Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Kasım '11

 
Kategori
TV Programları
 

Bizim zamanımızda Susam Sokağı vardı...

Bizim zamanımızda Susam Sokağı vardı...
 

Bazen ayların, günlerin ve saatlerin ayrımına varamıyor insan. O kadar uzun zaman oldu ki televizyon izlemeyeli. Beynimde yer eden birkaç dizi dışında hiçbir bilgim yok dizilerden. Biri diziden ya da tv.programlarından bahsettiğinde bugünü bilemiyorum ama dün hafızamda baya yer etmiş.

Küçükken sabahın erken saatlerinde kalkıp, sessizce televizyon başına geçer saatlerce oyalanabilirdim. Bir iki dizim, bir iki programım vardı hiç kaçırmadığım. En sevdiğim dizide “Ferhunde Hanımlar” dı. Kalabalık ailenin, her bireyin ayrı problemlerinin ele alındığı sıcacık bir aileydi onlar. Deli Nermin, Suzi, Nevzat, Ferhunde… Bir sürü isim yer etmiş ve öylece kalmış hafızamda. Şimdi değil isimleri, dizi adlarını oyuncularıyla beraber söyleseniz bilemem. İlgimi de çekmez.

“Bizim zamanımızda” diye başlayan cümlelere gülerdim hep. Ne kadar anlam taşırmış meğer. Evet bizim zamanımızda programlarda öğreticiydi. Türk aile yapısına uygun diziler, hayatın gerçekleri vardı. Bizimkiler vardı her Pazar. Merakla beklerdik içkici Cemil’le karısının mücadelesini. Ve uğruna her sabah 07:00 de kalktığım o şahane, o öğretici program… Susam Sokağı vardı (bizim zamanımızda). On dan geriye saymayı o program sayesinde kendi kendime öğrenmiştim. Farkında olmadan bir sürü şey öğrenmiştim. Henüz okula gitmeden okumayı annemin ve teyzemin gayretiyle sökmüştüm. Okuma fişlerim bir poşet içinde, gittiğim her yerde yanımda gezerdi.

Matematik adına, okula başlamadan bildiklerimse bu program sayesindeydi. Kırpık, edi-büdü, minik kuş… Öyle öğretici şeyler paylaşırlardı ki bizlerle. Şimdi baktığımda “bizim zamanımızda” dememek mümkün değil. Caillou var şimdilerin gözdesi. Yeğenlerimden bildiğim kadarıyla tabii. Bir iki kez baktım ama eğitici bir şey bulamadım. Caillou dünyanın ekseni kendi etrafında dönen, istediğini almaya alışmış bir çocuk tiplemesi. Belli bir yaşa gelmiş ve ne hikmetse saçları da çıkmamış.

Caillou ChristineL'Heureux tarafından yazılmış, Hélène Desputeaux tarafından çizilmiş. Kanada’da çocuk programı olarak yayınlanmaya başlandığını duymuştum.Demem o ki; Türk örf ve adetleri ile pek bir bağlantısı yok. Biz yemekten sonra “ellerine sağlık” derken, o yalnızca “teşekkür” ediyor. Mesafeli bir çocuk. Sanki içine kapanık. Oysa çocuk dediğin öfkesini de, sevincini de tavır yapmaksızın ortaya koyabilen, içinden geldiği gibi kendini frenlemeden davranabilen bir varlık.

İşin aslı, çokta faydalı olacağını düşünmediğim bir kahraman Caillou. Şimdi çocukların odalarında, okul eşyalarında, yatak çarşaflarında bile yerini almış durumda. Onlar da şimdinin çocukları. İşte böyleymiş demek bizim zaman, sizin zaman kavramı. Gel de şimdi hak verme! Bizim zamanımızda Caillou mu vardı?

 
Toplam blog
: 670
: 1923
Kayıt tarihi
: 19.12.10
 
 

İstanbul doğumlu. Kuantum Yaşam Koçu. EFT, NLP, ETKİLİ İLETİŞİM, BEDEN DİLİ gibi bir çok konuda e..