Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mayıs '08

 
Kategori
İnançlar
 

Bizim köşe rakibi(!) “Arapça” bilmiyor muş!...

Bizim köşe rakibi(!) “Arapça” bilmiyor muş!...
 

Sabancı Camii minberi...


Benim <ı>“Köşe” yazdığım Gazetem <ı>“Kayseri Maç”ta bir rakibim oldu.

Bir gün <ı>“sanal âlemde” beni yakaladı ve ağzına geleni saydı. Doğru yazıyormuşum tamam, ama gündemi kaçırıyormuşum. Bu ne biçim işmiş filan gibi, argo tabirle bize giydirdi elinden geldiği kadar. Ben de kendisine <ı>“sen de yaz, hatta bu konuda gazete yönetimine etki de edeyim” dedim. Sonunda o da başladı yazmaya, benim arkamı toplayacağından söz ederek de köşesine <ı>“Çöpçü” adını koydu. Şimdi yazıyor da, arada çenesi durmuyor bana da laf yetiştiriyor.

Bugün bir yaz yazmış. Çok beğendim ve sizlerle bu yazıyı paylaşmaya karar verdim. Hatta kendisine <ı>“MB”den de söz ettim ama <ı>“oralar benim işim değil” dedi…

İlginç bulduğum bu yazıyı burada yayınlamak istedim ve yine <ı>“Sanal âlemde” kendisinden izin istedim. Bana <ı>“Oralar benim işim değil, ne biliyorsan yap” dedi. Yani izin verdi, <ı>“adını da bağışlasan da onu da versek” dedim… Cevabı çok net idi; <ı>“Senin anan güzel mi?”

Ne demek istedi, anlamadım ama…

İşte yazısı…

<ı>XXX

<ı>Ben Arapça bilmiyorum…

<ı>

Bu gün (dün) Cuma idi günlerden ve dini görevlerimden ve farz olan <ı>“Cuma namazı”nı cemaatle kılmak için camiye gittim herkes gibi…

Buraya kadar bir gariplik yok. Aslında, <ı>“Hoca efendi”nin minbere çıkmasına kadar da bir gariplik yok. Hatta minberde oturup Cuma namazını <ı>“İç ezanını” okuyana kadar da bir gariplik yok. Taaa ki minberde konuşmaya başlayıp da <ı>“Muhterem cemaat” sözüne gelene kadar…

İşte tam orada birden bire kafamda şimşekler çaktı, aklım karıştı. Hani <ı>“Namaza şeytan karıştı” gibi olmasın diye <ı>“Şeytan dürttü” demeyeceğim ama aklıma takıldı.

Hoca Efendi, minberde <ı>“Muhterem cemaat” sözüne gelene kadar ne söylüyor, bileniniz var mı?

Kardeşim, ben din adamı değilim, Arapça da bilmem, dini görevlerimi yerine getirirken bile zar zor başarıyorum, şimdi kafama takıldı mı <ı>“Hoca Efendi Muhterem cemaat sözüne gelene kadar ne dedi” diye…

Tam da namaza gitmişin, huzur içinde yüce yaradan ile buluşacaksın, ama aklına takılıyor <ı>“Hoca efendi ne dedi” diye…

Hoş, mutlaka kötü bir şey söylemiyordur ama ne diyor acaba?

Bunları <ı>“Kopasıca” kafamdan ve <ı>“Olmayan aklımdan” geçirirken, Hoca Efendi’nin <ı>“Muhterem cemaat” diye başlayıp, anlayabileceğim gibi <ı>“Hutbenin” Türkçe ifade ettiği bölümünü de kaçırdık mı? Al sana bir huzursuzluk, bir olmayan beynimin karışıklığı daha…

Oysa Hoca Efendi, hutbeyi bitirirken bir ayet okuyor ve Türkçe anlamını da veriyor. Ne Güzel değil mi? <ı>“Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor[1] diye uyardığını, öğüt verdiğini anlıyoruz…

Şimdi ben <ı>“Anlamadığım öğüdü” nasıl tutayım, anlıyorum o halde tutacağım…

Sanırım bu yüzden <ı>“Cuma namazı” geçersiz oldu galiba…

Anlayamadığım bir şey var, bağışlasın bilenler ve de anlatsınlar bilmeyenlere…

Cemaat ile namaz kılınırken ya da tek başına, sureleri Arapça okumayı anlıyorum. Bildiğim zaten iki-dört kısa sure var, onların da anlamlarını ezbere biliyorum. Çok sıkışırsam açıp kitaptan okuyorum. Ama Cuma namazının <ı>“Farzı” olan <ı>“Hutbe”nin bir bölümünü anlamıyorum. Anlamak istiyorum ama anlamıyorum.

Şimdi <ı>“Sen de Arapça öğren be kardeşim, ne büyütüyorsun” diyenler çıkabilir, ona da bir şey diyemiyorum da, peki Araplar neden anlıyor da biz anlamıyoruz, onu anlamıyorum.

Bilmem anlatabildim mi?

<ı>“Hutbenin başlangıcından ‘Muhterem cemaat’ bölümüne gelinceye kadarki bölüm Araplara ve Arapça bilenlere, geriye kalanı da Arap olmayanlar ile Arapça bilmeyenlere” denirse bunu anlarım. Demek ki <ı>“İki dilden hutbe okunuyor” derim geçerim.

Ya başka bir şey söylüyor da benim de bilmem gerekiyorsa!...

İşte <ı>“Olmayan beynim”in beni getirdiği yer…

En iyisi ben <ı>“Hoca efendiye” gideyim ve <ı>“Böyleyken böyle Hoca efendi, ben sizin ‘Muhterem cemaat’ bölümüne gelinceye kadar ne dediğiniz anlamıyorum. Ya bana bunun Türkçesini yazdır, ya da ‘Sana gerek değil’ de ben de huzur bulayım” diyeyim…

Başka çaresi yok…

<ı>XXX

Yorumlarınız olursa, onları da aynen kendisine ileteceğim…

<ı>31 MAYIS 2008


<ı>[1]<ı> Nalh Suresi, 90. ayet…
 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..