Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ocak '08

 
Kategori
Blog
 

Bizler Avrupalılaşamayız.

Bizler Avrupalılaşamayız.
 

Bizler insan olamadık ki.


Avrupalılaşmak mı Avrupalılaşmamak mı acaba hangisindeyiz?

MB yazarlarımızdan benim de her zaman takdir ettiğim dobra, dobra konuşan ve yazan Sayın Nilgün Çakırcı hanımefendinin 18 Ocak 2008 tarihinde dünkü yazmış olduğu blog üzerine kendi ve düşüncelerimi katmak istedim,

Özelikle Nilgün Hanım Türk toplumunun penis ve vajinadan vazgeçemediğini ve dünyanın bu iki unsur olduğunu dile getirmeye çalışırken namus meselesi girdi mi işin içine namus cinayetlerine varıncaya kadar cinayet işlendiğini dile getirmeye çalıştı. Haksızda değildi hani.

İşte Türk milleti, anlatmama ve izah etmeme gerek yok.

Halbuki bendeniz Ahmet Üstündağ olarak bisikletimle oturduğum yerden yani İzmir’den yola çıkarak Eskişehir’in güzel mi güzel ve Atatürk’ün kurmuş olduğu THK’nun İnönü’de ki tesislere gitmeyi planlamışken Nilgün Hanım’ın yazısı dikkatimi çekti. Bir de ne güzel de resim koymuş oraya. Okudum ve yorum yazacakken ben de bu konu da bir blog yazayım dedim.

Bendeniz blog yazarı olurum dediğim zaman kendime kategori seçmem gerektiğinde özelikle “Doğa Sporlarını” tercih ettim. Sebep olarak da uzun zamandır bisiklete biniyordum ve milletimle bunu paylaşmak istedim. Ama gördüm ki bisikletle ile ilgili yazdığım yazılar pek ilgi çekmedi. Ama özelikle cinsel konuda yazdığım yazılar pek fazla ilgi gördü. Okundu ve halen de okunuluyor.

Bir başka konu da şu: Biz millet olarak ya çok zenginiz, ya da çok fakiriz. Orta tabaka diye bir tabaka yok. Bunu üzülerek söylüyorum. Çevreme bakıyorum yollara çıkan arabaların yüzde sekseni son model arabalar. Paramız olduktan sonra araba ne ki. Ama geniş yollar olmadıktan sonra vaktin de gideceğin yere varabilecekmişsin? Yolda geçireceğin vaktin zamanı gelecek saatler sürecek. Bir de bu kadar beton yığınının olduğu bir yerde egzozdan çıkarttığın o zehirli duman insan sağlığının ne kadar tehlike de olduğunu bil yeter.

Bu şu anlama geliyor. Bizler çevre dostu değiliz.

Öyle mi?

Evet.

Halbuki ben bisiklete biniyorum. Huzur buluyorum. Yorulmuyorum, bilakis dinleniyorum. En az 50 km yapmadan eve gelmiyorum. 2 ile 3 saat arası zamanı mı alıyor. Spor yapıyorum. Açık hava da spor yaparak temiz havayı ciğerlerime soluyorum ormanlık alanlar da. Daha ne yapabilirim ki.

Nilgün Çakırcı hanımefendinin yazmış olduğu blog beni etkiledi. Çünkü biz millet olarak koyun sürüsünden farksızız. Kafamız işlek olsaydı eğer bundan yıllar önce yani 50 ila 100 yıl önce metro yapar. Trafiği azaltırdık. İnsan olsaydık bisiklete değer verirdik. Tıpkı Avrupa’da olduğu gibi…

Atatürk Samsun’a ayak bastığı günden ölümün kadar (1919 yılından 1938 yılına kadar) geçen 19 yılda ne işler yapmış. Savaşlar kazanmış. Cumhuriyeti kurmuş. Devrimler yapmış. Koyun sürüsü olan topluluğa değer vermiş, onları insan olarak görmüş açıkçası dünya da kadına da seçme ve seçilme hakkını vermiş.

Türk Milletini insan olarak görmüş ve çalışarak her şeyin kazanılacağını ve elde edileceğini görmüş ve bundan dolayı Türk Milletine hitaben demiş ki: Türk Milleti çalışkandır! Türk Milleti zekidir!

Acaba.

Ve Türk Milleti verilen bu değeri hiçe saymış yok etmiş.

Öyle ki Atatürk’ün ölümünün ardından geçen 70 yıl da ne yapılabilmiş ki acaba. Ne mi? Başa geçen liderlerin hemen hemen hepsi milletin parası ile krallar gibi hayatlarını sürdürmüşlerdir.

Çünkü Türkiye’de 2 adet portreli insan tipi vardır. Birincisi namus ve şerefi ile yaşayan insan grubudur. Bunlar hiçbir zaman milletvekili olamazlar. Nedenine gelince doğrucu ve akılcıdırlar. Yalan söyleyemezler. İkincisi yalan söyleyen, milleti kandıran grup. Bunlar milletvekili olabilirler.

Sevgili okuyucularım ne yazık ki Türkiye’de dürüst olan insanlara iş yaptırmazlar. Bunu böyle bilmiş olun.

İşte Türkiye’nin bu hale gelmesinin en büyük sebebi dürüşçe yönetilememekten kaynaklanmaktadır. Yani Atatürk gibi çalışkan ve dürüşt liderler gelseydi Türkiye’nin konumu farklı olabilirdi.

İnsanları da daha farklı ve insancıl olurlardı.

Nilgün Hanım’ın dediği gibi en azından penis ve vajinayı ilgilenmeden Avrupalılar gibi insanca yaşamasını öğrenirdik.

Sevgi ve saygılarımla…

Ahmet Üstündağ 20 Ocak 2008 Saat:01.30

 
Toplam blog
: 540
: 3176
Kayıt tarihi
: 02.01.07
 
 

Hiç bir motorlu araca binmeyi sevemedim. Daha doğrusu sevdiremediler. Onun yerine iki tekerlekli ..