Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mayıs '09

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Bizim gibi...

“Biz bize benzeriz.” ”Biz biliriz bizim işlerimizi.” ”Biz kırk kişiyiz, birbirimizi biliriz. ”Bize göre hava hoş.”

Bunlar bizim”biz”le ilgili güzel sözlerimizden birkaçı.

Almanya’da bir doktor Türk’lere ait bazı davranış biçimlerini liste halinde yazmış. Güler Kazmacı da Posta gazetesindeki köşesinde bu listeye eklemeler yapmış.

Ben de bu listelerden birkaç cümle aldıktan sonra kendi listemi yapacağım. İşte o listelerden birkaç cümle:

Doktordan:

-Sakal tıraşı olduktan sonra kestirdiği yerlere beyaz kağıtlar yapıştırır.

-Çayı soğumasın diye çay tabağının içine sıcak su koyar.

-Diş fırçasıyla saçını boyar.

-Nezle olunca tuvalet kağıdı kullanır.

-Evcil hayvanlara ve çocuklara rakı içirir.

-Hesap öderken arkasını döner, gizlice para sayar.

-Beton döktüğü yere, sanat esere yaratmış gibi tarih ve imza atar

-Simit yerken masanın üstüne dökülen susamları parmağının ucunu ıslatarak toplayıp yer.

-Serçe parmağını kulağına sokup iyici sallayarak kulak temizliği yapar.

-Güneşin altında bütün gün kalıp bordo rengini alır ve gece sırtına yoğurt sürer.

Kazmacı’dan:

-Meyhanenin veya restoranın kapanış saatine hiddetle itiraz ederek yeniden içki ister.

-Telefonun yanında olsa bile açmak için yeniden çalmasını bekler.

-Arkasından konuştuğu insanlarla karşılaşınca çok seviyormuş gibi sıcak davranır.

-Ünlü insanların kendisinin çocukluk ya da askerlik arkadaşı olduğuna dair öyküler uydurur.

-Siyaset üzerine kim ne söylerse ya kavga edecek kadar şiddetle karşı çıkar ya da hemen inanır.

-Telefon ettiğinde kendini tanıtmadan”siz kimsiniz?”diye sorar.

Bunlar da benden:

-Bir parmağıyla burnunun bir deliğini kapatarak öteki deliğindeki sümüğü şöyle bir sağa sola baktıktan sonra yolun bir kenarına atar.

-Bir yolunu bulup kuyruğun önüne geçmeye çalışır.

-Banklara duvarlara tuvaletlere köşe yazıları yazar.

-Yemekten sonra ağzını koluna siler.

-Kaldırımda motor sürer.

-Balığı , lokanta kalabalıksa çatalla, kalabalık değilse elle yer.

-Masaya gelen dansözün donuna para kıstırmaktan büyük bir zevk alır.

-Ay tutulduğunda ayın etrafına dolanan yılanı öldürmek için tüfeğini aya doğrultup ateş eder.

-Hazırlık sınıflarının okuyacağı kitapları İngiltere’den getirtir.

-Yere atamadığı sümüğünü koluna siler.

-Karşılaştığı dostunun önce elini sıkar, boştaki eliyle omzundan tutarak sarılır.Bir yanağından bir kere, öteki yanağından da iki kere mutlaka öper.(Bu sarılma selamlaşma ve öpme şekli seçim öncelerinde daha çok görülür.)

- Gece yolda arkadaşlarıyla yürürken bağıra bağıra konuşur.

-Tespihi iki üç çektikten sonra imamesinden tutarak havada bir daire çizdirir.

-Sokakta içtiği sigarayı fiskeleyip havaya atar.

-Erkekler fırsat buldukça, elleri boş kaldıkça apış aralarını kaşır.

-Bazı bayanlar başına baş örtüsü bağlar, uzun bir siyah etek giyer, eteğin yan tarafından öyle bir yırtmaç bırakır ki eteğin altındaki süt gibi bacaklar bir görünür bir kaybolur.

-Parti delegesi olan kendisini bir şey oldum sanır.

-Aday, seçimlerden önce nerde, kimi bulursa ha bire öper.

-Sabah dükkanını açan kişi ilk aldığı parayı yere atar ya da çenesine sürer.

-Borç verdiği parayı geri almak için akla karayı seçer.

-Herkese açık yerlerde bir sandalyeye oturur bir sandalye de koltuğunun altına çeker.Yetmiyormuş gibi bir ayağını da yanında oturan kişinin sandalyesinin alt basamaklarına koyar.

-Önceleri, dut yemiş bülbül gibi susan kişi iki kadeh attıktan sonra kaya kekliği gibi şakımaya başlar.

-Dükkanın adı ingilizcedir, içinde genellikle Türkçe konuşulur, münasip bir köşeye de arapça bir yazı asılır.

-Bir konuşmacıyı dinlerken yanındakiyle sohbet eder.

Hangi birini yazayım.

Yazacak daha neler var neler,

Benden şimdilik bu kadar, inciler,

Futbol maçına gittiyseniz eğer,

Bir listede siz yapın bakalım, sayın seyirciler.

 
Toplam blog
: 165
: 646
Kayıt tarihi
: 16.02.09
 
 

Recai Şahin: 1941 yılında Fethiye- İncirköy'de doğdum. İlkokul köyümde, ortaokulu Fethiye'de okud..