Bizim hakemlere ders: Bir hakem böyle katliam yapar!

Ben asla hakemleri maçın önüne çıkaracak yorumlar yapmadım bugüne kadar. Hatta daha bir kaç gün önce son yazımda şöyle dedim:

"Hakemler her hata yaptığında "bu maçı hakemin yüzünden kaybettik" veya "hakem penaltımızı verseydi kesin yenerdik" gibi söylemlerde bulunulacaksa, hakem bir hata yaptığında maçı devam ettirmenin bir anlamı yok o zaman. Hakem bir takımı "artık ne yaparsa yapsın yenemeyecek" hale getirmedikçe, futbol hakem hatalarıyla da güzel."

Erman Toroğlu da şu anlama gelen yorum yapar her zaman:

"Bir hakem taraf tutacaksa bunu penaltı pozisyonunda vb. yapmaz, maç boyunca ince ince kıyar bir takımı"

İşte bu akşam böyle bir maç, böyle bir hakem seyrettik. Maçın başından sonuna kadar ince ince kıydı Galatasaray'ı. Hatta bazen dilimler o kadar kalınlaştı ki, Arda buna isyan etti, o da sarı kartı gördü.

Hakem kılıklı şahıs Gianluca Rocchi'nin Galatasaray'ın lehine kullandığı bir tane takdir hakkı yoktu. Galatasaraylı futbolcuların galip çıktığı hemen her ikili mücadelede A.Madrid adına faul düdüğüne başvurdu. A.Madrid hızlı oynuyor ve pas hatası pek yapmıyordu ancak onların topla daha çok oynamalarının sebebi hakemin 15. dakikadan itibaren oyuna ağırlığını koymasıydı, sürekli Galatasaray'ın ataklarını olgunlaşmadan kesti. İlk yarı boyunca Galatasaray'ın kalesinde gol pozisyonları bile yoktu. Dakikalar ilerledikçe hakemin her pozisyonda Galatasaray aleyhine kararlar vermesi, A.Madrid'i daha baskılı oynattı.

Galatasaray daha iyi oynamaya başlamışken Mehmet faul bile diyemeyeceğimiz bir pozisyonda sarı kart gördü, ani gelişen atağımız da kesilmiş oldu. Mehmet Topal faule bile itiraz etmeyi düşünürken üzerine sarı kartla gelen hakemi görünce afalladı. Hakem kılıklı şahıs hemen ardından orta sahada yere düşen her A.Madridli için olmayan uydurma fauller çaldı. Arda Turan'ın isyanı da tam bu anda geldi. Sarı kartla onu da hemen susturan hakem kılığındaki şahıs, her kararında daha da arsızlaştı. Gelişmeye başlayan ataklarımız sürekli manasız faul düdükleri ile kesildi.

Bu sinir bozucu şahsın çalışmaları meyvesini verdi ve nihayet golü yedi Galatasaray. Hemen ardından Galatasaray'ın golü geldi. Bu golde yapacağı bir şey yoktu. Bir dakika sonra Mehmet Topal ve Arda'nın ardından bu kez de Uğur sarı kartı gördü. Adamın kolu istem dışı kart çıkarma hareketi yapıyordu sanırım, yalama olmuş olmalıydı. Faul düdükleriyle, kartlarla sindirilen Galatasaray yine de kendini bir kez daha toparladı.

Baskılı oynamaya başlayan Galatasaray'da Caner, 79. dakikada ceza sahası içinde Perea'ya yaptığı pres sonucu topu kaptı. Yere düşen Perea Caner'in ayağındaki topu eliyle çekti, son anda top ayağına çarpınca Caner topa istediği gibi vuramadı. Korkuluk gibi oraya konmuş olan 56765. ekstra yardımcı hakem, çok açık ve net bir şekilde tam önünde olan bu pozisyonda bile penaltıyı vermedi. Artık ince kıyım sona ermişti. Açıktan açıktan katliam başlamıştı. Bence bu pozisyonda hakemler penaltıyı kasıtlı olarak vermemiştir! Bu pozisyonlara kendini kaptıran Caner sinirden üst üste gereksiz iki sarı kart görünce kırmızıyı yedi. Kırmızı kartı gören Caner olduğu kadar, asıl sebebi bu kartın zeminini maç boyunca hazırlayan ve penaltı pozisyonunda finali yapan hakemdir.

Bu arada aşağıda linkini verdiğim Caner hakkındaki eski yazımı lütfen okuyunuz. Son iki A.Madrid maçında yaptıklarıyla, bundan tam bir ay önce onun hakkında yaptığım tespitlerimdeki isabeti bugün üzülerek göreceksiniz:

http://blog.milliyet.com.tr/Galatasarayli_Caner_Erkin_i_bekleyen_tehlike/Blog/?BlogNo=226100

Neticesinde katliam nasıl yapılırmış gördük, bu hakemden öğrenecek çok şeyimiz var.

Yazımın başına dönüyorum. Netice olarak: Bu hakem Galatasaray'ı, "ne yaparsa yapsın" yenemeyecek hale getirmiştir.

İşte hakem hatası böyle olur. İşte bir hakem maçın kaderiyle böyle oynar.

Artık Türk hakemlerinin yaptığı hataları konuşurken yüzümüz kızarmalı, bu hakemi düşündükçe onların alınlarından öpmeliyiz.

Bana böyle bir yazı yazdıran bu hakemi lanetliyorum!

Bana böyle bir yazı yazdıran bu hakemi lanetliyorum!

.....................

Yazarın kısa kısa notları: Maçın en iyisi Galatasaray taraftarıydı. Arda kendine çalım atmaya başlamış, kendini tek başına takım sanıyor. Baros olmadan zor. Bu Galatasaray şampiyon olacak. Fenerbahçe stadında Galatasaray gol yedikçe sevinen fenerbahçeliler, bir çok acı gerçeği yüzümüze vurmuştur. Bunun en büyük nedeni, bu kısır çekişmeden nemalanan basının kışkırtıcı yayınlarıdır.

(Fenerbahçeye de geçmiş olsun, üzüldüm. Ancak kabul edelim ki, bizler iç çekişmeler yaşarken Avrupa'da futbol bir boy ileri gitmiş, farkında olmamışız. Şu anda Avrupa takımlarıyla boy ölçüşme kapasitemiz yok!)