Bizimkinin ismi; fırdöndü

Çocukların iyice açılma planları var ama motorun sesini beğenmedim...(!)

Millettin ki horluyor, bizim ki tırrr tırrrr, ince hastalığa yakalanmış genç kız gibi, öksürürse yandık.

Hani sustum, susuyorum, gittim gidiyorum, rahmete eriyorum!

Çay kaşığı gibi iki tane de narin, zavallı kürek var.

Denizde kalmanın korkusuyla, asılsan elinde kalacak...

Küçücük kayığa dört kişi bindik, kayık dediysem fiber leğen...

Adı muhteşem ama “vira”

Arkadaşlar bir gün gelip “ağabey kayığa isim bulamıyoruz yardımcı olur musun?” Deyince acayip ciddiye aldım bu ad koyma işini, iki saat müsaade istedim, ofise kapandım düşünmeye başladım...

Hepsi denizcilik terimi sekiz isim buldum.

Aganta.

Babafingo. Açıklama şart şimdi! Bu terim ülkemizde maalesef başka manalarda da kullanılıyor. Aslı İtalyanca; pappafico. Yani, yelkenlilerde direk üç kısım ise en üstteki parçanın adı; Babafingo.

Alesta.

Usturmaça.

Filika.

Fırdöndü.

Iskarmoz

Viya.

Vira

İsimler tartışmaya açık tabi.

Düşünsenize diyalogu;

—Birader sizin teknenin ismi ne?

— Fırdöndü.

—Nasıl isim o be gey gibi?

— Sizinkinin adı ne?

— Babafingo!!!

Breh breh breh

Önermesine önerdim amma üzerinde “fırdöndü” yazan bir tekne ile insan içine çıkar mıydım? ....(!)

Teknenin adını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim!

Gözümde başka bir ahşap tekne var... Sahilde bazen karşılaşıyoruz, salaş, eski bir şey. Utangaçta sonra göz göze geliyorsun yüzü kıpkırmızı oluyor. Denize bakıyor. İsmi; Aliş...

Sahibi ile tanışırsam ki araştırdım emekli bir banka müdürüymüş, “ baba bir gün balığa çıkalım, mazot benden diyeceğim” kandıracağım...

Bir ağaç kayık almak var aslında da erken daha...

Denizden dönmem, işi, evi unuturum diye korkuyor kırkı bulayım diye bekliyorum...

Kim sorarsa olgunlaşacağım ya! Sorumluluklarımı bileceğim ya!

Ne olur ulan balıkçılık yapsam?

Parada da mevkide de gözüm kalmadı zaten...

Ne kadar kazanırsan kazan, sabahları içeceğin bir tas çorba iki dilim ekmek... Cebimde sigaram, çay param da olduğu zaman! Ohoooo gerisi yalan... Dünya başkasının olsun arkadaş.

Tuzu kuru olunca böyle düşünüyor insan, ev kira olsa, hanede okula giden üç tane de çocuk olsa! Ali’yi o zaman görürüm! ( Olur ya okulu yeni bitirmiş, hayata yeni başlamış bir arkadaş tesadüfen benim yazıya rastlar da, olumsuz etkilenir diye kıvırdım burada, aramızda kalsın)

Ne diyordum?

Çok çalışmak lazım çok!