklara bakmayın…

Yok, tarımımız mahvoluyormuş…
 Yok, hayvancılık ölüyormuş…
 Yok köylü, köyünü bırakıp, İstanbul’a geliyormuş…

Gelsin… Ondan mı korkacağız. Zaten İstanbul çok yakında iki İstanbul, üç İstanbul; hatta beş İstanbul olacak… Bütün Anadolu koşup gelecek be. Yan yana kardeş, kardeş otururuz…

Araplar da gelir… İranlılar da… Azeriler de… Ermeniler de… İsteyen herkes gelir. İstanbul da daha çok yer var be… Gelsinler. Kimi kovaladık ki…

Çok, çok, çok para kazanıyoruz… Köprüler, yaptırıyoruz; yollar… Daha neler neler…

Şu münafık Nasreddin Hoca’da hatayı eşekte buluyor… “Tam açlığa alışacaktı… vefat etti zavallıcık,” diyor. Biraz pişmanlığı var. Ama ne yapsın. Gidişat böyle…

 

  

İnsanlar zor duruma bir süre katlanırlar. Epeyce katlanırlar… Hele vatan, millet aşkına olunca çokca da katlanırlar ama ne kadar katlanırlar bilemiyorum. .. Ondan ötesine de mürailer karışır.

Yani ne demek istiyorum. Dudağımın altında bir saman tanesi var. Çıkarmak istiyorum ama zor…!

Vatan, millet kalkınıyor ya…

Bir çok Maliye Bakanımız var… Onlara bakacak olursak, kalkınıyoruz ki, deme gitsin… Milli gelirimiz artıyor… İhracatımız artıyor… (İthalatımız azalıyor, diyemiyorlar… O da artıyor..!)  Köprüler, yollar para basıyor ki… Aman Allah. Artık öyle köprülerde durup bekleme de yok , arabalar vızır vızır geçtikçe, HGS çalışıyor, köprüler para basıyor... Para kazanmayan yerimiz yok ki… Maşallah Maşallah… Her yanımız Darphane olmuş… Şıkır, şıkır, şıkır paralar geliyor.

Zaten Arap paraları da çanta da keklik… çünkü onlara da Arap baharı ne zaman erişecek , belli değil, bir rüzgar esip duruyor. Onlar da en sağlam ülke olarak burayı bulup koşa koşa geliyorlar… Dinarlar, Riyaller durmadan transfer oluyor. Yeni Arap Bankaları kuruluyor…

Maliye Bakanı’nın açıklamalarına göre , Bütçe 4.5 milyar fazla vermiş…

Şubatta bütçe açığı özelleştirme ve vergi gelirlerindeki artış ile faiz giderlerindeki düşüşün etkisiyle geçen yıl aynı döneme göre yüzde 45.2 düşerek 1.45 milyar oldu. Bütçe gelirleri yüzde 18.1 artarak 32.5 milyara, giderler ise yüzde 12.6 artarak 33.9 milyara varmış… (sabah. 16.3.13)

Görüyor musunuz durumu … Bütçe Maşallah, arttıkça  taşıyor; taştıkça kaynıyor… Yeme de yanında yat…

Tabii bu durum vatandaşın durumuna yansıyor mu? Zor…

Hani bazı münafıklar derler ya , “Kim ne yapar Yalova ….” (Neyse sabah sabah ayıp olacak..!” Ağzını kapat, bir de güzel çalkala… Kim aldırır vatandaşa, matandaşa be… Çağırırsın, bir de şapka dağıtırsın, düdüğü öttürdüğün zaman koşup meydana gelirler, nasıl olsa…

Boşverin, onun yerine size bir güzel Nasrettin Hoca fıkrası anlatalım.

Hani Nasreddin Hoca bakmış ki, evdeki Bütçe’deki açık bir türlü düzelmiyor; mutfaktan kıssa, avrat delleniyor… Ne yapsın, bu kez ahırdaki eşeğin samanını kesmeye başlamış, kes Allah kes… Hayvan, anırmış anırmış… Derdini anlatamamış… Nasreddin Hoca gün be gün “Bu hayvan zaten fazla yiyordu…” diye kıs Allah kıs ediyormuş… Ne olacak? Ve sonunda eşek ölmüş…

Vay anası… Nasreddin Hoca bunu beklemiyormuş. Kendi kendine teselli etmiş:

“Ulan bizim eşek tam açlığa alışıyordu ki, nalları dikti…” demiş…

Siz de  sandınız ki, bu vatandaş size hiç bilmediğiniz bir fıkra anlatacak ha…! Vay mürailer vay… Nasreddin Hoca’nın fıkralarını bilmeyen mi var… Bu millet, şimdiye kadar bu kadar zorluklara nasıl katlandı; nasıl güldü be…! Nasreddin Hoca sayesinde… Anlattı güldü… Anlattı güldü… Yüz yıllardır böyle yapıyor. Hatta Timur zamanında bile…

Vatandaş, aslında şimdi de öyle hocalar arıyor ama… Nerede, şimdiki hocalar zalim : “Cehennem de cayır cayır yanacaksınız…” diye bir başlıyorlar. Mümkünse kafayı üşütmeden kendini kurtar… Ondan sonra, millet kahveye gidiyor… Hadi bakalım bir Nasreddin Hoca fıkrası daha… Gül Allah gül…

Bazı köylerde, fıkraları numaralamışlar. Artık öyle uzun boylu anlatmak yok… İçlerinden biri , “3 numaralı fıkra …” diyor. Ondan sonra gül Allah gül… Gül Allah gül…

Devletimiz ve bazıları çok güzel kalkınıyor da, köyler de boşalıyor.. Niye, artık bu Nasreddin Hoca fıkraları da dokunmaya başladı. Millet, “ 4. numaralı fıkra deyince…” artık gülmüyor; salya sümük ağlamaya başlıyor… Ondan sonra da bir koşu, köyden uzaklaşıp gidiyorlar…

Devlet emekliye bilmem kaç kuruş kuruş zam vermiş… Millet, kahvede bu haberleri okuyorlar; ondan sonra gül Allah gül… Sonra da ağla ki ağla…

Habere bakın:

“75 yaşındaki emekli Saim Gür'ün, geçmişteki 10 yıl 5 aylık memuriyetinin ikramiyesini alma mücadelesi sürpriz sonuç verdi. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK ), mahkeme kararıyla emekli ikramiyesi almaya hak kazanan Gür'e 20 kuruş ikramiye verdi…”(m.haber7.com)

Şimdi buna gülünmez mi?

Millet gülüyor be… Daha ne istiyorsunuz!

Bana bakın, o köylerdeki münafıklara bakmayın…

Yok, tarımımız mahvoluyormuş…
 Yok, hayvancılık ölüyormuş…
 Yok köylü, köyünü bırakıp, İstanbul’a geliyormuş…

Gelsin… Ondan mı korkacağız. Zaten İstanbul çok yakında iki İstanbul, üç İstanbul; hatta beş İstanbul olacak… Bütün Anadolu koşup gelecek be. Yan yana kardeş, kardeş otururuz…

Araplar da gelir… İranlılar da… Azeriler de… Ermeniler de… İsteyen herkes gelir. İstanbul da daha çok yer var be… Gelsinler. Kimi kovaladık ki…

Çok, çok, çok para kazanıyoruz… Köprüler, yaptırıyoruz; yollar… Daha neler neler…

Şu münafık Nasreddin Hoca’da hatayı eşekte buluyor… “Tam açlığa alışacaktı… vefat etti zavallıcık,” diyor. Biraz pişmanlığı var. Ama ne yapsın. Gidişat böyle…

 

 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..