Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ekim '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bizim evin halleri... 2

Bizim evin halleri... 2
 

Alt komşu akşam yemeğini hazırlıyor, kokulara bakılırsa da oldukça lezzetli yemekler yapıyor, hep… Maia da kokulara dayanamıyor… Bana da verirler mi diye mi düşünüyor da, kokulara habire havlayıp duruyor, canı çekiyor zahar… (Ah işte bu zahar da kız kardeşimle dilimize bir şekilde plesenk olmuş ve literatürümüzde yerini çoktan almıştır! Zaman zaman “zannımca”, “sanırsam” gibi versiyonlarını da kullanırız!

Yemek yapmayı severim, terapi gibi gelir bana. Ama öyle aceleye gelmeyecek, bir taraftan ben demleneyim, bir taraftan yemek…

Güzel yemek yaptığımı söylerler, ama ben ısrarla her birinin bir eksiği bulurum… Onlar inatlaşırlar güzel diye, ben bir taraftan şusu şöyle olsa daha iyi olurmuş diye…

Oğlumun babası, benim eski kocama bir türlü beğendiremedim diye belki de, kim bilir, bu güvensizlik…

Neyse…

Severler yemeklerimi sonuç itibariye…

Ama dedim ya bizim evde işler bir başkadır diye, bazen birbirimize gireriz, "ayyy dur bu yemeği ben yapayım" diye! Genelde ben "çekiltinnnn, çekiltinnn ben yapacağım" diye çemkiririm ama Öslem ya da Münoş, ki siz daha tanışmadınız Münoş’la, bazen beni alt ederler, ki onlar da pek güzel yemek yaparlar…

Bazen de "elleşmiycem ayy yemeğe memeğe" derim, ki bilirim kızlar ya da Hakançım ya da Taykun, adı Tayfun’dur ama son zamanlarda oğlumla ben Taykun der olduk, bir şekilde alırlar yemek işini üstlerine…

Taykun dedim de, Öslem’in eski kocasıdır, benim de eski kankam! Offf biraz bizde karışıktır bu işler…

Taykun bir arkadaşımla ikinci evliliğini yaptı, ben ikinci evliliğimi onun ve bizim bir arkadaşımızla yapmıştım…

İşin en komik tarafı ise, Tayfun ve Özlem evlenirlerken, nikah şahitlerinden biri ben, diğeri de benim ikinci ex-kocadır.

İkinci ex-kocayla evliliğimizde de Tayfun şahidim olmuştur ki, boşanmamı müteakip, ikinci evliliğinde ortak bir kararla şahit olmamam konusunda anlaşmıştık, hani uğursuzluk getirmesin diye!

Ama geçen ay anladık ki, uğursuzluk şahitliğimle ilgili değilmiş, bilmem sonlarını anlatabildim mi? Ama olsun… Boşansalar da, yine de belki kurtarırız diye bir denemeye daha giriştiler…

Her neyse…

Şimdi fark ettim, hiperaktif bir kadın olmasam, oturup da adam gibi yazsam, tüm bu yaşananlardan kaç roman çıkarmış vallaha…

Hadi, abartmayayım da, en azından bir roman çıkarmış…

Bu konuyu bir düşünsem mi ne?

Gülgün Karaoğlu

Ekim, 08/07

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..