Bizler Cumhuriyetimizi ruhunda aydınlık ve özgürlük barındırdığı için seviyoruz!

Bizler cumhuriyetimizi ruhunda aydınlık ve özgürlük barındırdığı için seviyoruz!

Bir Kadın Milletvekili, sosyal medya hesabından yaptığı yorumda “Osmanlı İmparatorluğu'nun 90 yıllık reklam arasının sona erdiğini öne sürdü.”

Televizyonda bu sözleri duyunca dehşetle irkildim. Çünkü bunu söyleyen kahvehanede sohbet eden birisi değildi. Bir Milletvekiliydi.

Atatürk’ün Cumhuriyet döneminde “Kadınlara seçme ve seçilme hakkını verdiği” haktan yararlanarak Milletvekili olmuş birisi söylüyordu.

Kulaklarıma inanamadım.

Diğer haber kanlarlına geçtim, maalesef duyduklarım doğruymuş.

Bu kadın vekilimiz, cumhuriyetimizi film arasında ki reklamlara benzetmiş.

Bir vekil bunu söyledikten sonra demek ki “sözün bittiği” yere gelmişiz.

Üzüldüm, ağrıma gitti. Çünkü biz böyle yetiştirilmemiştik.

Bu vatanın hangi şartlarda işgalden kurtulduğunu, cumhuriyetimizin hangi koşullarda kurulduğunu bizlere çok iyi bir şekilde öğretmişlerdi.

Sonra uzun uzun düşündüm, cumhuriyetimizi niye bu kadar çok seviyorum diye.

Bizler Cumhuriyeti, ruhundaki aydınlık gelecek için seviyoruz.

İnsan olduğumuzu unutturmadığı için.

Adalet ve eşitlik koktuğu için.

Çocuklarımıza güvenli bir yarın vaat ettiği için.

Çünkü hepimiz biliyoruz ki...

Çocuklarımıza kalan son mirasımızdır cumhuriyet.

Çünkü biliyoruz ki cumhuriyetimiz de köyden çıkanda, şehirde oturan da, demirci de, kömürcüde, Ali’nin de oğlu Veli’nin de kızı bu ülkeyi yönetme şansına sahiptir.

Cumhuriyetin bu nimeti olmasaydı, bu gün cumhuriyeti küçümseyen, beğenmeyen,”reklam arası” gören sayın vekil o meclise girebilir miydi? Bu kadar özgürce düşüncesini ifade edebilir miydi?

Kaldı ki, cumhuriyete karşı çıkmak “milli iradeye” karşı çıkmaktır.”Milli iradeyi” yok saymaktır. Halkın tercihini itibarsızlaştırmaktır.

Cumhuriyete karşı çıkmak “hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır, o satıh ki bütün vatandır.”diyen büyük kurtarıcıyı ve silah arkadaşlarını yok saymaktır. Cumhuriyete karşı çıkmak, işgal altında ki bir imparatorluktan geriye kalan Ankara ve çevresinde küçük bir sömürge bir devleti kabul etmektir.

Son Türk Devleti Türkiye Cumhuriyeti, tarihte ki gelmiş geçmiş tüm Türk devletlerini temsil etmekte ve sürdürmektedir.

Bir ölüyü diriltmek nasıl mümkün değilse, tarihin mezarlığına gömülmüş devletleri de yeniden diriltmek mümkün değildir ve örneği yoktur.

Geçmişimize, tarihimize ve tarihi şahsiyetlerimize saygı duymakta bizim görevimizdir.

Bundan dolayıdır ki, şartlar ne olursa olsun,

Cumhuriyet haykırmayı emreder, korkaklığı değil.

Cumhuriyet çalışmayı emreder, saltanat sürmeyi değil.

Çünkü cumhuriyet özgürlüktür.

Cumhuriyet, dünya döndükçe bu topraklarda var olacaktır.

Cumhuriyetimize ömür biçmek kimsenin haddi ve görevi değildir.

Cumhuriyeti seviyorum, çünkü

Bütün zamanların en yürekli ve en adil rejimi olduğu için.

Kısılmayan sesim, aldığım nefesim, gelecekteki güvencem olduğu için.

Tepeden tırnağa vatan ve namus koktuğu için...

Aydınlık tarihimizi bu güne taşıdığı için.

Bayrağımızın kutsallığını öğrettiği için.
"Her şey vatan için" demeyi öğrettiği için.
 Kula kulluğu kaldırdığı için.

Ihanetlere asaletle karşılık verdiği için.

Kendisini dört bir yandan saran karanlıklara teslim olmadığı için.
İnsan olduğumuzu unutturmadığı için.

Ve Türk olmaktan mutsuzluk duyanlara inat,
Var gücümle haykırıyorum "Seni seviyorum Cumhuriyet..."

Yeni bir yazıda buluşmak dileği ile…