Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ağustos '07

 
Kategori
Gelenekler
 

Bizim yörenin düğünleri... Aldı başını gitti...

Bizim yörenin düğünleri... Aldı başını gitti...
 

Bizim yörenin düğün adetleri…

Aslına bakarsanız googleden şööle değişik bir şeyler bakıp yazacaktım. Asıl niyetim yozlaşan düğünleri anlatmaktı. Neyse bulamadım da. Dedim ki sen de eski topraksın. Anlat köyünün düğünlerini de elalem düğün okusun. Bir görsün neleri kaybettik, neleri kazandık. İyi mi ettik, kötü mü ettik.

Bir varmış bir yokmuş eski düğünlerde neler var neler yokmuş. Hafıza kartımda cızırtılar olup, unuttuklarım var ise şayet, şimdiden affola.

Karadenizin yeşilinde, köyünde köşkünde düğünler hep, fındıktan önce yapılır. Haziran ayı başlayan düğün fındığa başlanacak haftaya yani 3-5 Ağustosa kadar devam edilir. Yetişemeyenler Fındıktan sonra yani eylül ekim aylarında yapar düğününü… Malum Fındık ayı, Ağustos ayı. Hem Yurt dışında olanlarda gelir bu cümbüşe katılır.Yarenlik edilir.Yada yurtdşında yaşayıp ta, memleketten kız alanlar yada erkek alanlar, düğünleride bu aylarda- izinlerinde- yaparlar.Bu gelenek hala devam ediyor hatırlatırım.

Bizim düğünler; ev yerleştirme, eşya alma, çeyiz düzme, düğüne çağırma(davetiye) ile başlar.

Geçerliliğini koruyan (sahil kesimde olmayıp, yüksek kesimlerde devam eden) ilk gelenekten başlayayım.Düğüne;Basma (kumaş), terlik, eşarp, yazma, ayakkabı ve kart (davetiye) ile çağırılır, eş, dost, akraba, köylü.

Çarşamba gününden itibaren; her iki düğün evinde, Sini sini baklavalar, Kertler tatlıları, Lokmalar yapılır. tepsi tepsi börekler açılır.Erkek düğünlerinde, Tosun(erkek dana) kesilir.Et’ler pişirilir.Kazanlarda yahniler, keşkekler pişirilir.Pilavlar çektirilir.Borana(Cacık), Hoşaf, Pancar dolmaları hazırlanır.

Cumartesi sabah’tan itibaren; düğün evlerinde davetliler ağırlanır.İllaki aç kimse bırakılmamaya özen gösterilir.Kız tarafının düğün evlerine giderken; Makarna, şeker, süt, yoğurt, Kız çeyizi için alınan, tabak, çanak, bardak, eskiden Bakır ibrikler, güğümler, siniler, battaniyeler (düğün evinin itibarı, kişinin yakınlığı bahşişi belirlermiş) gelirmiş.Sonraları melamin modası başladığında her yer melamin tabak-çanak, sonraları aliminyumdan yapılanlar dolup taşmış, şimdilerde çelik-seramik, borcam-cam eşyalar gelmekte..Biraz sınıf atladık kabul, iş paraya döküldü zarf içinde.

Erkek evine geçelim, cumartesi kadınlar gelir.Kına gecesi kına götürmek için davetliler gelir, yenilir, içilir( içki olan düğünlerde) Pazar Erkekler. Yeme içme başlamış, gelen misafirleri- varsa davul-zurna ekibi- ev sahibi karşılar.Düğün evine gelirken horoz getirilir, bir yanda horozlar kesilip, pilavlara eşlik etmek üzere kazan kazan haşlanır, diğer yanda iyileri ayrılırdı, bir oda horoz birikirmiş eskiden.- şimdilerde marketten hazır alınan tavuklar götürülüyor.Ama bir süre sonra buda yok olacak belli. Pazar günü-damat çıkarıldığında bahşiş takılırdı.Düğün salonları icat edilmeden önce tabii..

Kına gecesi, saz ekibi gelir.Kız tarafında hem yenilir içilir hem oynanır.Uzak köylerden gelenler özellikle takip edilir.Yemek bir yanda pişer, öbür yanda yenilir. Erkek tarafının kına getirip, gelinin eline-yüksek, yüksek tepelereee ev kurmasınlar, ya da çambaşına çıktımda anam çıram yanmadııı türküsü eşliğinde- yakıp gitmeleriyle, kız tarafından Erkek evi için hazırlanan-damar, kayınvalide, kayınpeder, kayın-elti, görümce- bohçalar (herkese ayrı ayrı bohça hazırlanır, bohçanın içinde, iç çamaşırı, namazlık, yatak örtüsü, çember, havlu, çorap, gecelik vb.bulunur.) gecelikçiler tarafından erkek evine getirilir ki gecelikçi ağırlamak çok çook önemlidir.Bitmez tükenmez istekleri olur.İmkansızı isterler.Ne istedilerse yapmak zorundadır erkek tarafı.Bu ağırlama faslıyla son bulur.Pazar sabah, köylerde düğün dernek yeniden kurulur du.Fakat şimdilerde gelinin kuaföre gidip gelmesiyle iş bitiyor zaten.

Düğün günü; erkek tarafında yeme-içme, damat çıkarılma bittiğinde, eskiden at varken atlarla, şimdilerde arabayla gelin almaya gidilir, biz buna gelinalçı deriz. Gelinalçı alayı gelir, gelini evden çıkarır, Gelinin kardeşi, sandığa oturur-bahşiş, kapı kapanır-bahşiş, gelinin beline kırmızı kurdele bağlanır-bahşiş-neyse, en sonunda gelin akrabaları ile ısmarlaşır (vedalaşır) damadın kolunda evden çıkar.Bu işler iöçerde olurken, dışarıda ne olur biliyormusunuz? ?.Gelin evinin bacası, gelinalçı alayında tabancası olanlar tarafından kurşuna tutulur.takır takır baca yıkılırdı.Niye? Bu evden gelin alındı diye…

Gelin eve geldiğinde, kurban kesilir.Koç-Horoz, Gelinin alnına kan sürülür, bardak kırılır, buğday, para serpilir.ip çekilip, koparttırılır, tencere karıştırılır, kucağına bebek verilirdi…

Bizde böyleydi düğünler…

Düğün salonları çıktı…

Yine yemek yapılıp, bir gün öncesinde yenilir.Sadece bahşiş işi salonda yapılıyor..

Sonrasında dadi dadi….konvoy…gelin evine bırakılır, düğün biter.

Şimdi moda da ne var?

Havai Fişeklerim vaaarrr..

Eskiden dediğim daha dört beş yıl öncesinde;havai fişekleri izlemek için Ya Resmi Bayram gecelerini özellikle 29 Ekim’i, ya yılbaşını beklerdik.

Şimdilerde ise her akşam şehrin semalarını aydınlatır oldu..pat o mahallede, pat bu mahallede şehrin en az dört beş yerinde, hafta içi, hafta sonu(Düğün ayı dedik ya Temmuz ayını, hafta sonları yer kalmayınca, hafta içi düğünler devam ediyor.) Biz, bazen 3-5 düğünü geziyoruz bir gecede, bir elimizde davetiye, bir elimizde bahşiş...Bizim şehrin semalarında patlayan havai fişekleri görürseniz, bilin ki ya düğün, ya kına gecesi...Şimdilik moda bu. Bakalım sırada ne var..

 
Toplam blog
: 359
: 1593
Kayıt tarihi
: 29.11.06
 
 

Deli-dolu, akıllı,  yalandan yere çamura yatan, normal değerlerde zekalı, esprili, şakacı, kendin..